satır yorumlari atarsaniz cok sevinirim
🪩
Evin, üzerine siyah tişörtü de geçirdiğinde aynada kendisine baktı ve tişörtü tutarak hafifçe burnuna götürdü.
Buram buram "Mert" kokması kalp ritmini bozuyordu.
Yavaşça elini kapı tokmağına götürüp açtı ve karşısında Mert'i gördü. kapı açılma sesini duyan Mert hemen arkasını döndü ve Evin'e baktı.
"Gel bakalım.. Yürüyebilir misin?" kafasını salladı Evin.
"Yürürüm.. biraz daha iyiyim." Evin koridorda yavaşça yürümeye başladığında, Mert kızın iyi olduğu kanaatine vararak onu takip etti.
salona geldiklerinde, Mert Evin'e L koltuğu gösterdi. "Gel, şöyle uzan, ben sana bir şeyler hazırlayayım."
Mert'i ikiletmeden onun yardımıyla L koltuğa uzandı ve kafasını yastığa koydu. Mert çarprazındaki puftan bir pike aldı ve Evin'in üzerine örttü.
"Rahat mısın?"
"Çok rahatım."
Evin, Mert'e, sanki o 7. Dünya harikasıymış gibi bakmıştı.
Ki aslında, Evin için zaten öyleydi.
Kendini genç kızın bakışlarına karşılık verirken bulan Mert hızlıca toparlandı ve nezaketle gülümseyerek arkasını döndü.
Mert mutfağa giderken Evin onu arkasından seyretti ve yorgunlukla kafasını yastığa geri koydu.
keşke hep hasta olsam diye düşünmekten kendini alı koyamamıştı.
Mert Evin'e hazırladığı çorbayı kaseye koyduğunda, cebindeki telefonunun titrediğini hissetti. Kaşını çattı ve elini cebine atıp telefonunu aldı.
Arayan Tuğçe'di, kız arkadaşı.
Mert'in kafasına dank etti. Maç çıkışı Tuğçe'nin evine gidecekti, işler öyle gelişmemişti ama.
Evin, Mert'in milli takımdan en sevdiği arkadaşı İrfan Can'ın kız kardeşiydi.
Evin, dıştan soğuk görünse de yufka yürekli bir kız çocuğuydu. Mert, Evin'in içini görebiliyordu.
Evin, başında kendisine inatçı yaklaşsa da, Mert aslında bunun zamanla değişeceğine hep inanmıştı.
Düşüncelerinden sıyrıldı ve telefonun kapama tuşuna basarak aramayı reddetti. Telefonu geri cebine attı ve tepsiye eline aldı.
Şimdilik, Evin daha önemliydi. Kız hastaydı, yani.
Mert duruşunu düzeltip elindeki tepsiyle oturma odasına geçti. Evin yattığı yerde, açık olmayan televizyona bakıyordu. Gözü dalmıştı anlaşılan.
Mert tepsiyi masaya bıraktığında Evin'in karşısında ki koltuğa oturdu. Ellerini önünde birleştirirken, Evin'de yattığı yerde dikleşmeye çalıştı.
"Açmayı unuttum ben, söyleseydin keşke Evin. Sıkılmışsındır." Evin gülümsediğinde kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Boşver, sıkılmadım ben zaten." dedi gülümseyerek. Mert'de ona gülümsemişti.
"Hadi iç çorbanı, soğutma." Evin mahçup bir gülümseme attı ve masaya eğilerek kaşığı eline aldı.
Evin çorbayı bitirdiğinde Mert'in koyduğu soğuk algınlığı ilacını ağzına attı ve suyu içti. Mert o sırada Evin'i izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
illicit affairs 🪩 mert günok
Fanfic🪩 araya kendi hayatımdan hislerimi de kattığım, en sevdigim kalecime ithafen<3