Bir ay bolum atmayacak diyenlere gelsin 💋💋 si3mprejunt0s
🪩
"Gençler, hadi ben çıkıyorum. Takılın siz."
"E hani Can nerede?"
"Geldim!" Can'ın abime koşuşu ve yamuk yamalak konuşmasıyla güldüm. Abim gülüp Can'ı kucağına alarak kapıda bana baktı.
"Yengene dikkat et, tamam mı?" gülümseyerek kafamı salladım.
"Şşht!" Semih anında yerinde sıçradığında telefondan kafasını kaldırıp abime baktı.
"Dikkat ediyorsun, tamam mı?"
"Merak etme abi.." abim aferin der gibi kafasını salladığında Can'la beraber çıktılar. Dudaklarımda tuttuğum kahkahamı saldım.
"Evin, Allah aşkına gülme. Ölüyordum burada."
"Özür dilerim ama gerçekten çok komik." dedim hâla gülerken.
"Komik ha? Daha da gülmeni sağlayabilirim." parmaklarını karnıma koyarak beni gıdıklamaya başladığında kahkahalarım arttı.
"Kız! Neler oluyor?" yengemin sesini duyduğumuzda ikimizde hızla birbirimizden ayrıldık. Yengem karnını tutarak yanımıza geldi.
"Gözde abla, istediğin bir şey var mı?"
"Semihciğim, ben de bu soruyu sormanı bekliyordum. Aslında sana zahmet bir koşu gidip bana Ruffles alır mısın?"
"Tabii abla." Semih hemen ayaklandığında gülerek arkasından bakındım.
Çok şanslıyım.
🪩
Milli ara başlayacağı için bir süre Semih'le ayrı düşecektik. Ona bu denli alışmışken ondan ayrılmak istemiyordum. Ama mecburdum.
Çok heyecanlıyım çünkü Semih bu sene milli takıma çağırılmıştı. Mart ayında hazırlık maçlarında oynamış, ama onda da ek süre alamamış. Umarım bu sene EURO2024'de hak ettiği değeri alır.
Yengem, Semih evden çıkar çıkmaz hemen bana döndü. "Evet Evin, hemen anlatıyorsun."
"Neyi yenge?"
"Neyi olacak kızım? Semih'le nasıl sevgili oldunuz? Nasıl aşık olduğunu anladın? Niye bana hiçbir şey söylemedin?"
"Yani.. Çok anlık gelişti yenge.." cümlelerim birbirine dolandı.
"Tane tane anlat. Yengenim ben senin, utanma benden." kafamı salladığımda bağdaş kurdum ve ellerimi önümde birleştirdim.
"Yani.. Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin olduğu akşam terasa çıkmıştım, Semih'te arkamdan gelmişti. Konuştuk falan, sonra beni uzun süredir sevdiğini söyledi. Sonra öpüştük.."
"Sende karşılık verdin?" kafamı salladım.
"Çıkma teklifini kabul ettim fakat o sıralar kafam karışıktı, yani.."
Mert'i söylemek istemiyorum.
"Biraz moralim bozuktu, pek ilişki isteyecek durumda değildim. Hatta bir süre Semih'le konuşmadık, ben istemedim yani. Bencillik ettim, tabii bu durumda onu üzdü."
"Keşke başta söyleseydin hazır olmadığını."
"Geriye dönüp bakınca çok utanıyorum. Madem kafamda böyle bir şey yoktu, o zaman neden kabul ettim diye. Ama olan olmuştu artık. Bir süre vakit geçirmedik, hatta hiç görüşmedik. Semih belli etmesede üzülüyordu. Ben insanları üzecek bir insan değilim yenge.. Ama Semih'i çok kırdım."
"Hayatım." elini elimin üzerine koydu. "Hiçbirimiz acısız bir hayat yaşamıyoruz. Seninde zor günlerin oldu, bu durumda ikilemde kalman çok normal. Bu yüzden kendini suçlama."
"İşte bu yüzden kendime bir karar aldım. Bana değer veren insanların sevgisini hak etmek için elimden geleni yapacağım. Semih için karar verdim hatta bunu."
"Peki onu seviyor musun?" utandığımda gülümsedim ve yengeme baktım.
"Ona çok fena aşık oldum yenge." yengem gülümsediğinde ben de gülümsedim.
"Benim minik fındığım aşık mı olmuş?" yengem kollarını açtığında gülerek, karnına dikkat ederek ona sıkı sıkı sarıldım.
Yengem saçlarımı okşadı ve saçlarımın üzerine öpücük kondurdu. "Neyle mutlu olmak istiyorsan onu yap. Bu senin hayatın, başka kimseyi takma. Seni üzmelerine izin verme." gözlerim dolarken güldüm ve kafamı salladım.
2. Çok şanslıyım.
🪩
"Ya Semih! Neden beni ittiriyorsun, bak öldüm işte!"
"Ya kızım, ben kendim, tüm kanımla savaşmak istiyorum. Kimse olmasın yanımda."
"Of!" gülmemi içimde tutamazken telefonu kucağıma bıraktım.
Olay şu: Yengem ve abim akşam yemeği için mutfaktalar, Can'da uyuyor. Biz de Semih'le sıkıldığımız için savaş oyunu oynamaya karar verdik.
Her taraftan düşman geldiği için Semih'in arkasına saklanıyorum. Ama beyefendi kendisi tek savaşmak istediği için oyuncuma yumruk atarak beni düşmanın yanına savurdu ve beni öldürttü.
Semih keyifle güldü. "Bak! Kazandım!"
Ona somurtarak baktığımda gülüşü solmuştu. "Dudaklarını şöyle yapma. İrfan abi mutfaktayken seni öpemem, Evin."
Sırıttım. "Korkuyor musun?" kafasını gülerek yana yatırdı.
"İrfan abiden korkuyorum, onda dürüst olmam gerek." ikimizde güldük.
Yengem karnını tutarak içeri girdiğinde direk bana baktı. "Evin, üstünü değiştir istersen. Akşama Mert abinler geliyor."
Kanım dondu.
"Neden?"
"Neden olacak kızım? Tuğçe ablan özlemiş."
"Bir kere de siz gidin, niye sürekli onlar geliyor?" ve ekledim. "Yani yoruluyorsun sürekli, bu hâlinle."
"Olsun olsun, ben seviniyorum. Hadi git o kırmızı uzun kolunu giy. Sana çok yakışıyor." kafamı salladığımda yengem geri mutfağa döndü.
Niye sürekli karşıma çıkmak zorundaydılar? İkisini de görmek istemiyordum. Bir türlü kurtulamayacak mıyım ben? Bıktım artık.
"Evin." Semih koluma dokunduğunda ona baktım. "İyi misin? Canın sıkkın sanki."
"Hayır hayır. İyiyim.." emin olmak istercesine baktığında gülümsedim. Emin olduktan sonra geri telefonuna döndü.
Önüme döndüğümde bir nefes verdim. Geçmişimi geride bırakmak benim için zor olacaktı.
🪩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
illicit affairs 🪩 mert günok
Fanfiction🪩 araya kendi hayatımdan hislerimi de kattığım, en sevdigim kalecime ithafen<3