Cemre babasının odasına girdi ve konuşmaya başladı: "Baba, Arif bizim sınıfta okuyabilir mi? Lütfen."
Cimri Kaan dedi: "Hangi Arif?"
Cemre dedi: "Arif Duman. Uzun boylu ve hafif sakallı çocuk işte."
Kaan: "Üzgünüm, ama o çocuk seninle aynı sınıfta okuyamaz."
Cemre: "Neden ama?"
Kaan: "Okula daha bir aydır geldi. Ayrıca ne olduğu belirsiz bir çocuğu seninle aynı sınıfa koyamam."
Cemre: "Ya of, baba! O ne olduğu belirsiz dediğin çocuk var ya, o çocuk beni serserinin elinden kurtardı."
Kaan: "O çocuğa güveniyor musun?"
Cemre: "Evet, baba! Bana iyi davranıyor."
Kaan: "Umurumda değil."
Cemre bağırmaya başladı: "Sadece bir kez beni düşünsen ne olur, baba?! Bir kez! Ne zaman istediğimi yaptın ki, şimdi de yapasın?!Arkadaşlarımı bile sen seçeceksen ben ne diye yaşıyorum ki?!"
Kaan da bağırmaya başladı: "Bağırma babanın üstüne!"
Cemre sakin sesle dedi: "Bağırmam, öğretmenim."
Kaan: "Peki, izin veriyorum. O çocuk sizinle aynı sınıfta okuyacak."
Cemre: "Gerçekten mi?"
Kaan: "Evet dedim ya."
Cemre soğukkanlı şekilde dedi: "Teşekkür ederim, öğretmenim."
Cemre Arif'i bulduktan sonra Arif'le beraber koridorun penceresine yaslanıp sohbet etmeye başladı. Cemre Arif'e dedi: "Arif, babamla konuştum. Bundan sonra bizim sınıftasın! Bu çok harika olacak!"
Arif gülümseyerek dedi: "Öyle mi? Ne güzel!"
Bu sırada öğretmenler odasından önce Kokain Rıfkı, sonra da Kumarbaz Nazlı çıktı. Nazlı Rıfkı'nın omzuna sert bir şekilde çarptı ve yürüyüp gitti. Kokain Rıfkı o çarpmayla yere düştü. Arif Cemre'ye bakıp dedi: "Ya bu Nazlı hoca Rıfkı'ya neden bu kadar kaba davranıyor?"
Cemre dedi: "Kaba mı davranıyor?"
Arif dedi: "Bir keresinde Rıfkı hoca bize ders geçerken Nazlı hoca bir anda odaya girip durduk yere onu azarlayıp aşağılamıştı."
Cemre dedi: "Nazlı hoca Rıfkı'nın kızı."
Arif dedi: "Hadi, canım. Dalga geçiyor olmalısın."
Cemre dedi: "Ciddiyim. Rıfkı oğlunu kaybettikten sonra depresyona girdi. Nazlı'ya babalık yapamadı. Sonra da uyuşturucuya başlamış. Bağımlının teki işte."
Arif dedi: "Nazlı öğretmen nasıl birisi? İyi biri mi?"
Cemre dedi: "Çok iyi biri. Aynı annem gibi. Yedi yaşım vardı. Doğum günümdü. Babam bile hatırlamamıştı doğum günümü. Sınıfa girdiğimde Nazlı hoca beni sınıf arkadaşlarımla beraber karşıladı ve doğum günümü kutladı. Beraber pasta yedik, oyunlar oynadık. Hayatımın en güzel günüydü o gün."
Nazlı Kaan'la beraber okulun bahçesindeki bankta oturmuştu. Kaan Nazlı'ya dedi: "Ne kadar para kazandın öğretmenlerden?"
Nazlı: "Bin papel."
Kaan: "Yarısı senin, yarısı benim."
Nazlı: "Avans olarak yüz papel kendime götüreceğim."
Kaan Nazlı'ya göz kırptı: "Nasıl istersen, şekerim."
Nazlı Kaan'a dört yüz papel verdi ve altı yüz papeli kendine götürdü.
Cemre de Arif'le beraber okulun bahçesine çıktı. Cimri Kaan Cemre ile Arif'i beraber gördü. Bu durum Kaan'ın pek hoşuna gitmedi ama. Cemre Arif'e dedi: "Okuldan uzaklaşmak istiyorum ben. Sahile gidelim mi?"