Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba❤️ üzgünüm açıkcası. Resmen kaçak giriyoruz buraya. Bu cidden çok sinir bozucu. Kitap okumamızdan ne istediniz be🤨 umarım bu şey son bulur ve rahatça girip çıkarız buraya. Vpn gibi şeylerle uğraşmayız umarım.
Eğer buraya tamamen giremezsek instagram hesabımı hala takip etmeyen varsa etsin mutlaka. Eğer buraya giremezsek oradan bir şekilde devam edeceğim.
İnstam: cylnim
Sizi çok seviyorum.
İyi okumalar.
Yorum sınırı: 150
—————-
Jimin büyülenmiş bir şekilde şelaleye bakıyordu. Daha önce böyle bir şelale olduğunu duymamıştı. Kuş cıvıltıları ve su sesi ortamı oldukça huzurlu kılmıştı. Jungkook Jimin ilerlerken hemen arkasından onu takip ediyordu. Omeganın mutlu olduğunu belli eden feromonları kendisini sevindirmişti. "Sevdin mi?" Jimin etrafa bakmayı bırakıp krala döndü. "Evet, gerçekten çok güzelmiş burası." Jimin yürümeye devam edip kocaman bir taş gördüğünde onun üstüne oturacaktı ki Jungkook onu durdurdu. "Keskin yerleri var. Bacağın kesilebilir." Jimin dudak büktü.
Burada oturup bir süre etrafı izlemek istiyordu. Ne diye elbise giyip gelmişti ki? "Ama oturmak istiyorum. Bir şey olmaz dikkat ederim." Jungkook onun kararlı olduğunu gördüğünde iç çekti. "Kucağıma otursan olur mu?" Jimin kralın aniden dediği şeyle gözlerini kocaman açtı. Yanakları kızardığında Jungkook dudağını dişledi. Sanırım basitçe söylediği bu teklif göründüğü kadar da basit değildi.
Jimin bakışlarını yere indirdi. "Olmaz ki öyle." Jungkook karşısında utançtan şekilden şekile giren bedene gülümseyerek baktı. Ardından sakin adımlarla ona yaklaştı. "Tamam tamam sormadım farz et." Jimin gerginliğin yavaş yavaş vücudunu terk ettiğini hissetti.
Jimin ayakkabılarını çıkarmaya başladığında Jungkook şaşkın bir şekilde ona baktı. "Ne yapıyorsun?" Jimin kısa bir an durup krala baktıktan sonra ayakkabılarının bağını çözmeye devam etti. "Ayaklarımı suya sokacağım." Jungkook o ayakkabılarını çıkarırken suya yaklaştı ve zeminine baktı. Derin duruyordu.
"Jimin başına bir şey gelebilir." Jimin omuz silkti. "Küçükken de yapmıştım." Jungkook iç çekti ve şelaleye doğru yürüyen bedenin önüne geçip onu durdurdu. "Girmemen gerekiyor." Jimin kaşlarını çatarak krala baktı. "Ama istiyorum." Jungkook arkasına doğru baktı ve yeniden omegaya döndükten sonra başını iki yana salladı. "Olmaz." Jimin üzgün bir şekilde bakmaya başladığında Jungkook gülümsedi. "Hadi gel." Jimin henüz onun ne dediğini anlamadığı esnada bacaklarından ve belinden tutan beden onu tek hamlede kucağına aldı.
"Ay!" Jimin şaşkınlıkla düşmemek için kollarını onun boynuna doladı. "Ne yapıyorsunuz?" Jungkook gülümsedi ve şelaleye yürümeye başladı. "İsteğini yerine getiriyorum." Şelalenin hemen önüne geldiklerinde Jungkook yavaşça ayağını suyun içine attı.
