Calculus : Minsung

32

Selam nasılsınız 🧚‍♀️ kıpır kıpır bir bölüm getirdim size 🥳 kontrol etmeye vaktim olmadı umarım hatam yoktur iyi okumalar 💚

💚

Minho'nun ağır ama oldukça tahrik edici öpüşlerine daha ne kadar dayanabileceğini düşünüyordu jisung. Dudakları durdarak bilmeden omzunda, boynunda, ensesinde gezerken pek mümkün durmuyordu.

Titrek bir nefes vererek seslendi sevgilisine. “Minho”  Minho ise küçük bir mırıltıyla duyduğunu belli etmiş hiç oralı olmadan devam etmişti öpüşlerine hatta bununla da yetinmeyerek kolunda gezinen elini yavaşca beline indirmiş oradan da t-shirtünün içine sızarak çıplak belini okşamaya başlamıştı.

Jisung daha fazla dayanamayacağının farkındaydı kalbi deli gibi atıyor, tüm vücudu cayır cayır yanıyordu daha önce hissetmediği duygular içinde eriyip gitmek üzereydi.

Minho'nun boşluğa düşecek olmasını umursamadan hızlı bir hareketle oturduğu yerde dönerek yüz yüze geldi sevgilisiyle başından beri bunu bekleyen minho ise zafer kazanmanın haklı gururu ile arsız bir gülüş yerleştirmişti yüzüne.

Omzundan iterek olduğu yere uzanmasını sağladı Minho'nun Jisung. vakit kaybetmeden de kucağındaki yerini alarak hızlıca birleştirdi dudaklarını. Kulistekinden bile tutkulu öpüyordu şimdi sevgilsini. Acımasızca ısırıp çekiştirmekten utanmıyordu sevdiği dudakları.

Olduğu yerde biraz yükselerek mümkünmüş gibi biraz daha derinleştirmeye çalıştığı öpüşünü. Minho'nun kucağına tekrar oturduğunda da hamlesinin ne kadar başarılı olduğunu çok iyi hissetmişti.

Arsız bir gülüş bırakarak ayrılma sırası ondaydı. Yavaşca ayırdı dudaklarını bir yandan da olduğu yerde hareket ederek Minho'nun sabrını ölçüyordu. Kendini iyice Minho'ya bastırararak bu sefer boynuna yönlendi. Küçük öpücüklerden sonra tam tersi acımasız ısıraklar bırakıyordu sevgilisinin güzel teninde. Minho ise hafif tıslamalar dışında tepki vermiyordu jisung'a ama farkında değildi bu tepkisizliği daha da hırslandırıyordu Jisung'u.

Bir adım daha ileri gitti jisung. Sırtını düzleştirerek yeni hedefine yöneldi. Altında merakla onu izleyen sevgilisinin t-shirtünü sıyırdı yavaşça yukarı. minho da çıkarmasına yardım ederek kurtuldu üzerindeki fazlalıktan ama adil olmayan bir şeyler vardı. Kucağındaki Jisung'un mükemmelliğini örten  kıyafetleri görmek istemiyordu. Onun  üstünü çıkartmak için uzandığı zaman jisung tarafından itilerek sırtı yeniden koltukla buluşmuştu.

“Bana istediğim şeyi vermeden dokunabiliceğini kim söyledi sana”

“Buyrun sizinim” diyerek teslim olmuştu minho. Jisung'un en az kendisi kadar rekabetçi olduğunu biliyordu. ilişkilerini zevkli kılan şeylerden biri de buydu minho için sınırları zorlayabildikleri kadar zorluyorlardı.

Kaldığı yerden devam etti jisung. Elleri önce hemen şortunun bitiş noktasını buldu orada biraz oyalandıktan sonra karın çizgilerine doğru yavaş ama çıldırtıcı bir yol çizdi. Parmakları yukarı doğru çıktıkça Minho'nun üstüne doğru eğiliyordu. Elleri sevgilisinin boynuna varınca da dudaklarını soktu devreye. Göğsünden başlayarak öpmeye başladı sevgilisini. masumluktan uzak ıslak öpücüklerini bırakarak geldiği yolu geri dönüyordu öyle ki sevgilisinin göğüs uçlarına sert ısırıklar bıraktıktan sonra kasık çizgisine gelince yavaşlattı hareketlerini ellerinin altındaki kasları okşarken  kasık çizgisi boyunca ıslak öpücükler bırakıyor bir yandan da kalçalarını oldukça kıvrak kullanıyordu.

Minho'nun ise kendini sıkmaktan beyni patlamak üzereydi bu kadarıyla bile  aldığı zevkin tarifi yoktu onun için. jisung bambaşkaydı bir dokunuşuyla bile yaprak gibi titretebilirdi onu. Jisung parmaklarını iç çamaşırının lastiğine geçerdiğinde derin bir nefes aldı minho. Nereye kadar gideceğini çok merak ediyordu. Jisung da gözlerini Minho'nun gözlerine kenetlemiş bir şekilde devam etti hareketine. Kendini Minho'nun kucağında biraz daha geri kaydırarak az önce üzerinde oturduğu sertliği olabildiğince yavaş bir şekilde okşuyordu hem de gözlerini bir saniye Minho'dan ayırmadan biraz daha hızlanınca aklını yitirdi minho bu kadar kısıtlı bir boşlukta bile nasıl çıldırtacağını çok iyi biliyordu jisung.