Son defa "Barış Alper..."

540 57 7
                                    

Barış' tan 

Eve gidip Enes'i bir gözlemlemiştim. Arkadaş gibi gözüküyorlardı ama yakın olmaları canımı sıkmıştı. 

Telefonun kapattıp koltuğa koyup, duş almaya gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Telefonun kapattıp koltuğa koyup, duş almaya gittim. Günün yorgunluğu ile uykuya dalmıştım. Ertesi gün antreman vardı. 

Barış'ta İlkin'de aynı güneşin gözlerine vurması ile uyanmışlardı. Barış İlkinle tekrar konuşabilmek için hayaller kurarken İlkin'in yanlış anlaşılma sebebiyle ondan nefret edeceğinden habersizdi. 

İlkin mutfağındaki masada kahvaltı ederken, elindeki telefondaki magazin haberlerini görüp elindeki çayın sıcaklığının farkına varması bir olmuştu. İlkin şaşırmıştı nasıl olabilirdi bu bas baya magazinde en yakın arkadaşı ile bir kaç gündür gözlerinin içine bakan adamı yanyana görmenin şokunu atlatamayıp iki elini alnına koyup düşünmeye başlamıştı. Arkadaşı ona böyle birşeyi nasıl yapabilmişti? O kadar Barış ile ilgili konuşmuştu ona Elif'e gidip bunları soracak mıydı? Yoksa sessiz mi kalacaktı... 

Magazin : 

Geçtiğimiz günlerde Galatasaray'ın voleybolcusu İlkin Aydın ile adı anılmıştı. Gözlerden uzak bir çapkınlık geçirdiğini düşündüğümüz Barış Alper Yılmaz bu sefer de voleybol oyuncusu Elif Şahin ile görüntülendi. Futbolcu takım arkadaşları ile eğlenen Yılmaz, bir süre sonra yanına gelen Elif Şahin ile keyifli bir şekilde sohbet ediyordu. İkili daha sonra ayrıldı. Elif Şahin'in mekandan ayrılmasından bir süre sonra Barış Alper Yılmaz' da gözden uzaklaştı. İkilinin arasında bir aşk olduğu söz konusu.

Barış Alper Yılmaz : Uyandığımda antremana hazırlanmam için 20 dakikam olduğunu Kerem sayesinde öğrenmiştim. Sabah uzun süreli aramasıyla telefonu keyifli bir şekilde konuşmaya başladım. "Efendim, Hacı Kerem'im söyle" dedim. Kerem, "Günaydın kardeşim, neşeni bozmama izin verebilir misin?" dedi. "Şşş! Bugün keyfimi hiç birşey bozamaz oğlum, hadi kapatıyorum antrenmanda görüşelim." Kerem konuşmaya devam edecekken telefonu izin vermeden üstüne kapattım. Söyleyeceklerini dinleseydim antremanda kala kalmazdım. 

Antreman Saati : 

Kerem olan haberleri Barış'a tek tek anlatıyordu. Barış'ta kafasını soyunma odasındaki dolaba yaslayıp gözünü kapatmıştı. 

Barış Alper Yılmaz : 

Kerem, "oğlum beni dinle beni" diyip yerine oturdu. Gözlerimi açıp "İlkin görmüş müdür?" dedim sadece. Kerem, "başlatma İlkin'e ne durum da olduğunun farkında mısın?" diye söylenirken ben dalıp gitmiştim bile. Kerem ayağa kalkıp, "menajerin gibi ortalıkta dolanan bende kabahat" diyip evden çıktı. Öfkeliydim, bu haberleri yapanları tutup yumruklamak içimden geldi. Ne boş işler diyerek bende evden çıktım. Arabama binerken telefonum çalmaya başladı arayan Elif'ti. "Alo, Barış ben Elif" demesiyle mahçup bir şekilde konuşmaya başladım. "Merhaba, Elif" dedim. "Telefonunu Berkan'dan aldım, bu haberler için senle konuşmak istedim." dedi. "Sıkıntı değil, haberler için kusura bakma" dedim. Elif, "insanlar çok saçmalıyor ya enişten dediğin adamla..." diye konuşurken durdu. "Pardon yani öyle değil, neyse ben diyorum ki bir mesaj yollayalım insanlar boş boş konuşmasınlar" dedi. Sırıtıyordum "bak iyi bu fikir" dedim. Elif "oldu o zaman" dedi. Telefonu kapatacakken "Elif şey" dedim. Elif neydi, ne diyecektim? Elif, "söyle" dedi. Ben ise sadece "boşver" diyerek telefonu kapattım. İlkin görmüş müydü? diye soracaktım... 

İlkin Aydın : 

Gördüğüm haberlerden sonra Elifle aynı masada oturmak içimden gelmiyordu. Madem böyle birşey vardı, neden söylemiyordu? Bizimkilerin ısrarıyla birlikte buluşacağımız yere ulaştım. Elif'te oradaydı kızlar bana gülümserken Elif eliyle "gel" işareti yaparak beni çağırdı. Yüzüm de içten gelmeyen bir gülümseme ile onların yanına gittim. Keyifsizdim, Elif ayağa kalkarak bana sarıldı. Hiç tepki vermemiş olmam Elif'in yüz ifadesini bozmuştu. Kızlarla selamlaştıktan sonra oturdum biz sohbet ederken Elif ne kadar benimle konuşmaya çalıştıysa da ben tepkisiz kalıyordum. Bizim kızların da dikkatini çekmişti bu durum Hande gülerek "gemileriniz mi battı, İlkin hanım?" demesiyle sadece gülümsedim. Biraz sohbet ettikten sonra bizimkiler ile geçen haftaki konuşmamıza göre Zehra'nın  evinde toplanacaktık. Elifle aynı ortamda olmak istemiyordum, bana yalan söylemişti. Mecbur kalıp gitmek zorunda kaldım. Sohbet ederken Elifle bir ara yalnız kalmıştık. Elif bana dönerek "aramıza neden bugün buzlar girdi?" dedi. Konuşmamak için kendimi tutsam da Elif konuşmam için zorluyordu. Basa basa konuşmaya başladım "arkadaşın seni biriyle yakıştırıyor, sonra da gidip onunla aşk haberli çıkıyor. Napardın?" dememle Elif şok içinde kalmıştı. "Ne bekliyorsun gelip seni bağrıma basıp tebrik etmemi mi?" dedim. Elif, "bak ne anladıysan hiç biri doğru değil, sen beni tanıyorsun ben öyle biri miyim? Benle Barış'ın sence alakası var mı?" dedi. Onu hiç dinlemeyerek evden çıkıp gittim. Kızlar ne kadar ısrar etse de. 

Elif, olanları anlatmıştı. Kızlar da Elif'in İlkin ile konuşmasını söylemişti ama nafile İlkin, Elif ile konuşmaya iyi bakmıyordu. 

Barış Alper Yılmaz : 

Antrenman devam ediyordu ama benim içim hiç rahat değildi. Elif'i arayıp hiç İlkin ile konuştu mu diye sormak istedim. Elif, bugün yaşadıklarını tek tek anlattı. İlkin yanlış anlamıştı, o haberlerin gerçek olduğuna inanmıştı. Haberi yalanlamak için bir yazı paylaştım. Aslında normal de bunları yapmazdım. Ama hepsi İlkin görsün diye. İlkin de bugün antremandaydı yanına gidecektim. Aramızda birşey yoktu, sevgili falanda değildik ama benden nefret etmesini istemiyordum. Gittiğim de İlkin ortalıkta yoktu, bir şekilde sonunda kaçağımı bulmuştum. İlkin beni köşeye çekip "ne işin var, burda?" dedi. Bende sırıtarak "seni özledim" dedim. İlkin sinirlenip "her gün biriyle magazindesin ve beni özlüyorsun" diyip şaşırarak bakıyordu. Ona yaklaşıp "kıskanıyor musunuz, İlkin hanım?" dememle İlkin elleriyle sarı saçlarımla oynayarak "bu saçlarınızı mı kıskanıyorum?" dedi. Ben tam "hayır beni" diyecekken sözüm tamamlanmadan bize doğru gelen adımlarla İlkin beni kenara çekti eliyle sus işareti yapıp bana bakarken aşırı keyiflenmiştim. Sırıtıyordum, İlkin bana sinirli ve anlanmış bir şekilde bakarken ona fısıldayarak "sıra sende mi?" dedim... 

Bir eski bölüme dönelim : "Yakıştığınız Haa"

Gözlerim parlıyordu, ona sarılmak istiyordum. Ama yapamıyordum ben içimden bunları düşünürken Keremlerin sesi ile İlkin telaşlanmıştı. Odaya doğru giriyorlardı. Az önce yapacağım şey fırsattan istifadelik bir durumdu. İlkin'i dolaba yaslayıp sarıldım aynı zamanda alnının üstüne alnımı koydum. Keremler kapının tam önündeydi. İlkin gözlerini kapatmış kalbi hızlıca atıp dudakları titriyordu. Benim canım arkadaşım içerideki beni fark etmişdi, bizimkileri uzaklaştırdı. İlkin gitmelerini bekliyordu, gözlerini açıp "gittiler mi?" dedi. Ben de kapının arkasına doğru bakarak konuşmaya başladım aslında gitmişlerdi ama ben İlkin'den ayrılmak istemiyordum. "Maalesef" diyerek daha da sıkıca sarıldım...

İlkin sinirlenerek bana bakarken, sırıtarak "bana sarılda seninkiler ben olduğumu fark etmesinler" dememle İlkin omzuma bir tane vurmasıyla ciddi bir şekilde yere düşmüştüm. Ağzımdan çıkan sözü fark etmeden "oha, hayvan gücü" dememle İlkin öfkelenip "öküz" diyip oradan ayrıldı. Dediğimi fark ettikten sonra peşinden gittim. Kolundan tutup "top peşinden zaten koşuyorum, bari sen koşturma" dememle İlkin umursamayıp "ya senin amacın ne, neden burdasın mesela?" dedi. Yüzüm düşmüştü "bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek için buradayım" dedim. İlkin "ben kimim ki, bana arkadaşım ile magazin haberinizin çıkmasını anlatmak zorunda değilsin" dedi. Çok sinirliydi İlkin "önemsediğim biri olduğun için hem sen neden bu kadar sinirlisin" diyip konuşmaya devam ettim. İlkin of çekip "bak sürekli yakınımda olmandan, yalanlarından bunaldım." diyip konuşmama izin vermiyordu. "Senin nasıl bir adam olduğunu ben biliyorum, önemsediğini falan bütün kızlara söylüyorsun" demesiyle çok öfkelenmiştim. Yüksek sesle "sana nasıl baktığımı görmüyor musun?" dememle İlkin eliyle dur işaretti yapıp söyleyeceklerimi duymak istemiyordu. "birbirimizden uzak olalım Barış Alper, hiç tanışmamış gibi varsayalım" diyip gidiyordu. Sadece onu izliyordum duygularım darmadağın herşeyim ile mahvolmuştum. Son dedikleri kafamda dolaşıyordu ilk tanıştığımız zamanlar dediği hitap şeklini ben artık son kez duymuştum. "Barış Alper..." ben İlkin'in hayatından istemeyerek çıkmıştım... 

10. Bölüm Sonu 

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. | hasret bitti. 👐🏻

Gönül ÇelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin