Uyandığımda Bulut'la yan yana üçlü koltukta yatıyorduk üstümde hala işçi tulumu vardı babam gece gelmemiş diye düşündüm çünkü gelmiş olsaydı ve bizi bu şekilde görseydi Kıyameti koparırdı zaten Bulut'la görüşmemi istemiyordu birde onu eve Alıp birlikte uyuduğumu görse aman Allah'ım diye düşünürken miğdemin gurultusu düşüncelerimi dağıttı
Bulut'un kolundan kurtulup banyoya gittim suyu açıp elimi altına tuttuğumda suyun soğukluğu bu sıcak günde o kadar iyi gelmişti ki elim suyla dolunca musluğun altından çekip Yavaşça yüzüme götürdüğümde suyun göz kapaklarıma değmesi göz kapaklarıma hoş bir ağırlık vermişti elimi Yüzümü yıkadıktan sonra duvarda asılı olan temiz ama eski pembe havluyla kuruladım odamda Üstümü değiştirip siyah bol Tişört altına siyah tayt giyinerek mutfağa geçip Çay için su koyduktan sonra dolabı açtım pek birşey yoktu alışverişe gitmem gerekiyordu ama şimdilik elinizdekiyle idare etmekiydik elime gelen herşeyi Alıp tezgahın üstüne koydum
kaşar peyniri Alıp doğrama tahtasının üstünde Küp Küp kestikten sonra kenarında zeytin deseni olan yaprak şeklindeki küçük tabağa koyup masaya koydum sonra domates ve salatalıklarıda doğrayıp şık olmasına Özen göstererek tabağa yerleştirip patatesleri soymaya başladım ince ince doğrarken Kızartma tavasına yağ koyup ısınmasını bekledim o Sırada beyaz peyniri tabağa koyup onunda masaya yerleştirdim üç çeşit zeytini de üçlü küçük kâselere koyup masaya koyduğum sırada yağın yeterince ısındığını düşünerek patatesleri içine attım büyük bir patlama olurcasına bir ses çıkmıştı elime sıçramaması için geride durarak atmıştım patatesleri ama baş parmağıma sıçrayan kızarmış yağa engel olamamıştım o Sırada telefonum çaldı musluğu açıp elimi hızlıca suyun altına tutarak musluğu kapattım yağ sıçrayan yere küçük bir öpücük kondurarak salondaki telefonumu almaya gittim Bulut hala uyuyordu telefonu elime Alıp numaraya baktım ceren arıyordu hızlıca açtım Ceren'in sesini duyunca telefonu kulağımdan uzaklaştırdım
"Yaaa kızım sen uyu neler oldu neler"
"Meteyle barıştınız alkış kızıma"
"Sen nerden biliyorsun ?"
"Bunun için arandıysan kapatmam Lazım "
"Hayır tatilde ne yapıcağız diye Aradım bizim yazlığa gidemeyiz bu sene sıra annemlerde ama ben Alaçatı da bi tatil köyünde yer buldum fiyatı da tam bize göre çok güzel de bir yer Mete daha önce gitmiş bana hemen haber ver ona göre rezervasyon yaptırıcam"
"Tamam ben sana uyarım" diyip Ceren'in birşey demesine fırsat vermeden telefonu kapattım
mutfağa gittiğimde aklıma patatesler geldi hızlıca onları kızgın yağdan çıkartıp tabağa koydum tam kıvamında kızarmıştı ama ceren'i biraz daha dinleseydim kömür gibi olurlardı ocağı söndürüp patatesleri de yerine koydum Çay suyu kaynamıştı demliğin içine iki tane poşet Çay attıktan sonra üzerine kaynamış sudan eklerken çayım kırmızı rengi suyla buluşuyordu demliğin kapağını kapatıp çaydanlığın üstüne koydum demlenmesi için beklemesi gerekiyordu salamı elime Alıp elimden geldiğince ince kesmeye çalıştım ve onada masadaki yerine koyarak servis tabaklarını çatallarını bıçaklarını koydum Çay bardaklarını ve içlerine kaşıklarını koyduktan sonra Bulut'u uyandırmak için salona gittim Bulut'un üstünde hala işçi tulumu vardı yanına gidip omzunu Sertçe dürttüm
"Bulut kalk hadi " sesimin yüksek çıkmasına çabalayarak biraz daha sert vurarak onu kaldırmaya çalıştım en sonunda kan çanağı olmuş Gözlerini açarak bana baktı
"Yavaş omzumu deldin "
"Hadi kalk kahvaltı hazır" diyip mutfağa geçtim çayları bardaklara doldurup tam masaya oturacaktım ki ekmek olmadığını fark ettim odamdan cüzdanımı Alıp ayakkabılarımı giyerken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıskanç sevgilim
Teen FictionArdında Yıldızlarla dolu simsiyah Evren olan gökyüzü gibi O çok sert , O çok soğuk , O çok kıskanç , Ama tam bir AŞIK
