Sabah uyandığımda odamdaydım ayağa Kalkıp odalara baktım ama Bulut ortalarda yoktu galiba ben uyuyunca beni yatağıma bırakıp gitmişti elimi Yüzümü yıkayıp odama döndüm çekmeceden okul formamı Alıp Üstüme geçirdim saçlarımı uyduruk bi at kuyruğu Yaptım telefonumu Alıp çantamı sırtıma taktıktan sonra evden çıktım durağa gittim Ceren ve Can beni bekliyorlardı
"Nerdesin sen kaç gündür?"
"Of Ceren uzun hikaye"
"Ben dinlerim"
"Ben anlatamam Can anlatsın"
"Can'ın bildiği benim bilmediğim şeyler mi var"
"Mete den bir an ayrıla bilseydin bilirdin ne olduğunu "dedi Can ve otobüs gelince hep beraber otobüse bindik
en arkadaki altı Kişilik yere oturduk ben cam kenarına Can benim Yanıma Ceren de Can'ın yanına oturdu ben kulaklıklarımı takıp başımı cama yaslayıp uyumaya başladım dünkü olay bir türlü aklımdan çıkmıyordu o kadın yani Zeynep hanım bana çok samimi gelmişti ama neden Bulut dan uzak durmamı istiyordu ki hem bir önceki gidişimde de Bulut Babasına benim onun kız Arkadaşı olduğumu söyleyince hemen yüzü düşmüştü ben bunları düşünürken Can'ın beni dürtmesiyle Gözlerimi açıp kulaklıklarımı çıkarttım
"Hadi geldik" dedi ayağa Kalkıp Düğmeye bastık durağa gelince indik okula doğru yürürken bir yandan Ceren'in saçma aşk hikayelerini dinliyorduk bir ara Can la göz Göze geldik İkimiz aynı anda göz devirip hafifçe gülümsedik en sonunda Sınıfa geldik cerende kendi sınıfına gitti Can Erva nın yanına oturdu bende kendi
Yerime geçtim bir kaç dakika sonra hoca Sınıfa girdi yoklamayı alırken sıra bana gelince"Dilek"
"Burda"
"Dün doktora girmişsin kötü bi şey yok demi"dedi sanki tek derdi oymuş gibi
sonra aklıma dün Bulut'un okul için rapor bulurum dediğimi hatırladım
"Kan ilaçlarım bitmişti tekrar almak için reçete almaya gittik"
"Tamam"dedi ve yoklamaya devam etti
o Sırada bende çantamdan karalama defterimi çıkartıp resim çizmeye başladım bir Şeyler karalıyordum ama ortaya hiçbir şey çıkmıyordu hala dünü düşünüyordum Bulut'un babasının bakışı ve annesinin sözleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu zil çaldı hoca sınıftan çıkınca Can ve Erva Yanıma geldi
"İyi misin?"
"İyiyim"
"Emin misin tamam hiç kimseyle konuşmamak bir Şeyler karalamak hocayı takmamak her zaman olan şeyler ama bu gün sende bi farklı bişey var"
"Evet bencede"
"Sadece biraz canım sıkkın o kadar ne olduğunu sormayın uzun hikaye"
"Tamam sen bilirsin kantine gidiyoruz geliyor musun?"
"Hayır ama bana bi tane poğaça ve meyve suyu alırsanız iyi olur"
dedim ve çantamdan para çıkartıp verirken
"Saçmalama "dedi Can bende omuz silkip parayı geri çantama koydum onlar sınıftan çıkınca Ceren girdi yüzü düşüktü çok kötü görünüyordu Yanıma gelip oturdu
"Ne oldu?"
"Ayrıldık"
"Belliydi"
"Teselli edeceğin yere ne diyorsun"
"Ne diyorum? Doğruları söylüyorum"
"Neymiş doğru olan?"
"Mete'nin başından beri gözünün dışarıda olası "
"Herkes dış görünüşü gibi olsaydı Bulut'un şimdiye kadar seni Çoktan doğramış ÇÖP kutusuna atmış olası gerekiyor "
"Ya Ceren bi git işine aşk Acısı mı çekiyorsun ne yapıyorsan git sınıfında yap"
"Tamam be sana mı kaldım"dedi ve hızla sınıftan çıktı bir kaç dakika sonra
Can elinde poğaça ve meyve suyuyla Sınıfa girdi Yanıma gelip oturdu elindekileri sıranın üstüne koydu poğaçadan bir ısırık alıp
"Erva yok mu?"
"Kapının önünde hocadan not dileniyor malum son haftalar"
"Aynen ama benim ders içi Hariç hiç düşük notum yok"
"Neden ders içi düşük acaba?"
"Dedim ondan da yüksek alırsam diğerleriyle arayı iyice açarım haksız rekabet olur"
"Tabi tabi"dedi o Sırada Erva geldi sırasına oturdu Can da onun yanına geçti son haftalar olduğu için konular bitmişti hocaların büyük bi kısmı hatta matematikçi Hariç kimse gelmiyordu zaten matematikçi ölse mezardan çıkıp gelir derse neyse tüm gün bir şeyler karalayıp dünkü olayı unutmaya çalıştım derken çıkış zili çaldı Can yine Ervayla gidiyordu cerende "ben bugün sizinle gelmeyeceğim biraz Kafamı toparlamam Lazım " diye mesaj atmıştı yani bu gün tek gidecektim durağa gittim Mete de oradaydı aynı otobüse bindik Yanıma oturdu
"Merhaba"
"Merhaba"
"Nasılsın ?"
"Sence"dedim imalı bir ses tonuyla ama odun işte hiçbir şey anlamamıştı şaşırmış bir bakış Attı "sabahtan beri Ceren'in dırdırını çekiyorum senin yüzünden"
"Ne yapabilirim ? Ciddi düşünmeye filan başladı daha 17 yaşında bana evlilik diyor"
"Sende haklısın Ceren bazen patavatsızca Konuşa bilir ama bunu ona düzgün bi şekilde anlata bilirdin"
"Kusura bakma ama zaten yürümüyordu biz değildik ikimizde Ceren olmuştuk sürekli kendinden bahsediyordu ve bi saniye susmuyordu"
"Tamam pes ediyorum haklısın "dedim ve zaten onun ineceği durağa gelmiştik o indikten iki durak sonrada ben indim eve doğru yürürken bugün Bulut'la hiç konuşmadığımızı hatırladım ama sonra bir yerlerden çıkar diye düşündüm eve geldiğimde ne bir kapıda bekleyen araba ne de başka birşey vardı eve girdim çantamı ve telefonumu bırakıp üstümü değiştirdim mutfağa gidip bir kaç Parça kahvaltılık çıkarıp onları yedikten sonra telefonuma baktım ne cevapsız arama yada mesaj yoktu dayanamayıp Bulut'u Aradım ama birkaç kez çaldıktan sonra telesekreter devreye girdi telefonu kapattım dünü düşünmek beni çok yormuştu başım ağrıyordu hemen yatağa gittim yatar yatmaz uyuya kalmıştım zaten
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıskanç sevgilim
Novela JuvenilArdında Yıldızlarla dolu simsiyah Evren olan gökyüzü gibi O çok sert , O çok soğuk , O çok kıskanç , Ama tam bir AŞIK