Fırtına, yerini boğucu bir sessizliğe bırakmıştı. Beyaz karların üzerinde yankılanan tek ses, silahların patlamasıydı. Ankoku, yeniden ateş etmek için elini kaldırmıştı, fakat o anda Naruto göz kamaştıran bir hızla Sasuke'nin önüne geçti. Silahının namlusu, acımasızca hedefini buldu; mermi, Ankoku'nun kafasından geçip, arkasındaki beyaz zemine kanlı bir iz bırakarak düştü. Ankoku'nun bedeni ağır çekimde yere yığılırken, karın saf beyazlığı kan kırmızısına boyandı.
Naruto, düşmanın bedenine bakmaya bile tenezzül etmeden, hemen Sasuke'ye yöneldi. Karların üzerine yığılmış olan genç adamın yanına diz çökerek onu nazikçe oturur pozisyona getirdi. Sasuke'nin sol kolu acı içinde kasılırken, sağ eliyle yarasını bastırıyordu. Akan kan, eldiveninin arasından sızıyor ve karlara damlıyordu. Rüzgar, Sasuke'nin nefes almasını zorlaştırıyor, her nefesi bir bıçak gibi ciğerlerine saplanıyordu.
Naruto, Sasuke'yi kendi göğsüne yasladı. Yüce bir dağ gibi güçlü duruyor olsa da, içinde kopan fırtınaları yalnızca kendisi biliyordu. Sol eli, Sasuke'nin yaralı kolunu tutan eline dokundu; bu, yalnızca fiziksel bir yardım değildi, aynı zamanda ona, "Yalnız değilsin" demenin bir yoluydu. Diğer eli ise tetikteydi; silahını bir kez daha doğrultarak Ankoku'nun adamlarını hedef aldı. Mermiler, Naruto'nun öfkesiyle birleşerek ölümcül birer fırtına gibi peş peşe düşmanları yere seriyordu.
Bu sırada Fırtına Timi, komutanlarının durumunu görünce güçlerini iki katına çıkarmıştı. Kiba hızla Naruto ve Sasuke'ye doğru koşarken, diğerleri Uyanış'ı yerle bir ediyordu. Yıkım, göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşiyordu.
Sasuke, zorlukla da olsa başını kaldırıp göz ucuyla Naruto'ya baktı. Acısı her geçen saniye daha da artarken, dudaklarından zayıf bir teşekkür döküldü. "Teşekkürler, Komutanım... Siz olmasaydınız..."
Naruto'nun yüzünde beliren kaygı, onu daha da sıkı sarmasına neden oldu. "Öyle deme!" dedi, sesi keskin ve titrekti. "Sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor... Keşke senin yerine ben yaralansaydım." Bu sözler, Naruto'nun içindeki pişmanlığı ve çaresizliği açığa vuruyordu. Gözleri, Sasuke'nin yaralı bedenine odaklanmıştı; her nefes alışında daha da zayıfladığını hissediyordu. Kalbindeki sızı, dayanılmaz bir acıya dönüşüyordu.
Sasuke ise Naruto'nun bu endişesini hissederek acı bir gülümsemeyle karşılık verdi. O an, Naruto'nun onun için bu kadar endişelendiğini bilmek, yarasının acısını bir an olsun unutturmuştu. Fakat bu sevinç uzun sürmedi. Kan kaybı ve şiddetli ağrı, Sasuke'nin bilincini bulanıklaştırıyordu. Gözleri ağırlaşıyor, dünyası karanlığa doğru çekiliyordu.
Naruto, Sasuke'nin gözlerinin kapanmaya başladığını fark ettiğinde paniğe kapıldı. Kalbi adeta duracak gibiydi. "SASUKE!" diye bağırdı, sesi umutsuzca yankılandı. İlk kez ona ismiyle hitap ediyordu; belki de bu, son kez olacaktı. Bu düşünce Naruto'nun aklını başından alıyordu. Onu kaybetme korkusu, içindeki tüm kontrolü alt üst etti.
Naruto, tüm gücüyle bir kez daha haykırdı, sesi yankılanarak savaş alanını doldurdu: "SASUKE!"
Ancak Sasuke için her şey çoktan karanlığa gömülmüştü. Dünyası, bir sonbahar yaprağının yavaşça toprağa düşüşü gibi, sessizce sona eriyordu.
***
Dışarıda, beyaz örtüsüyle dünyayı saran kar yağışı, revirin sıcak ve sakin havasına huzur katıyordu. Kar taneleri pencerenin camına hafifçe çarpıyor, odanın içindeki dinginlikle zıt bir sessizliğin melodisini oluşturuyordu. Pencere adeta başka bir dünyaya açılan bir tablo gibiydi; dışarının sertliği, içerideki huzuru daha da anlamlı kılıyordu.
Sasuke'nin bilinci, karın dışarıdaki dansı kadar yavaş ama kararlı bir şekilde geri geliyordu. Göz kapakları hafifçe aralandığında, sıcak revirin loş ışığı gözlerini karşıladı. Yavaşça doğrulmak istediğinde kolundaki sızı yüzünden irkilip hafif bir inilti çıkardı. Yatakta daha rahat bir pozisyon bulabilmek için hareket ettiğinde odanın sessizliğinde yalnız olduğunu fark etti. Bir an için etrafını inceledi, kimse yoktu. Fakat bu yalnızlık uzun sürmedi; revirin ağır kapısı yavaşça aralandı ve içeriye bir figür girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Savaş ve Aşk • NaruSasu
Fiksi PenggemarBeta asker Sasuke Uchiha, hırsı ve soğukkanlılığıyla ordu içinde yükselmeyi hedeflerken, karşısına yalnızca düşmanlar değil, aynı zamanda kalbine sızan karmaşık duygular çıkar. Güzel ve zarif görünüşünün ardında yatan keskin zekası ve savaştaki üst...