🪩
Nisan 2024
Sabahtan beri başında olduğum PS'nin başından, içeriden gelen seslerle ayrılmak zorunda kaldım. Oyunu durdurarak ayağa kalkmış ve odamın kapısını açmıştım.
Oldukça yavaş adımlarla içeri girdim. Bir keresinde böyle hızlı adımlarla gitmiştim ve sonucunda başım dönmüştü. Bazı demir eksikliği problemleri işte..
İçeri girdiğimde yengemi ve Can'ı gördüm. Can beni görür görmez gülümsemiş ve bacaklarıma yapışmıştı. Bu küçücük çocuğun sevgisini bile hak etmiyordum.
Fazla soğuk biriydim ben ve bu huyumla çoğu insanı kırmıştım.
Yengem beni gördüğünde gülümsedi. ben de elimden geldiğince gülümsemeye çalıştım.
"Yenge hoşgeldin.."
"Hoşbulduk güzelim, neler yapıyorsun bakalım ya?" omuzlarımı kaldırıp bıraktım.
"Oyundaydım, ne yapayım.."
"Bak bak, sen oyun başından kalkmıyor, anneme hiç yardım etmiyorsun, değil mi?" sahte bir sinirle bana baktığında gülümsemeye çalıştım.
"Öyle deme yengesi, hiçbir ev işi yaptırmıyor Evin bana. Her şeyi yapıyor." annem bana gülümseyerek baktığında ona gülümsedim.
Hiç değilse bir işe yarıyor olmak iyiydi.
"İlaçlarını içtin mi bakalım sen?"
İçmemiştim.
Geçen sene Mert'e olan hislerim yüzünden ağır bir depresyon geçirmiş ve gittiğim terapi sonucu ilaç kullanmaya başlamıştım. Nefret ediyordum o ilaçlardan.
"İçtim tabii.." diye bir yalan uydurdum.
Ama tabii ki yengem buna inanmamıştı.
Annemi üzmemek için onaylamıştı beni.
"Evin, Can yemek yemedi. Bir şeyler ısıtalım ona, olur mu?"
"Dolapta çorba var yavrum." Gözde yenge annemi onayladığında mutfağa geçtik. Yengem mutfağın kapısını kapatıp bana döndü.
"Ne konuştuk biz Evin? Niye kullanmıyorsun sen ilaçlarını?"
"Yenge, o ilaçlar bütün dengemi bozuyor. Uykumu getiriyor, halsizleşiyorum."
"Güzelim, iyi ya işte! Geceleri uyuyamıyorum diyorsun, bunu içince kafan rahat oluyor en azından."
Yani, Mert'i kafamdan tamamen çıkarıyordu, tek iyi yani buydu.
Umutsuzca kafamı salladım. "Özür dilerim yenge, birazdan içerim.."
Bana gülümsemiş ve başıma bir öpücük kondurmuştu. "Sadece senin iyi olmanı istiyorum bebeğim, tamam mı?" kafamı salladım.
Dolaptan çorbayı çıkardığında arkamdaki yemek masasına yaslanıp nefesimi verdim. Gün geçtikçe iyi olmak yerine daha da beterleşiyordu.
+
Yengem Can'ı anneme bıraktığında beraber AVM'ye gelmiştik. Gitmek istemediğimi kesin bir dille reddetsemde sonradan Gözde yengemin üzüldüğünü gördüğüm için çok pişman olmuştum.
Karnı burnunda hamile kadın benimle uğraşıyordu ve bu kendimden nefret etmemi sağlıyordu. Buna rağmen o kadını üzdüğüm için kendimden nefret ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
illicit affairs 🪩 mert günok
Fanfiction🪩 araya kendi hayatımdan hislerimi de kattığım, en sevdigim kalecime ithafen<3