3. Bölüm

1.2K 129 20
                                    

Bolca yorum yapın lütfen, kitap yeni ve daha ilk başlarındayız.

Yıldıza basalım :)

Tatlı okumalar :)

*****

"Olca kalk artık" başımı gömdüğüm yastıktan çekmedim. "Dicle seni aşağıda bekliyor" dediğinde kafamı kaldırıp anneme baktım.

"Anca böyle kalkarsın, dört dakika içinde yanına gitmezsen seni gebertirmiş. Seni uyandırana kadar iki dakikası gitti" gözlerimi irileştirdiğimde hemen ayağa kalktım.

Gözlerim yarım açıkken annem pencereyi açıp içeriye temiz hava girmesini sağlamıştı. Odam yılda iki kere toplu olurdu. Bugün o günlerden birindeydik. Bayram.

Annem her bayram odama girip dip köşe temizlerdi. Onun dışında odamda yaşam olmadığını söyleyip odaya girmezdi.

"Bayram bayram bu kadar uyunur mu?" ayağıma terliklerimden birini hızla giyerken yatağın diğer tarafında uyuyan turuncu kedim Karamel'e imrenmiştim.

Bayramları evin misafirlerle dolmasını yada yakama yapışılıp götürülmeyi sevmiyordum. Neyseki bayramın en zor iki günü bitmişti geriye kalan iki gün biraz daha rahat olurdu.

Annemin yanağına sulu bir öpücük bırakıp koşar adım odadan çıktım "Keşke misafir geldiğinde de böyle koşsan" anneme aldırmadan salondan geçiyordum ki babamın koltukta televizyon izlediğini gördüğümde adımlarım geri geri gitti.

Hemen babamın yanına gidip elini öptüğümde avucumu açıp ona sırttım. "Olca sende bayramın her günü elimi öpüp para alıyorsun" dedi babam ama kızgın değildi sesi. Ee biricik kızıyım şurada. Çilli yüzümü en tatlı haline getirmeye çalışırken sivilcelerimin engellediğini biliyordum. En azından bayramda sivilcelerimi dert etmek istemiyordum.

"Deliye her gün bayram baba. Dua et ki senden hergün para almıyorum" güldü cebinden iki yüzlük çıkardığın da kabul etmedim. "20 yaşındayım bu kadar az para mı verilir?" turuncu omzumda olan saçlarım yüzüme dökülürken babam hiç rahat durmayarak cevabı yapıştırdı "20 yaşında harçlık almasını biliyorsun" iyi der gibi baktım. Verdiği parayı alıp kaçtım.

Koşarak evden çıktığımda apartmanın basamaklarını üçer üçer atladım. Apartman kapısına ulaştığımda demir kapıya yaslanmış Dicle bakışlarını bana çevirdi.

"10 saniye geçiktin" dedi iki elinide siyah pantolonun içindeyken benim yanına gelmemle merdivenin birkaç masamağını inip yolda yürümeye başladık.

Mahallede yolda öylece yürüyüp sohbet etmeyi severdik artık bizim içinde mahalleli içinde alışılagelmişti. Dicle'nin kıyafetine baktığımda bir bayramlaşma vakasından çıktığı belliydi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
PİJAMALI KIZ (yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin