Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SONUNDA ÇIKTI PROGRAM AŞŞŞŞIIIIRIIII KEYİFLİYİM.
bu bölüm sövmeyi serbest bıraktım. 🥹💗
Normalde sınır geçmedi bu durum hoşuma gitmiyor ama bu bölümü yayınlayıp artık Jikook'a odaklanmak istiyorum kurguda. Normalde ficlerim max 23 bölüm falan sürer bu daha uzun gidiyor ama bakalım pek uzun şeyleri sevmem şahsi olarak. Bölümde bi tık normal yazdığım bölümlere göre uzun. 🤗
Sizi çok seviyorum.
Yorum sınırı:220 (sınır geçmeden yeni bölüm gelmeyecektir.)
——
Yoongi gitmeden önce son kez askerlerine emir vermekle meşguldü. "Ben yokken güvenliği arttırın. Gündüz ve gece nöbeti aynı olacak. Gece sayı düşmeyecek. Birkaç güne geldiğimde eğer bir zarar görürsem hepinizin kellesini ben alacağım." Askerler aynı anda başını sallıyor onun her dediğini onaylıyordu. "Şüpheniz olmasın efendim." Namjoon konuştuğunda Yoongi son kez orduya baktı ve ardından krallıktan ayrıldı.
———
"Uğur böceği!" Minjun uğur böceğini görür görmez büyük bir dikkatle onu incilemeye başladı. Jimin onun isteğinin sönmesine izin vermeyerek aynı onun gibi eğilip uğur böceğini izlemeye başladı. "Bize uğur mu getirecek?" Jimin Minjun'un sorusuyla dudak büktü. "Bilmiyorum meleğim." Minjun keyifsizce onun başından kalkıp oyuncaklarına ilerledi. "O zaman izlemeyelim." Jimin onun bu haline gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
Minjun'un kapısı açıldığında ikilinin bakışları oraya döndü. Hana gözlerinden yaşlar akarken hyunguna koştu. Jimin endişeyle oturduğu yerden kalkıp yavruların yanında durdu. Taehyung ise iç çekti ve göz devirdi. Prenses çoğu zaman çekilmez biriydi. "Babamı özledim!" Hana sitemle konuştuğunda Jimin gülümsedi. Prenses, babasını cidden özlemiş olmalıydı. Taehyung Jimin'e doğru fısıldadı. "Onu göremeyince sulu göz oluyor." Jimin onun sesini duyduğunda yüzünü buruşturdu. "Prenses ile böyle konuşmamalısınız." Taehyung derin bir nefes verdi. "Her şeyi tersten anlamama gerek yok Jimin. Sulu göz kötü bir şey değil." Jimin samimiyetsizce kıkırdadı. "Yine de saygı denilen bir şey var. Unutmayın ki Hana var olduğu sürece siz de buradasınız. Onlara hizmet etmek için tutulduk." Taehyung odadan çıkmadan önce "Kim bilir belki de gelecekte bu değişir." Dediğinde Jimin boş bakışlarla arkasından bakmakla yetindi. Bu omegaya gerçekten de sabrı yoktu.
——-
Akşam yemeğinden sonra Jimin içinin özlemle dolduğunu hissetti. Omegası büyük bir istekle alfanın adını söylerken Jimin buna daha fazla kayıtsız kalamadı. Odasında dönüp durmayı bırakıp odasından çıktı. Kralın odasına ilerlerken adımları biraz hızlıydı. Onu çok özlemişti ve daha fazla dayanamayacaktı.
Odasının önüne geldiğinde muhafızlara ufak bir tebessüm verdi. Karşılık olarak ikisi de başlarını eğdiler ve o şekilde kapıyı açtılar. Son zamanda krallıktaki herkes onların arasında bir şeyler olduğunu farkındaydı ve ona göre davranıyorlardı. Bu yüzden özellikle alfalar Jimin ile göz göze bile gelmemek için büyük bir gayret gösteriyorlardı. Jimin içeri girdiğinde alfayı belindeki havluyla banyodan çıktığı esnada yakaladı.
