┏━━━━━━༻❁༺━━━━━━┓
İnci sen benim vatanımsın ve ben o vatan uğruna canımı vermeye hazırım.┗━━━━━━༻❁༺━━━━━━┛
O kadar zamandır yoktum ve hâlâ önceki bölümden yorumlar bini geçememiş:D Arkadaşlar, yorumlar ve yıldızlar çok önemli. Bölümlerin kısmi olarak gelmeme sebebi bu zaten sizde biliyorsunuz. Bu bölümde sizden bol bol yorum bekliyorum. O kadar yıldıza o kadar yorum reva midur a gurban olduklarım.
Hadi bakalım yıldıza parmak basıp okumaya geçin, keyifli okumalar.
Mabel Matiz - Kömür
🥀
Korku bedenimde yer edinen ve yıllarca süregelen bir duyguydu. Her anımda, her zamanımda, her yaşımda beni bırakmayan tek his buydu. Korku bana öyle bir tutunmuştu ki ben bunu bırakamıyordum. Normal insanlarda olan bu korkunun bendeki yeri bambaşkaydı zira ben durduk yere bile korkuyordum, insanlar bana ne der diye sorguluyor arada parmaklarım ellerim titriyordu.
Afşin'den korkacağımı hiç tahmin etmezdim.
O benim kurtarıcımdı, ömrümün miladıydı, her şeyiyle her yönüyle benden bir parçaydı. Sanki onun karşısına geçiyor, kendimden aldığım parçaları onun bedenine gömüyordum. O benim göğüs kafesimdeki nice çiçeklerdi ama artık ondanda korkuyordum.
Bu korkuyu bana aşılayanlar ise yine insanlardı.
Bir keresinde bana,"İncir'im," demişti. "Kötü insanlar her yerde vardır, inan bana. Her zaman karşına çıkabilirler. Bugün, yarın, ya da şu an fark etmez." O zamanlarda bile ne demeye çalıştığını anlardım, o böyle konuşurken babamın vurduğu yerler sızlamasaydı belki anlamazdım ama maalesef gayet iyi anlayabilmiştim.
"Kaçma." Demişti daha sonra." Kaçarsan korku peşini bırakmaz, üstüne git. Bazen hayat üstüne gidilmeyi bekler. Sonunda ne olacağını bilemezsin ama sonu görmek o yolda yürümeye değer."
Şimdiyse bunu söyleyen kişiden kaçmak istemem ayrı bir ironiydi. Zira insanlar Afşin'e zarar verdiğimi öyle aşılamışlardı ki ona attığım, baktığım her an parmaklarım titriyor korkuyla kalakalıyordum. Bana zarar vermesinden de değildi korkum. Ona zarar vermemdi, benden ona gelen bir zarardı. Fakat bu bir gerçekti, hiç istemediğim birinden deliler gibi korkmaya başlamanın ızdırabı kahverengi gözlerimden yaş olarak akıyor, çeneme süzülüyordu.
Fahriye teyzenin yüzündeki o neşe, dudaklarındaki o gülümseme beni gördüğü an yerlebir oldu. Gözleri öfkeden harlanırlen bileğindeki altın bileziklere baktım. Göstermekten hiçbir zaman çekinmezdi zaten. Tek yapabildiğim Afşin'den uzaklaşmak oldu, onun haricinde bacaklarıma beton dökülmüş gibi kalakalmıştım. Parmaklarım ise titremeye çoktan başlamıştı, nefret ediyordum bu özelliklerimden.