Uyandığımda bi hastane odasındaydım kolumda bir serum takılıydı Bulut baş ucumdaki sandalyede oturuyordu
"İyi misin?"
"Evet de ne oldu?"
"Aniden bayıldın"
"Ne zamandan beri uyuyorum"
"Çok değil beş yıl filan "dedi ve güldü"şaka şaka dün saat 2 civarıydı şimdi saat 4 yani bir günden biraz fazla"
"Yapmaya babamın haberi var mı"
"Şimdiye kadar burdaydı o gitti benim sıram geldi "
"Seni taburcu ettiler mi?"
"Az önce ve seninde uyandığın zaman taburcu olabileceğini söylediler"
"O zaman hemen gidelim gına geldi "dedim
Bulut hemşireyi çağırdı hemşire serumu çıkartınca birlikte danışmaya gidip çıkış işlemlerini hallettik Bulut kolları Sütlü kahve ortası lacivert kot ceketini giyindi oto parka doğru Yürüdük ve durduğumuz yerde gözlerimle Bulut'un arabasını Aradım ama göremiyordum Bulut siyah bi motorun üstüne bindi ve kafasına kaskı geçirdi diğer kaskıda bana uzattı ben bir an duraksadım
"Hadi gelmiyor musun?"
"Ben daha önce hiç motora binmedim"
"Belime sıkıca sarıl yeter"dedi
bana uzattığı siyah kaskı Başıma taktım ve arkasına oturup beline sıkıca sarıldım başını hafifçe arkaya çevirip
"Bu kadar sıkarsan ya dikişlerim patlar kan kaybından ölürüm yada nefer alamadığım için ölürüm"dedi ve ellerimi biraz gevşettim
motoru çalıştırdı ve yola koyulduk saçlarım kaskın altından çıkmış kendilerini rüzgâra bırakmışlardı rüzgar kaskın açık kısmından yüzüme vuruyordu hızlı gittiğimiz için soğuk hava yüzümü acıtıyordu bir yerde durduk ama hiç bilmediğim bir yerdi
" neden durduk?"
"Acıkmışsındır bir günden fazla süredir uyuyorsun" dedi ve kasklarımıcı çıkartıp elimize aldık
önünde durduğumuz hamburgerciye girdik bi masa bulup oturduk kasklarıda yanımızdaki sandalyelere koyduk
"Et mi ? Tavuk mu ?"
"Et"dedim ve Bulut hamburgerleri almaya giderken bende telefonumu çıkartıp ekranı açtığımda 14 cevapsız arama 5 mesaj gördüm 3 kez babam 11 kez Ceren aramıştı mesajlarında hepsi Ceren'e aitti açıp okudum
"Telefonlarıma neden cevap vermiyorsun"
"Kızım adamı sinir etme "
"Dileeeek"
"Aç şu telefonu"
"?!?!?!?!!"hemen mesajlardan çıkıp ceren'i Aradım bir iki kez çaldıktan sonra açtı be ben daha bi şey demeden
"Nerdesin sen!?!"
"Hastanedeydim yeni çıktım"
"Bişeyin yok demi?"
"Yok sadece bayılmışım"
"İyi neyse ben seni sonra arasam olur mu? Annem sesleniyor"
"Tamam Görüşürüz "
"Görüşürüz"dedim ve telefonu kapattım o sırada Bulut elinde hamburger tepsileriyle geri geldi benimkini önüme koydu ve karşıma oturdu çok acıkmıştım hemen hamburgerin paketinden kurtulup kocaman bir ısırık aldım
"Yavaş boğulacaksın"başımı kaldırdığımda Bulut'un Şaşkın bakışlarıyla karşı karşıya kalmıştım ve yavaş yemem gerektiğini anlayarak çiğneyişimi yavaşlattım hafifçe gülümseyerek oda yemeye başladı demin her ne kadar yavaşlamaya karar versemde patatesleri ikişer üçer ağzıma tıkıştırıyordum en sonunda kolamın son yudumunu da içerek geriye yaslandım ve derin bi nefes aldım Bulut fadin birkaç patatesini yiyip kolasını içtikten sonra ağzını peçeteyle silip
"Hadi kalkalım" dedi ve kaskları elimize alıp dışarı çıktık evet bir günü Aşkın süredir uyuyordum ama hava serin olduğu için yemekten sonra serin hava uykumu getirmişti motora bindik ve kasklarımızı taktık sonra Bulut'un beline sarıldım ve yola koyulduk sonunda eve vardık ben motordan inip kaskı çıkarttım Bulut'a verince oturduğumuz yeri kaldırıp altına koydu
"Görüşürüz"
" Görüşürüz "dedi ve o yoluna devam ederken bende eve gittim kapıyı açınca içerideki odaların hiç birinin ışığının yanmadığını gördüm babam evde yoktu içeri girdim anahtarları bırakıp salona geçtim kendimi üçlü koltuğa bırakıp babamı Aradım
"Alo"
"Efendim kızım"
"Ben eve geldim de haber veriyim dedim"
"Tamam kızım ben toplantıya yetişmem gerekiyor sonra görüşürüz" cevap vermeme izin bile vermeden telefonun kapanma sesi duyuldu
televizyonu açtım kanallara baktım ama hiç güzel bir şey yoktu zaten göz kapaklarıma engel olamıyordum koltukta uyuya kalmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıskanç sevgilim
TienerfictieArdında Yıldızlarla dolu simsiyah Evren olan gökyüzü gibi O çok sert , O çok soğuk , O çok kıskanç , Ama tam bir AŞIK
