PİJAMALI KIZ (yarı Texting)

6. Bölüm

Pijamalı kız: bugün hava çok sıcak.

Ulaş: evet, ben mutfakta çalıştığım için daha zor oluyor.

Pijamalı kız: nerede çalışıyorsun.

Ulaş: ortağı olduğum bir restoranın aşçılığını yapıyorum.

Pijamalı kız: restoranın mı var?

Ulaş: ortağım ama evet.

Pijamalı kız: yemek yapmayı çok seviyorsun galiba.

Ulaş: evet benim için mutfak bir meslek değilde çok sevdiğim bir hobi gibi.

Pijamalı kız: ne güzel

Ulaş: sende bir yerde çalışıyordun galiba

Pijamalı kız: evet, bir restoranda

Ulaş: nerede yaşıyorsun?

Pijamalı kız: Ankara

Ulaş: İstanbul'da olsaydın beraber çalışabilirdik.

Ulaş: bu arada bende Ankara'lıyım. Belki bir gün görüşürüz.

Pijamalı kız: umarım.

Pijamalı kız: eridim, piştim yaaa

Ulaş:?

Pijamalı kız: çok sıcak.

Pijamalı kız: kafamı güneşin altına çıkaramıyorum.

Ulaş: bu yaz çok sıcak geçiçek gibi duruyor.

Pijamalı kız: sen restoranda mısın?

Ulaş: hayır, eve geçtim.

Pijamalı kız: ben evden çıkmadım ama çok sıcak.

Ulaş: orası baya sıcak galiba ama benim evim serin.

Ulaş: benim sorunum yok şuanlık.

Pijamalı kız: ne güzel

*****

"Aaaa çok sıcak!"

Odamda sürünmeye devam ederken gözlerim tavana dikili vaziyette yatağımda yatıyordum.

Bir ayağım aşağı akıp yere değerden diğer ayağım yatağın üstünde kırık bir biçimde uzanıyordu. Ayağımın yanında ki Karamel uzanmış sıcaktan gerile gerile yatıyordu.

"Hani Ankara ayazı diye bir şey vardı? Hani nerede?" dedim Karamel'e bakarak. Sıcaktan haraket bir edemediği için cevap veremedi.

"Eve klima takın artık!" içeriye anırır gibi bağırdığımda pencere açık olduğundan mahalleli duymuş olabilirdi.

Elimde ki yelpazeyi sallamaya devam ederken diğer elimle poşetin içinde ki buzları alnıma dayamıştım.

Telefonumu nereye koyduğumu bulmak için yerimde doğruldum. Kıyafetlerimi kaplayan yerden masamın üzerinde kitap hariç her şey bulunan masaya baktım.

Yatağımın üstünde ki yiyecek paketlerini es geçerken telefonu nereye bıraktığımı hatırlamıyordum.

Oflayarak başımı eğerken yatağımın yanında ki komidinde şarj olan telefonumu gördüm. Doğru ya Ulaş ile konuştuktan sonra telefonu şarja takmıştım.

"Bence şu öğle saatlerini atlatırsak günün diğer zamanında yaşamımıza devam edebiliriz" dedim Karamel'e.

Telefonumun çalması ile odaya dolan müzik dikkatimi dağıttı.