Sabah kalktığımda saat 11 e geliyordu babam bi ithalat ihracat firmasında genel müdürdü ve işleri herzaman yoğundu her pazar çalışırdı o Yüzden bu günde evde yoktu
benimde bu gün evden çıkmaya hiç niyetim yoktu dün çok yorulmuştum Haziran ayındaydık ama hava olması gerekenden fazla sıcaktı Üzerimde mavi Şort üstü beyaz kalın askılı pijama Takım'ım vardı
kahvaltı için Çay koydum ve masayı hazırlamaya başladım aslında tek Başıma Olduğum için çok uğraşmama gerek yoktu ama ben her zaman birisi gelecekmiş gibi hazırlardım sofrayı işim bitince Çayı doldurmak için çaydanlığı elime aldığımda kapı çaldı çaydanlığı bırakıp kapıyı açmaya gittim
Kapıyı açtığımda Karşımda Bulut'u gördüm beni baştan aşağı süzdükten sonra elindeki poşeti yüzüme doğru tutup salladı
"Kahvaltı yaptın mı?"
"Şimdi başlıyacaktım"
"Kaynanam beni seviyormuş "dedi
ve elindeki poşeti elime tutuşturup içeri geçti onada servis açtım ve çayları doldurdum poşetin içine bakmak için araladığımda mis gibi taze simit kokusunu aldım simitleri çıkarılıp masaya koydum Bulut Çoktan yemeye başlamıştı Allah'ım yine o gamzeler ben Bulut'u izlerken
"Sen yemiyor musun?" Dedi
bende bişey demeden yemeye başladım yemek boyunca hiç konuşmadık bitince ben masayı toplamaya başladım tabakları lavabonun içine koyarken belimde bir el hissettim kalbim duracak sandım arkamı döndüğümde Bulut bana çok yakın duruyordu ellerini iki yanımdan uzatıp tezgâha koydu ve dahada yaklaştı aramızda hiç mesafe kalmamıştı derin bir nefes aldım Bulut iki adım geri çekildi ve oda derin bir nefes alarak elini saçından geçirdi ve masaya yaslandı
"Hadi hazırlan"
"Niye?"
"Gidiyoruz"
"Nereye ?"
"Gidince görürsün "dedi
bende hazırlanmak için odama gittim beyaz kalın askılı bir tişört altına sarı Şort ve beyaz spor ayakkabılar giyindim ve yanına gittim kolumu tuttu ve HIZLA dışarı çıktık kapıyı Sertçe kapatıp arabaya gittik beni ön koltuğa oturttu kendiside şöför koltuğuna oturdu ve yola koyulduk
"Nereye gidiyoruz?"
"Yol boyunca hiç konuşma"dedi
ve orman yoluna saptık yarım saatlik bi yoldan sonra araba durdu Bulut arabadan inince bende indim hava mis gibiydi etrafta gelincikler vardı ve çok hoş bir görüntü sağlıyordu başımı kaldırdığımda sanki bütün şehir ayaklarımın altında gibi hissettim bir uçurum kenarına gelmiştik oturdum ve ayaklarımı aşağı sallandırdım
"Dikkat et" dedi Bulut Yanıma gelip otururken derin bir nefes aldım başımı Bulut'un omzuna koydum
"Burdan şehir o kadar güzel görünüyorki tüm stresten uzat sakin sadece doğa"
"Ben her pazar buraya gelip kendimi dinlerim "
"Kendimi dinlerim?"
"Şehirde herkesi dinlemek zorunda kalıyorsun burda ise kendine sorup cevaplama şansın oluyor"dedi
çok şaşırmıştım bunları Bulut mu söylüyordu yani? Derken telefon sesiyle tüm düşüncelerim dağıldı Bulut'un telefonuydu
"Alo-tamam-geliyorum-tamam"dedi ve telefonu kapattı başımı kaldırıp Bulut'a ne oldu bakışı attım
"Gitmeliyiz"dedi başımı salladım ve ayağa Kalktım arabaya binip yola koyulduk Bulut farklı bir yola saptı
"Beni bırakmayacak mısın?"
"önce eve uğramam Lazım sonra seni bırakıcam "dedi
ve arabayı durdurdu etrafıma baktığımda ağzım bir karış açık kalmıştı 3 katlı beyaz ve kocaman bir bahçesi olan bi villanın önünde duruyorduk arabadan indik ve biraz yürüdükten sonra Kapıya ulaştık kapıyı çaldığımızda 30lu yaşlarında güzel bir kadın kapıyı açtı
"Hoşgeldiniz Bulut bey" dedi ve içeri girdik Bulut kadına dönerek
"Arkadaşıma iyi davranın ne isterse yapın ben hemen geliyorum "dedi ve kulağıma eğilip
"Burda bekle hemen geliyorum" dedi o gidince kadın bana dönerek
"Ne istersiniz ? "Dedi
"Hiç birşey teşekkürler" diyip koltuğa oturdum
ev modernle klasik arasında kalmıştı ne çok şık şatafatlı nede çok spordu o Sırada merdivenlerden ayak sesleri geliyordu başımı çevirip baktığımda Bulut'un 20 yıl sonraki halini görür gibi oldum o Sırada Bulut da geldi kesin babası diye düşündüm ama daha çok kendinden 20 yıl önce doğmuş ikizi gibiydi Bulut Yanıma geldi
"Sizi tanıştırayım babam -Dilek Dilek -babam"dedi biz el sıkışırken
"Dilek benim kız arkadaşım" dedi
Bulut o Sırada çok samimi duran adam hemen ciddileşti yüzü soğudu Bulut elimi tuttu ve
"Görüşürüz baba" diyip bizi evden çıkarttı hala elimi tutuyordu arabaya bindik
"Özür dilerim emrivaki gibi oldu ama aslında buraya gelmeden önce sana soracaktım ama unuttum"
"Neyi?"
"Benim sevgilim olur musun?"
Dedi çok şaşırmıştım ben birşey diyemeden dudağımda bir sıcaklık hissettim Bulut beni öpüyordu bende Karşılık verdim nefes almak için ayrıldığımızda
"Güzel"dedi ve elimi tutup yola koyuldu
bizim evin önüne gelince durdu hala elimi tutuyordu bana yaklaştı ve öpmeye başladı bende Karşılık verdim yine nefessiz kalınca ayrıldık ve ben arabadan inip eve girdim oda yola devam etti eve gidince üstümü değiştirip hemen yattım çok yorulmuştum soğuk hava çarpmıştı yatar yatmaz uyuya kalmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıskanç sevgilim
Teen FictionArdında Yıldızlarla dolu simsiyah Evren olan gökyüzü gibi O çok sert , O çok soğuk , O çok kıskanç , Ama tam bir AŞIK