26. Bölüm

1K 217 224
                                    

Bizzz geldikkkk açınnn yolu Minjun geliyo!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bizzz geldikkkk açınnn yolu Minjun geliyo!

SALAMLAR SUCUKLAR ZEYTİNLER ARKADAŞLAR.

sizi çok seviyorum. (Sınırı nası direkt geçtiniz maşallah nazar değmesin valla mutlu oldum)

Yorum sınırı: 180

İyi okumalar.

—————-



Jimin, Hana kucağında kurabiye yaparken küçük kızın dediklerini büyük bir ilgiyle dinliyordu. "Ve sonra Minjun onu benden uzaklaştırdı!" Dedi somurtarak. Bu Jimin'e oldukça tatlı gelmişti. "Hyungun seni kıskanıyor olmalı bir tanem." Dediğinde Hana omuz silkti. "Onun yüzünden arkadaşım olmuyor." Kollarını göğsünde bağlamış Jimin'in kucağında ne yaptığını izlerken Minjun'u şikayet ediyordu. "Beni babama şikayet edecekmiş." Hana dudağını bükerek konuştuğunda Jimin dudaklarını birbirine bastırdı gülmemek için. Çok tatlılardı ve Jimin onları ısırmak istiyordu.

"Baban sana kızmaz ki." Hana'yı tezgaha oturtturduğu esnada konuştu. Yavaş yavaş kurabiye hamurunu yoğururken Hana tedirgin bir sesle konuştu. "Babam, Minjun'un büyümüş hali gibi." Jimin başını salladı. Küçük kıza hak veriyordu. Minjun, tam da dediği gibi, babasının izinden gidiyordu. Hem de her anlamda.

İçeri giren ikiliyle konuşmaları kesildi. Kral çatılmış kaşlarıyla kızına yaklaştı. "Hana." Hana suçunu bilir bir şekilde şirince gülümsedi. Jungkook ise onun tatlılığına gülümsememek için zor durdu. Minjun ise hemen babasının yanındaydı. Jimin küçük çocuğa "Kardeşini mi şikayet ettin Minjun?" Dediğinde o umursamaz bir şekilde omuz silkti. "Prense gülümseyip duruyordu!" Jimin iç çekti ve birbirine bakıp duran baba kıza baktı.

"Kızım ben sana alfalardan uzak dur demedim mi? Bu yaştan sonra bana çocuk mu dövdüreceksin sen?" Kralın cümlesine Hana homurdandı. "Onunla oynuyordum." Baba kızın konuşmasını Minjun böldü. "Odada üç prenses vardı baba. Kızın prensle oynadı sadece." Hana'nın sinirli bakışları hyungunu buldu. Jimin iki alfanın kıskançlığına göz devirdi ve Hana'yı kucağına aldı. Onu yere bıraktı ve küçük kıza sıcak bir gülümseme verdi. "Hadi tatlım, sen biraz bahçelerde dolaş. Bu alfalar seni rahat bırakmayacak yoksa." Hana, gülümseyerek Jimin'e baktıktan sonra koşarak mutfaktan çıktı. Minjun ise hemen kardeşinin peşinden gitti. "Hana beni bekle!"

Jimin iki çocuğun arkasından bakarken Jungkook'un arkasından kendisine sarıldığını hissetti. Kral, başını onun mis kokulu boynuna gömdü ve memnun bir mırıltı çıkardı. "Kokundan mahrum bıraktın bugün beni. Hiç göremedim seni." Jimin gülümsedi ve onun kolları arasında dönüp yüz yüze gelmelerini sağladı. "Hana ile ilgileniyordum." Dedi. Jungkook onun dudaklarına içli içli baktı.

"İkisi seni çok yoruyor. Başka biri bulmamı istemediğinden emin misin?" Dedi alfa. Jimin onun omzuna, canını acıtmayacak sertlikte vurdu. "Bunu konuştuk." Dediğinde Jungkook bir elini onun boynuna yerleştirdi. Dudaklarına bakarak "Yorulmanı istemiyorum." Dediğinde Jimin'de aynı onun gibi dudaklarına indirdi bakışlarını. "İlla yorulmak istiyorsan, ben seni hoşlanacağın şekillerde yorabilirim." Jimin gözlerini kocaman açtı ve ondan uzaklaştı.

Protector Of The Prince • Jikook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin