Sabah oldu. Kerim uyanır-uyanmaz Arif'ten aldığı not defterini götürdü ve evde dolaşarak önemli detayları okumaya başladı:
"Balta Niyazi fizik öğretmeni. Aynı zamanda okulun en çok korkulan öğretmeni. Yasal yollarla okula silah ve uyuşturucu sokuyor. Çocuklara işkence etmekten zevk alıyor. Günün belirli saatlerinde çocukları sokağa çıkartıyor ve dilendiricilik yaptırıyor.
Kokain Rıfkı okulun kimya öğretmeni. Uyuşturucu bağımlısı. Ara-ara kendini kaybediyor, deliriyor ve çıldırıyor.
Sap Ali okulun biyoloji öğretmeni. Bu adamı hep müdürün odasından çıkarken görüyorum. Cinsel yönelimi gey. Okulda yasal olan hiçbir icraatını görmedim henüz.
Kumarbaz Nazlı matematik öğretmeni. Aynı zamanda müdür yardımcısı, yani müdürün sağ kolu. Okulda hem öğretmenlerle hem de çocuklarla kumar oynayıp onların parasını çalıyor. Müdürden yani Kaan'dan hoşlanıyor.
Cimri Kaan okulun müdürü. Fazla zeki ve akıllı. Aynı zamanda cimri. Balta Arzu, Kokain Rıfkı, Sap Ali ve Kumarbaz Nazlı ile beraber okulu yönetiyor."Şafak vaktiydi. Sabah saat dört buçuktu. Arif okula geldi. Görevliler yine okulun duvara yaslanıp uyuyordu. Arif okulun duvarından tırmanıp içeri atladı.
Kumarbaz Nazlı ve Balta Niyazi öğretmenler odasında oturup sohbet ediyordular. Birden içeri Sap Ali girdi. İçeri girince sakarlığı yüzenden ayağı kaydı ve Balta Niyazi'nin önüne düştü. Balta Niyazi eğilip Ali'nin poposuna sert bir şaplak attı. Ali bağırdı: "Napıyorsun sen?"
Balta gülerek dedi: "Gey değil misin? Hoşuna gider sandım."
Nazlı ve Niyazi kahkahalar içinde gülüşdüler. Ali'nin yüzü kıpkırmızı oldu ve utandı. Öğretmenler odasından koşarak çıktı.
Arif okulun koridorunda durup çocukları izlerken birden okulun kabadayısının Cemre'yi sıkıştırıp ona tokat attığını gördü. Arif araya girdi ve Cemre'yi arkasına aldı: "Ne istiyorsun çocuktan? Gücün kızlara mı yetiyor?"
Serseri: "Sen karışma. Müdürün kızı diye sürekli torpil geçiyorlar."
Arif: "Bir daha seni bu çocuğun yanında görmeyeceğim. Tamam mı?!"
Serseri: "Yoksa ne yaparsın?"
Arif serseriye yaklaştı ve ayağından tutup onu kaldırarak sırtına aldı. Sonra sert bir şekilde yere vurdu. Serseri bir çocuk gibi ağlayıp zırlamaya başladı. Cemre Arif'in bu hareketinden etkilendi ve Arif'e sordu: "Vay be. Bunu nasıl yaptın? Bu hareketi nasıl yaptın? Bana da öğretir misin?"
Arif: "Bana bir kahve ısmarlarsan öğretirim."
Cemre: "Tamam o zaman. Yemekhaneye gidelim."
Kerim ofisine girdiği an Zafer'i götürüp en üst kattaki toplantısı odasına çıktı. Kerim yine odanın pencerelerinin perdesini kapattı ve kapıyı kilitledi. Konuşmaya başladı: "Okulu beş öğretmen yönetiyor. Balta Niyazi, Kumarbaz Nazlı, Sap Ali, Kokain Rıfkı ve Cimri Kaan. Bunların en başındaki adam Cimri Kaan."
Zafer konuşmayı böldü: "Benim anlamadığım biz neden bütün bu olanları polise anlatmıyoruz ki?"
Kerim: "Doğru mantık ama yanlış karar. Eğer biz polise haber verirsek polisler okula baskın düzenler ve okuldaki baskın neticesinde bir çok çocuk yaralana ve ölebilir. O yüzden biz bu işi kendimiz bitirmeliyiz."
Zafer: "İyi de nasıl?"
Kerim: "Okulu yöneten bu beş öğretmenlerden biri ölürse, o öğretmenin yerine başka bir pislik öğretmen bulacaklar. Biz de okulu yöneten her bir öğretmeni öldürüp o öğretmenin yerine geçeceğiz. Böylelikle okulun kontrolünü kendi elimize alacağız. İlk kurbanımız Kokain Rıfkı olacak. Kokain Rıfkı'nın yerine sen geçeceksin."
Zafer gülümseyerek dedi: "Büyük bir zevkle geçerim."
Kerim: "Akşam bize gel. Seninle küçük bir işim olacak."
Zafer: "Gelirim, Kerim."
Arif Cemre'yle beraber okulun yemekhanesine gitti. Cemre Arif'e kahve ısmarladı. Birlikte oturup konuşmaya başladılar. Cemre Arif'e sordu: "O hareketi nasıl yaptın? Çok havalıydı!"
Arif dedi: "Çok basit. Önce ayağından tuttum. Sonra havaya kaldırdım. Sonra da yere attım."
Bu sırada Sap Ali yemekhaneye girdi ve okulun çocuklarıyla beraber oturup yemek yemeye başladı. Bu Arif'in dikkatini çekti ve Cemre'ye sordu: "Bu salak neden sürekli çocuklarla beraber oturup yemek yiyor?"
Cemre: "Sap Ali'yi mi diyorsun? Aklı-sıra çocuklarla arkadaş olacakmış güya."
Arif: "Neden? Arkadaşı yok mu?"
Cemre: "Arkadan verdiği için kimse onunla arkadaş olmak istemiyor. Geçmişte iki tane sevgilisi oldu. Gey olduğu için hiçbir okul onu işe götürmüyordu. Ama benim babam onu işe aldı."
Arif: "Tüm bunları nasıl biliyorsun?"
Cemre: "Müdürün kızıyım ben. Bilirim tabii ki de."
Arif kahvesini içip bitirdikten sonra zil çaldı. Arif ayağa kalktı ve dedi: "Artık derse girmemizin zamanı geldi."
Cemre: "Seni bizim sınıfa alalım mı?"
Arif: "Nasıl olacak ki o?"
Cemre : "Ben babamla konuşurum. Babam beni kırmaz, kıramaz. Aynı sınıfta olacağız, sürekli dersleri ekeceğiz. Çok güzel olacak."
Arif: "Benim için farketmez."
Cemre: "Bu arada adın ne? Adını sormayı unuttum."
Arif: "Arif Duman. Seninki ne?"
Cemre: "Cemre Yaman. Müdürün kızı."