Cruel author •Jeongho• ⚜️

Final

Cruel author için son kez oy ve yorum lütfen 🌪️
•••

Hm?

Kocaman gözleriyle bana bakan ikiliye baktım. Sabah sabah yanımda bitmiş öyle ki ben daha yataktayken yanıma damlamışlardı. Kapıyı açar açmaz karşında Seungmin ve Sinisma'yı gören Rhino'nun yüz ifade hala aklımdaydı. Sevgilim tuhaf tuhaf bakarak ayrılmıştı yanlarından. Gerçekten komik bir sahneydi.

"Bugün gidiyorum~"

"Buna sevineceğini düşünmüyordum?" Yatakta gerindim kollarımı yukarıya kaldırarak. Bu sırada Seungmin yanıma iyice gelmiş ve saçlarımı karıştırıp anidan yanağımdan öpmüştü. Okey. Kesinlikle bir şeyler oluyor. "Sevgi gösterilerine bayılıyorum ama bu seferki in sebebi nedir?"

"Hiç sadece öylesine. Dedim giyinmene yardım edelim." Seungmin'in hareketiyle Sinisma elindeki kutuyu açtı. Hm. Bunları biliyordum. Çeşitli değerli müchevarattan yapılmış eşsiz saç tokalarıydı ve hepsinin bir anlamı olurdu. Bildiğim kadarıyla kırmızı, yağmur taneleri şeklinde olan zaferi simgeliyordu. Onu mu takacaklardı bana? E ama niye ki? İmparatorluğun yönetimi delta ve vitaya aitti. Seungmin takmalıydı bunu.

"Hani hani ben gidiyorum ya o yüzden dedik ki bugün tören gibi bir şey olsun. Hem sizin düğününüzün küçük bir önizlemesi, hem benim gidişim hemde... Öyle işte. Sen nasılsın bir değişiklik var mı? Rhino seni götürünce ne konuştunuz?"

Esnerken göz ucuyla Seungmin'e baktım. O da çok meraklı duruyordu bu konuya karşı. "Hiç." Omzunu silkip devam ettim. "İyiyim ve Minho'yla da öyle önemli bir şey konuşmadık. Sadece vakit geçirdik birlikte. Bahçeye çıktık, halkın arasına karışıp tatlı yedik Gahyeon ve Handong nonamı gördüm o kadar. Güzel bir fikir bu arada ama çok ani değil mi?"

"Ben bir vitayım, kral varisi ve hala resmi olmasam da imparatoriçeyim. Ani de olsa bunu yapabilirim. Kalk hadi kalk."

Mor gözlere karşı gülümsedim. Seungmin'in duruma adapte olmaya çalışması beni çok mutlu ediyordu. Bu yüzden ikiletmedim ve ayağa kalktım. Aniden kapı açıldığında ise içeriye askıdaki kıyafetler girmeye başlamıştı. Gözlerim büyüdü. Bunlar neydi böyle? Cidden ciddi ciddi tören mi yapacaktık ve hey? Woo buradaydı.

"Sonsuzluğun vitasını, son prensin eşini, antik krallığın ikizini selamlarım."  Büyük bir saygıyla herkes eğildi. Arkada elindeki büyük torbayı tutan San'da bu kişilere dahildi. Halinden pek mutlu görünmüyordu ama buradaydı işte. "Sizleri yineden görmek çok büyük bir onur. Ay öyleyse başlayalım ayol! Öncelikle kesinlikle cilt bakımı. Şuna bak bir ton kararmışsınız resmen."

Ben öylece bakarken beni elimden tuttu ve yan kapıyı açtı. Büyük, özel bir oda olduğu için burada büyük bir havuz mevcuttu. Mermerin içine oturturulmuş su kütlesi ile bakıştım. Arkama döndüğümde ise Seungmin'le Sinisma el sallayarak kapıyı kapatmışlardı. Ne? Bir dakika. Öncelikle Sam'ın adamıydı Woo ve San. Yani bu işten Sam haberdardı. İyi de arkadaş neden böyle bir zahmete giriyorduk ki gider ayak? Ülkenin yarısı yıkılmışken bu ne kadar doğru- "Yıkanırken düşüncelere dalarsın!"
...

Şey. Gerçekten de bir ton açılmıştı rengim.

Aynadan kendime baktım. Bembeyaz tenim parıldayordu resmen. Giyindiğim beyaz barnozla felan... Sanırım ilk defa kendimi gerçekten güzel bulmuştum. Yüzümde bir farklılık vardı sanki. Daha tatlı duruyor gibiydim. Ellerimi yanaklarıma koydum. Hm. Yumuşacık.

Woo havuzun suyunu boşaltırken teşekkür edip paytak paytak kapıya doğru yürüdüm. Kahverengi büyük kapıyı açtığımda kıyafetlerin heryerde yayılmış olması beni şaşırtmamıştı açıkçası. Sanırım Fel'in burada olması daha enteresandı. Garip bakması da öyle. "Gerçekten farklı duruyor?"