Eslem
Yanılgılara kapılarak hayatın gerçeklerini görmediğinde insan pervasız davranışlarını doğru görürmüş, bende yaşadım bunu ve fazlasıyla üzüldüm. Avukat olduğumda gerçekleri kabullendim hayat şartlarını ve insanları. Herkes den sakladığım bir sır kötü bir gerçek.
kötü ama gerçek olan Cesur Yakıhan. Mirza biliyor sadece ve bunu hiç kimseye söylemedi hatta önlem bile aldı cesuru gönderdi, 19 yaşındayken cesurla tanışmıştım doğrusu tanışmak zorunda kalmıştım ablam karmen sayesin de, cesur mirza gibi değildi evet intikam istiyorlardı ama cesurun intikam duygusu çok acımasızca, merhametsizdi bu intikamın ilk kurbanı bendim mirza sayesinde ondan kurtulmuştum ve ne alpaya ne de geceye bu zamana kadar bundan bir kez olsun bahsetmedi. Ve şimdi hala beynimin içinde ki korku zindanından kurtulamamışken o ruh hastasının türkiye'ye gelmesi her şeyin tekrarlanacak korkusunu koydu içime. kötülüğün bedensel hali olan canavar duygularımın ilk sahibi ve sonu.
Beni düşüncelerimden sıyıran kapı tıklatma sesiyle kendime geldim,"gelebilirsiniz." içeri gelen asistan kız hemen konuşmaya başladı;
" eslem hanım aşağıda bir bey sizinle ısrarla görüşmek istediğini davasıyla detaylı şekilde konuşmak istediğini söylüyor, rahatsız edilmek istemiyordunuz ama beyefendi huzursuzluk çıkarıyor ne yapmamı istersiniz."
"müvekkil ismi" kız çok tedirgin ki dudaklarını ısırmaya başladı
"eslem hanım ismini söylemiyor sadece sizinle ısrarla konuşmak istediği söylüyor." böyle şey olmazdı normalde ama nadir de böyle takıntılı insanlar olabiliyordu o yüzden sorun etmedim.
"beyefendiye yukarı kadar eşlik edin bekliyorum, çıkabilirsiniz." nazikçe baş selamı verip odadan ayrıldı. Dün akşam onun geleceğini öğrendiğimden beri baş edemediğim baş ağrım sayesinde agresifliğimde üstümdeydi masamın yanındaki çekmeceyi açarken kapı tıklatıldı,
"gelin lütfen." kapıya bakmamıştım çekmeceyi kapatıp ilacı masanın üstüne koydum bu seferde su yoktu,
"sizi biraz bekleteceğim, kusura bakmayın lütfen." o sırada hala su arıyordum sandalyem şuan kapı kısmına dönük olduğu için geleni göremedim her kimse çok uyumsuz biri gibi durmuyor buraya gelenler normal de bu tür durumlarda içeri girer girmez bağırır çağırır bazen söven bile olurdu. Hemen ilacı içip sandalyeyi döndürüp ayağı kalktım, elimi uzattığımda gördüğüm kişiyle dumura uğradım buraya kadar gelmez diye düşünüyordum, ama o düşünüleni yapmayı sevmeyen cesur yakıhandı.
Elimi inidireceğim sırada elimi nazikçe tuttu ve gülümsedi, sert çehresi heybetli vücudu kendinden emin bakışlarıyla karşımda utanmadan sırıtması tahammül seviyemi aştı hızla elimi çektim,
"hemen gidiyorsun buradan, uzak dur benden." karşısında hala titriyordum ama artık onun bunu anlayamayacağına da emindim.
"daha yeni geldim, avukat hanım konuşacaklarımız var." hala hiç bir şey olmamış gibi davranması içimde yıllarca büyüttüğüm o volkanı patlattı.
"benle konuşacakların var." bu sefer sırıtan değil kahkaha atan bendim sinirlerim altüst oldu.
" kemal gece hakkında ne dedi san-." cümlesini tamamlamadan odanın içinin yankılanacak şekilde tokat attım, gözlerini kapatmış çene kasları gerilmişti göğsü hızlı hızlı inip kalkması şuan daha benim yanımda sırıtamayacağını belli etti.
"hala derdin intikam değil mi, hala kendi intikamın ailenin intikamı. Acınası bir adamsın cesur yakıhan. Öncesinde kendime acıdım, basitledim, küfürler ettim ve ettirttim ama bunların sahibi ben değil senmişsin, söylesene bana o kurduğun oyunu oynarlarken neredeydin." gözlerim dolmuştu bağırmadan konuşuyordum ve bir yerden çıkarmadığım için göz yaşlarıma kısmet oldu, hala bana bakıyor beni izliyordu kaşlarını çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E S A R E T
Roman pour Adolescents"Özgürlüğünle gurur duyma çünkü sen günahların esaretisin." Yağan kar şiddettini arttırıyor,uzun siyah saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu.Sustum,sustu Sessiz kaos... Adımlarımı yavaşlatıp gökyüzüne baktım siyahın ve beyazın uyumu g...