4.4(M)

269 45 21
                                    

Uzun zaman sonra lütfen bol bol oy ve yorum 🥺
•••

Canın isteyince nasılda ama ateşli konuşuyorsun... İşine geleni yapmakta çok iyisin sevgilim."

Kaşlarımı kaldırıp omzunu silktim. Kırmızı gözleri ve odayı dolduran feromon kokusu tamamen cezbedildiğini gösteriyordu. Gülümsedim. Haklıydı. Gerçekten sinsiydim sanırım. Hm. Yine de oyun oynamaktan zarar gelmez bence. "İyi madem yapmayalım. Gidiyorum ben."

Kalkamaya çalıştığımda belimdeki ellerinini sıkılaştırdı ve kafasını yana yatırarak ciddi misin dercesine baktım. Şu an gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Fark etmiş olacak ki başını düzeltip iki yana sallayarak seslice nefesini verdi. "Bayılıyorsun buna."

"Bayılıyorum buna."

"Bende sana..." Sesi boynuma başını koymasıyla kısıklaşmış belimdeki sağ elini de sırtıma koyup daha çok kendine çekmişti beni. Kokumu seslice içine çekti, sıcak nefesini üfledi boynuma. Tenim karıncalandı, ruhum bir kez daha onu ne kadar çok sevdiğimi fark ettirdi bana. Bedenim ise çoktan hazırdı onun için. Sadece ona. Bu aitlik isteğim sadece onunla olmak içindi.

Elleri bedenimde gezinirken derin bir nefes alıp elimi saçlarına daldırdım ve okşayıp arada iyice sıktım. Bu kesik bir nefes almasına neden olmuştu. Ellerim hala saçlarında, başını kaldırdığında ise... Bunu anlatamam. Bana dünyanın en güzel şeyiymiş gibi bakan her zerremde yoğun bir duygu hissettiren bu bakışları anlatamazdım. Anlatmayı bırak tepki bile veremezdim. Kırmızı gözlerindeki cinsellikten ziyade beni isteyen gözlere karşı haraket bile edemezdim.

Yavaşça beni kucağından yana bıraktı ve yatağın üstüne oturturdu. Ayağa kalktığında feromonlarının etkisi daha da yoğunlaşmış bu da bacaklarımda bir titreme oluşturmuştu. Tekrar yutkundum. Ona bu halde aşağıdan bakmak ve onun çenemi tutan parmakları...

Aynı hızda, oldukça acelesiz bir şekilde parmaklar elmacık kemiklerime, kapattığım gözlerime ve en sonunda da saçlarıma ulaştı. Bedenim bu yavaşlıktam hem haz alıyor hemde bir an önce onu hissedip doruğa kavuşmayı istiyordu. O ise ne istediğimi sormadan saçlarımı okşadıktan sonra çeneme tekrar getirdi parmaklarını. Yavaşça yukarı çıkan baş parmağı dudaklarıma ulaştığında hafifçe araladım. Bu sırada titrek bir nefes çıkmıştı ciğerlerimden.

"Beni mest ediyorsun." Eğilip yüzünü yaklaştırdında dahi açmadım gözlerimi. Nefesi dudaklarımın üstünde gezinirken sadece derin bir nefes aldım. "Beni mahvediyorsun fırtınam."

Yüzünün iyice yaklaştığını hissedebiliyordum. Baş parmağıyla okşadığı dudaklarımı ve ağzımın içini bırakmıştı. Yavaşça sürterek aşağıya indirdi parmağını. Ardından ise fısıldadı. "Ve ben bundan fazlasıyla zevk alıyorum."

Dudaklarımızı birleştirmeden önce, sırtımı yatağa değdirmeden önce dediği son şey buydu. Bacaklarımın arasında kendini bana değdiriyor, sanki önceden keşfetmemiş gibi bedenimin her zerresini elleriyle ezberlemeye çalışıyordu sanki. Zorlukla boynundaki fulara tutundum. Şu an aldığım zevk öylesine delicesineydi ki hiçbir şey yapmayıp sadece benim için delirişini ve bana yaşatmak istediği şeylerin başrolü oluşmun verdiği hazla kıvranmak istiyordum. Sol eli boğazıma geldiğinde ıslak öpüşünü aniden kesti ve doğruldu. Eli hala boynumdaydı. Bu hem ateşli hemde nostaljik hissettiriyordu açıkçası.

"O gün boğazın çok acımış olmalı."

Yavaşça gözlerimi aralayıp sadece başımı hareket ettirdim. Dağılmış bir halde karşısındaydım şu an. Ve o, bu halimi görmek için şu an böyle durmuyorsa benim ismimde Jeongin değildi. "Bugün acıtmayacağım güzelim." Elini çekti ve tamamen doğrulup kıyafetinin düğmesine uzandı. Her düğmeyi gözlerimin içine bakarak dudağında o haylaz gülüşle çıkarıyor olması... Bu adamın utanması yoktu. "En azından boynunu."

Cruel author •Jeongho• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin