Babikto

107 11 9
                                    


Yazardan:

Aniden içeri dalmak yerine kapıyı tıklatarak girmeyi tercih eden babası karşısında oturuyordu telefonu en yakın yere bıraktığında.

Ne yalan söylesin, göğsünde huzurla uyuyan çocuğa bir şey diyecek diye ödü kopuyordu. Odaya geleli beş dakika bile olmamasına rağmen diken üstünde gibiydi.

Normalde babasına açık bir insandı, bu sefer tepkisinden korktuğu için hiç sesini çıkarmamıştı karşısındaki koltukta tüm ciddiyetiyle oturan adama.

Nereden başlaması gerektiğini de bilmiyordu, yaptığı tahmine göre Charles hastanede başında beklerken babası ona destek çıktıysa aralarındaki şeyi öğrenmiş olmalıydı ancak kendisinin de bir açıklama sunması gerekiyormuş gibi hissediyordu.

"Ne zamandır?"

"Hı?"

Kendisinin yapamadığı atağı babası yapmıştı kucağındaki çocuğu uyandırmayacak kadar sakin bir sesle. Sesinin sakinliği içten içe Max'e güven vermişti, en azından daha fazla gergin olmasını hissettirecek bir durum yoktu.

"Ne zamandır diyorum, birliktesiniz?"

"Bıçaklandığım günden iki gün önce birbirimize açıldık. Daha yeniyiz, sana söyleyecektim. Yanlış anlamadın değil mi?"

Adam oğlunun seri konuşmasına karşın gülümsedi, ciddi ifadesi kırılırken oturduğu koltukta biraz daha yayıldı. Yaptığı araştırmalar, iş, güç derken yorulmuştu.

"Sakin ol Max. Seni yargılayacağımı düşünmüyorsun herhalde?"

"Yani hayır da.. haber versem daha iyi olurdu."

"Öyle tabii. Ama kendin bile heyecanını yaşayamamışsın, bir de bana mı yetiştirecektin? Hem söylemesende anlaşılıyordu zaten."

Babasının işaret parmağı anlık olarak ikisinin arasında git gel yaptığında gözlerini kaçırdı. Eğer eski zamandan bahsediyorsa, zaten canı sıkılıyordu geç kaldığı için.

"Kızdın mı peki?"

"Ne için?"

"Erkek sevgilim olduğu için?" dedi ağzının içinde kelimeleri geveleyerek.

"Asla. Kendi hayatın, beni niye kızdırsın Max?"

Oğlundan sözlü bir cevap yerine göz kaçırma alınca içten bir nefes aldı adam, parmakları koltuğun yumuşak süngerinde ufak ritimler tutuyordu. Bazen katı bir insan olduğunun farkındaydı, oğluna şirket işlerini öğretirken hemde.

Ama bu onun hayatındaki kurallarda baskıcı olduğu anlamına gelmiyordu. Aksine, kendi kararlarını alması için oldukça rahat davranıyordu ki, bazı şeyleri deneyimleyip hayatın ne olduğunu anlasın.

"Sevindim adına, sana değer veren birini bulduğun için. Max arkandayım oğlum. Yönelimin senden başkasını ilgilendirmez, ki biri de bir şey derse gel bana söyle. Hadlerini bildireyim."

Babasının destek dolu cümleleriyle rahat bir nefes verdi. Şu an dilediği Charles'ın heyecanla atan kalbini duyup uyanmamasıydı. Ailesine bir kez daha ne kadar minnettar olduğunu iyileştikten sonra sunması gerektiğini düşünüyordu.

"Teşekkürler baba.. gerçekten teşekkürler."

Adam oğlunun gizli heyecanına karşı yüzüne tatlı bir gülümseme ekleyip, asıl konuya gelmeden önce boğazını temizledi hafifçe.

"Şimdi, neden burada olduğuma gelirsek... Max, Oconları durdurmak için sana ihtiyacım var oğlum."

"Bu ani oldu baba. Ne yapabilirim ki?"

Chat 💅🏻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin