"O tam bir kör" sandalyemden öne doğru eğildim sır verirmiş gibi "Ona olan duygularımı anlayamayan bir kör" dedim Mert'e doğru. Karşımda birden fazla olmasa daha iyi olurdu.
Doğru Mert'i bulmak için gözümü kıstım. Konuşurken o kadar yavaş davranıyordum ki Mert cümlemin bitmesini öylece bekliyordu. "Korktuğum başıma geldi" diye mırıldandı Mert.
"Tamam Olca" beni yatıştırmaya çalıştığında dudağımı büzdüm "Senin o arkadaşın varya tam bir pislik" ayık ben Ulaş'a aşıkken, sarhoş ben Ulaş'tan nefret ediyor gibiydi. "Biliyorum ama bağırma bak insanlar bakıyor" elleriyle beni yatıştırmaya çalışırken işaret parmağımı dudaklarıma götürdüm "şşşşt" susmasını işareti ettim. O ise başını salladı "Aynen sessiz ol" dedi rahatlar gibi oldu.
Önümdeki ki bardağı ve tabağı kenara ittim. O benim yaptıklarıma bakarken ayağa kalktım. Düşecek gibi olduğumda Mert kalkmaya yeltendi ama elime durmasını işaret ettim.
Dizimden destek alarak masanın üzerine çıktığımda birkaç göz çıkardığım sesten dolayı bakışları bana dönmeye başlamıştı bile. "Ben Ulaş'a aşığım" bağırmamla kıkırdamam bir oldu "Ama ondan nefret ediyorum çünkü o bir kör" bakışlar çoktan bana dönmüştü.
Mert ayağa kalktığında yanıma gelip beni indirmeye çalıştı ama elini hızla kollarımdan çektim. "Bırak beni! Herkes bilsin" hâlâ masadan destek alırken bakışım restoranın girişine değdiğinde gördüğüm yüzle durakladım.
"Kör demekten bende kör oldum galiba" dediğimde Mert baktığım yere baktı "Ulaş iyi ki geldin. Olca sarhoş oldu ve masadan inmiyor" ispiyoncu Mert'e baktım. Ulaş çoktan geldiğinde benim yanımda belirdi ama ben masada dizlerimin üstünde oturuyordum.
"Niye içirdin kıza!" Ulaş'ın sert bakışları Mert'e dönükken benim dengem kaybolduğunda kolumdan kavradı elleri. "Bilmiyorum içti ne yapayım kocaman kıza velilik mi yapayım?" çocuk haklıydı. Veli ne ya?
Ulaş'ın kaçamak bakışları bana döndü. Desteksiz bile duramadığımı gördüğünde Mert'e döndü "Eğer kızı alıyorsan velilik de yapıcaksın. Kızı sarhoş et diye mi seninle gitmesine izin verdim" Ulaş Bey baya sinirliydi.
"Çok pardon ben senin gibi iyi bir abi olamadım" Mert'in lafıyla hemen alkışladım onu. Çok haklıydı.
Onlar kendi aralarında kavga ederken ben uykulu gözlerimi kapatıp Ulaş'ın yanımda ki bedenine yasladım. Beni tutan koluna başımı koyup gözümü kapattığımda sustuklarını hissettim yada ben öyle sandım.
"Olca? İyi misin?" Ulaş'ın biraz önceye göre sakin ve yumuşak çıkan sesi kulağım yakın bir yerden geldiğinde tebesüm ettim. Başımı koyduğum el çekildiğinde kaşlarımı çattım. Ama belime ve bacağıma dolanan el ve sahibinin kokusuyla tebessümüm geri kondu. Gözlerimi hafif araladığım da kucağında olduğum adama alttan baktım.
Yüzünde dağılmış saçları beyaz teni ve o güzel gözleri aklımı başımdan alıyordu. Beni arabanın ön koltuğuna koyduğunda üzerimden çekilen elleriyle dudağımı sarkıttım. Önüme eğilip emniyet kemerimi takarken ben hafif alık bakışlarla ona bakıyordum.
Gözleri gözlerime çevrildiğinde haraket etmeyi bırakmıştı "Miden mi bulanıyor?" dedi dudağımı büzüp ona öylece bakmama. Elleri üzerimden çekildiği için bir diyemedim başımı hafifce salladım.
Benden ayrılıp sürücü koltuğuna geçtiğinde uzattığı şişeye baktım. "Su, iyi gelir biraz" sadece baktım almadım elinden.
Geri çekmesini bekledim ama öne eğildi, elleri boynuma gidip zarifçe tuttuğunda öylece gözlerine bakakaldım. Dudağıma uzanan sudan birkaç yudum içtim. Çıkardığım garip mırıltıları anlayıp su şişesini benden uzaklaştırdı. Keşke aşkımıda bu kadar çabuk anlasaydı.
Gözlerimi ara ara kapatırken bazen boş sözler söyleyip durdum. Yol nasıl geçtiğini bilmiyorum ama eve yaklaştığımda gözlerimi birbirine kenetleyip kapattım. Tekrar beni kucağına alsın istiyordun. O sıcak gövdesi, narin tutuşu, beni benden alan kokusunu biraz daha içime çekmek istedim.
Öylede oldu. Ulaş beni uyandırmamaya çalışarak kucağına aldığında göğsüne sokuldum. Kokusunu içime çektim. Ufak olduğum için onun kolları arasında kendimi bebek gibi hissediyordum. Zayıf, kısa, turuncu kafa bir şeydim.
Kapı seslerinden anladığım kadarıyla eve gelmiştik. Ama ben onun kolları arasında kalmak istiyordum. Kollarımı onun boynuna dolarken gözlerimi açmadım.
Kısa süre içinde belim yatağa bulduğunda gözlerimi hafifce araladım. Ama ellerimi boynundan çekmediğim için yüzü yüzüme çok yakındı. Ben bırakmadığım için yüzünü benden çekemiyordu.
Sabah uyandığımda pişman olucağım o soruyu sordum "Beraber uyuyalım mı?" bu sefer bakakalan oydu. "Olca?" durakladı.
"Sarhoşsun hadi uyu" kendini kollarımdan kurtardığında kalbimin incindiğini hissettim. Sarhoştum ama istiyordum. Sadece beraber uyuyacaktık. Kokusuna daha fazla maruz kalıcaktım.
Yataktan kalktığında üstüme örtüyü çekti "İyi geceler" sustum bir şey söylemedim.
Adam haklıydı. Komşusuyla neden beraber uyusun ki? Sarhoşluğun göz kapaklarıma yaptığı ağırlığa daha fazla dayanamayıp gözümü kapattım.
✨✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİJAMALI KIZ (yarı Texting)
Teen FictionYıllarca platonik olduğu üst komşusuna yazmaya karar veren Olca. Bir uygulama üzerinden pijamalı kız adıyla açtığı hesaptan anonim olarak yazmaya başlar. Başlangıç tarihi : 16/06/2024