Sasuke, durumun farkına vardığı anda büyük bir utanç dalgası içinde titreyerek refleksif olarak ellerini alt kısmına götürdü. Komutanının onu böyle görmesini istemiyordu, içgüdüsel bir utanma ve mahcubiyet onu sarmıştı. Göğsü hızlı hızlı inip kalkarken, kalbi o kadar hızla çarpıyordu ki kendi kulaklarında yankılanıyordu. Naruto'nun onu bu halde görmesi, onurunu sarsan bir durumdu. Soğuk ve mesafeli tavırlarıyla tanınan Sasuke, komutanının karşısında bu kadar savunmasız ve kırılgan olmayı hiçbir zaman hayal etmemişti.
Naruto'nun yüzündeki ifade ise net bir şekilde şaşkınlık ve karışıklıkla doluydu. Yüz hatları sertleşirken, gözleri Sasuke'yi anlamaya çalışan bir merakla bakıyordu. Sasuke'nin sesi titrek ve boğuk çıktı, kelimeleri zar zor toparlayarak sordu:
"Komutanım... Neden buradasınız?"
Naruto, ilk anda ne diyeceğini bilemedi. Gözlerini Sasuke'den kaçırarak heyecanını yatıştırmaya çalıştı, kalbi oldukça hızlı atıyordu.
"Senin için endişelenmiştim fakat...," diye mırıldandı. Naruto'nun bakışları hala Sasuke'nin üzerinde iken. Bu durum karşısında ne yapacağını bilmez haldeydi. Sasuke, komutanının bu şaşkınlığına anlam veremedi.
"Komutanım?"
Naruto, tereddütle bakışlarını yeniden Sasuke'ye çevirdi, ardından derin bir nefes aldı. Sesi, normalde alışık olduğundan daha alçak ve temkinliydi. Bir şeylerin çok yanlış olduğunu anlamıştı ama bu sorunun kaynağına henüz tam olarak ulaşamamıştı.
"Sasuke... Sen omega mısın?"
Sasuke, şaşkınlıkla gözlerini kırptı. Bu soru o kadar absürd gelmişti ki, bir an için cevap vermekte zorlandı. Hayatını bir beta olarak yaşamıştı. Nasıl olur da komutanı, onu bir omega sanabilirdi?
"Hayır, Komutanım! Neden böyle düşünüyorsunuz? Şu an sadece ateşim var, hepsi bu."
Naruto'nun gözleri Sasuke'nin üzerinde daha da yoğunlaşmıştı. Birkaç adım ileriye attı ve Sasuke'nin yakınında durdu. Elini tekrar burnuna götürdü, derin bir nefes alarak Sasuke'nin yaydığı kokuyu algıladı. İstemsizce gözlerini kaçırarak konuştu.
"Feromon kokun... Kızgınlıkta olduğunu gösteriyor. Feromonlar olduğumuz durumu ve duygularımızı ifade eder...," dedi. Sesi derin, heyecanlı ve bir o kadar da şaşkındı. Naruto'nun ses tonundaki endişe Sasuke'nin kafasında yankılanıyordu. Sasuke ise hâlâ bu durumu idrak edemiyordu. Nasıl olurdu? Beta olarak doğmuş, beta olarak yaşamıştı. Şimdi neden böyle bir şey yaşıyordu?
"Bu... Bu bir yanlış anlaşılma olmalı!" Sasuke, kararlılıkla başını iki yana salladı ama vücudu onu yalanlıyordu. Her kası titriyor, her nefesi boğazına düğümleniyordu. Kızgınlık nöbetinin belirtileri ona yabancıydı ama bedeninin sınırlarını zorlamaya başlamıştı.
Naruto, Sasuke'ye doğru eğildi. Aralarındaki mesafe iyice kapanmıştı. Sasuke'nin nefes alışverişleri gittikçe düzensizleşiyor, vücudu titremelerle sarsılıyordu. Bir yandan hâlâ güçlü görünmeye çalışıyor ama her an bayılacak gibi hissediyordu.
"Sasuke... Zar zor nefes alıyorsun. Belli ki vücudun buna alışık değil. Sen de bu durum karşısında tamamen bilgisizsin. Ne olduğunu tam olarak bilemiyorum ama burada durmamalısın," dedi Naruto, sesi biraz daha yumuşayarak.
Sasuke'nin yüzü terle kaplanmıştı. Gözleri bir anlığına Naruto'nun mavi gözleriyle buluştu, ardından yere baktı. Gücü tükeniyordu. Her geçen saniye daha da bitkinleşiyor, ayakta durmakta zorlanıyordu. İçindeki gurur ve inatçı doğa bir yana, o an tamamen çaresizdi. Bir başkasından yardım istemek, özellikle de Naruto'dan, ona ağır geliyordu ama başka çaresi yoktu. Son bir nefesle, bakışlarını tekrar Naruto'ya çevirdi. Gözlerinde korku ve çaresizlik parlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Savaş ve Aşk • NaruSasu
Hayran KurguBeta asker Sasuke Uchiha, hırsı ve soğukkanlılığıyla ordu içinde yükselmeyi hedeflerken, karşısına yalnızca düşmanlar değil, aynı zamanda kalbine sızan karmaşık duygular çıkar. Güzel ve zarif görünüşünün ardında yatan keskin zekası ve savaştaki üst...