8. Bölüm

726 113 25
                                    

Pijamalı kız: bir gün sohbeti sen mi başlatsan?

Pijamalı kız: her seferinde ilk ben yazıyorum.

Ulaş: dün yediğim görüldüden sonra yazamadım.

Pijamalı kız: ekran dondu ondan cevap veremedim.

Ulaş: donan ekran mıydı? Sen mi?

Pijamalı kız: farkeder mi?

Ulaş: farkeder

Pijamalı kız: ee ne yapıyorsun?

Ulaş: yemek

Pijamalı kız: yemek yaparken benimle mi konuşuyorsun

Ulaş: öylede söylenebilir

Pijamalı kız: bende mutfakta pişiyorum yemek yerine

Ulaş: neden?

Pijamalı kız: yemek yapıyorum. Restoranda sadece et yemekleri pişince yanıyor insan.

Ulaş: et iyidir

Pijamalı kız: bir gün bu mutfağa gel bakalım görürüm ben seni?

Pijamalı kız: etten tiksindim

Ulaş: konum at geleyim.

Pijamalı kız: vazgeçtim gelme

Ulaş: neden?

Pijamalı kız: burada anca kız var ne yapıcaksın burada?

Ulaş: meslekte cinsiyetçilik yoktur.

Pijamalı kız: birazdan bana bir kız ayarlarsın kardeş filan demiyeceksin değilmi?

Ulaş: yok

Ulaş: niye kardeş diyeyim.

Pijamalı kız: engelliyeceğim seni. Başka kızlarla konuş sen!

Ulaş: taman sakin

Ulaş: şaka şaka

Pijamalı kız: ben şakadan filan anlamam.

Pijamalı kız: sana açık açık söyliyim oğlum. Zartı zurtu anlamam bu işler bana gelmez anladın mı? Benim tuttuğum eli bir başkası tutarsa, o eli kırarım. Bu kadar net. Sende düşün nerde duracağına karar ver yoksa bu iş başlamadan bitsin.

Ulaş: karşımda bir film manyağı var anlaşılan.

Ulaş: fazla hızlı ilerlemiyor muyuz?

Ulaş: yani daha çok erken.

Pijamalı kız: ben net insan severim.

Pijamalı kız: ya evet ya hayır.

Ulaş: öyle mi?

Pijamalı kız: öyle

Ulaş: tamam abi sen nasıl istersen

Pijamalı kız: puhahahha

Ulaş: bir gün Medcezir izleriz.

Pijamalı kız: hepsini mi?

Ulaş: evet

Pijamalı kız: beni çağırıyorlar gitmem gerekiyor. Kölelik parti tima

Ulaş: sen İstanbul'a gel ben seni prensesler gibi yaşatırım.

Pijamalı kız: kızıl prenses kaçar.

****

"Ne yapıyorsun Dicle?" bulaşıkların içinde zor bulduğum Dicle'nin yanına geçtim. Elimde ki eldiven ve önlüğüyle perişan bir haldeydi. Saçındaki bandana hayata küsmüş gibiydi.

"Yeter! Yeter! Kurtarın beni buradan" diyerek mızmızlanmaya başladı.

"Mutfakta piştim resmen, bu daha ne kadar sürecek" dert yanmama ters bakışlar attı "Bir haftadır insanların bütün pisliklerini temizleyen benim!" bağırmasıyla kulağımı kapattım.

Bir haftadır burada çalışıyorduk, sabahın köründe geldiğimiz yetmiyormuş gibi sürekli etlerle kaşrı karşıyaydım.

Bu bir haftanın en güzel şeyi Ulaş'tı. Onunla sürekli mesajlaşıyorduk. Gece, gündüz, iş arasında... Ve gittikçe birbirimizi daha fazla tanıyorken bana karşı bir şeyler hissettiğinin farkındaydım.

Benim yaptığım bütün saçmalıkları ve çocuksu davranışlara ayak uydurup hiçbir zaman bundan rahatsız olmamıştı.

Ulaş benim Olca olduğumu bilmiyordu, eğer öğrenirse nasıl bir tepki vericeğini bilmiyordum. O pijamalı kızdan hoşlanıyordu Olca'dan değil.

Bir yıldır onu hiç görmediğim yetmezmiş gibi ne yapmam gerektiğinide bilmiyordum.

Ama bir süre bu oyuna devam edicektim. Benim Olca olduğumu anlamamıştı. Anlamasına izin vermeyecektim.

PİJAMALI KIZ (yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin