Sınırlar

24 4 0
                                    

Sakura, Tenten ve Hinata, Fırtına Timi'nin kişisel binasındaki kendi odalarında toplanmış, hem dedikodu yapıyor hem de kahkahalarla eğleniyorlardı. Odanın içi, odun ateşinin hafif sıcaklığı ve kahkahaların yankısıyla dolmuştu. Üçlü, çay fincanlarını yudumlarken birbirlerine bir sonraki dedikodu bombasını patlatmak için can atıyor gibiydi. Gözlerinde merak ve eğlence parıltıları vardı.

Konuşmanın ortasında birden Sasuke'den bahsetmeye başladılar. Tenten, gözlerini çay fincanının üzerinden kaldırarak, "Komutanın ilgisini çektiyse, vardır bir özelliği," dedi ve dudaklarının kenarındaki ufak bir tebessümle gözlerini Sakura ve Hinata'ya çevirdi. Komutan Uzumaki her ne kadar askerlerine değer verse de, böylesine özel bir ilgi göstermesi pek alışıldık değildi.

Hinata ise, elindeki fincanı utangaç bir şekilde tutarak, hafifçe kızaran yanaklarıyla söze girdi. "Çok güzel ve zarif diyorlar... Neji yeni askeri beğenmiş gibi görünüyor." Sesi alçak ama belirgin bir şekilde odanın içinde yankılandı.

Bu sözler odada adeta bir bomba etkisi yarattı. Tenten'in yüzü bir an şaşkınlıkla dondu, ardından hafif bir hüzün gölgesi belirdi gözlerinde. O sırada Sakura, heyecanla oturduğu yerden doğruldu ve yeni içeri giren İno da, kapı ağzında durup bu konuşmayı duyar duymaz şok olmuş bir şekilde hemen onların yanına koştu.

"Neji, yeni askere mi aşık oldu?" diye sordu İno, gözleri parıldayarak. Üçü de aynı anda heyecanla Hinata'ya baktılar, sanki bu cevabı duymaya can atarcasına. Hinata ise yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiğini fark ederek paniğe kapıldı. "Ha-hayır! Kızlar, o anlamda demek istemedim. Yani, Neji sadece yeni askeri güçlü ve Fırtına Timi'ne yaraşır bulmuş. Aşık olmadı!" dedi, sesindeki titremeyle durumu toparlamaya çalışarak.

Tenten, bu sözleri duyunca rahatlamıştı. Derin bir nefes aldı ve sırtını yastığa yaslayarak geriye doğru yayıldı. Gözlerini kapatıp içini çekti. "Tabii ki, Neji bu kadar kolay aşık olmaz! Olsa da yeni askere olmaz..." dedi kendinden emin bir tonla. Ama bu cümle, diğer kızların ona imalı bakışlar atmasına neden oldu.

İno, sinsi bir gülümsemeyle, "Komutan Neji'yi de hemen sahiplendin!" dedi. Tenten, bu yorum karşısında hafifçe kızardı ve İno'ya dönerek "İno!" diye itiraz etti ama odadaki şakacı atmosferden kaçamadı. Kızlar arasında kısa bir süre süren bakışmalar ve imalı gülüşmelerle odanın enerjisi neşeyle doldu.

Tam bu sırada, kapı hala açıktı ve dışarıdan geçen Kiba gözlerine ilişti. Kısa saçları rüzgarda hafifçe dalgalanırken, yüzünde her zamanki rahat gülümsemesi vardı. Dışarıdan bakıldığında keyfi yerindeydi, belli ki önemli bir şey başarmıştı. Tenten, Kiba'yı görünce dayanamayıp ona seslendi.

"Kiba! Bir saniye!" dedi neşeyle.

Kiba, adımlarını durdurdu ve kızların seslendiğini fark edince başını çevirip içeri geri döndü. Kapının eşiğinde durarak, omzunu hafifçe kapıya dayadı ve hafif bir tebessümle, "Buyrun, hanımlar?" diye sordu.

Sakura, gözlerinde merakla, "Neler oluyor?" dedi. Kiba'nın enerjik ve keyifli hali, odada merak uyandırmıştı.

Kiba, bu soruya karşılık gururla gülümsedi. "Yeni askerle olan yaklaşık iki haftalık antrenman bugün son buldu. Çocuk acayip iyiydi! Şimdi bu başarıyı ilk önce diğer komutanlara söyleyip övüneceğim, çünkü ben iyi bir öğretmenim," dedi hafif bir şakayla karışık, ardından ciddileşerek ekledi, "Sonra da Komutan Uzumaki'ye rapor vermeye gideceğim."

Bu sözler kızların merakını daha da artırmıştı. Tenten, gülümseyerek, "Biz de geliyoruz!" dedi. İno ve Sakura da aynı anda başlarını sallayarak bu fikri onayladılar. Hinata ise utangaçça onlara katıldı. Kızlar heyecanla Kiba'yı takip etmeye başladılar.

• Savaş ve Aşk • NaruSasuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin