meyus (bxb)

16

"Fena kafa yapıyormuş bu.." derken uçtuğumu hissediyordum. İki saat önce onun yanından ayrılmıştım. Ecem, Cenk'in söylediği şeyi duyunca kal gelmişti kıza. Kız o hale düşerken ben iyice yok olduğumu hissettim orada. Fazlalıkmış gibi, orada olmamalıymışım gibi. Yanlışmışım gibi. Kolumu sertçe onun ellerinden çekip kendimi buraya atmıştım, Aras'ın yanına. Hiç birşey sormadan, o gün içtiği şeyi uzatınca ben de birşey demeden alıp derin bir nefes çektim. Yine sigaranın içine sarmıştı. İçtiğim an beynimin tuzla buz olduğunu hissettim. 

"Eee dedim sana fena birşey bu, bağımlılık yapar dikkat et" öylesine bir uyarıda bulunup bir dal da o yerleştirdi dudaklarına. Gözlerim masada titreyen telefonuma kaydı, yine arıyordu. Kafamı geriye atıp gözlerimi kapattım. O kadar huzurlu hissediyordum ki... dünyam dönüyordu ama huzurluydum işte. 

Mahallenin parkında rastlaşmıştık, Aras bir bakışıyla halimden anlayıp yanına çağırmıştı beni. "Madem derdini anlatmayacaksın, o zaman ben anlatayım" diye başladı konuşmaya. Gözlerim yarı açık ona dönmüş dinlemeye çalışıyordum. Kulaklarım duyduğu sesin ne dediğini algılayamasada son cümlesini seçebilmişti sonunda. 

"Ben de evlenmek istemiyorum ama" demişti. 

Sırıttım, "evlenme o zaman amına koyayım" çocukça konuşup omuz silktiğimde benim hareketlerime güldü. Anlaşılan ikimizde kafayı bulmuştuk. "Kız hamile diyorum abicim nasıl evlenmeyeyim ?" 

Şaşkınlıkla ona döndüm, "niye baştan demiyorsun ?" 

Kaşları havalandı, "dedim ya amına koyayım," duraksadı "demedim mi ?" 

Cıkladım, dememişti. 

Yarılanmış olan sigarayı dudaklarıma götürüp zevkle derin bir nefes aldım. "Sevmiyor musun onu ?" 

O da mı abim gibi yapmıştı merak etmiştim. Başkasını severken, diğerini kandırmış mıydı o da ? 

"Köpek gibi seviyorum ama ben evlenilecek adam değilim" sesindeki hüzne karşı saçma bir şekilde kahkaha attım. "Sen adam değil misin ?"

"Evlenilcek ada- ya amına koyayım ne diyon ya benden beter oldun ver şunu" Aras söylene söylene elimdeki sigaraya uzanmaya çalışırken elimi geri çektim. Salak gibi sırıtıyordum, Aras iyice üzerime eğilmiş sigaraya ulaşmaya çalışırken uzaktan Cenk'in sesini duyduğumu sandım. Ama sanırım yanılmıştım. Hala üzerimde sigarayı almak için cebelleşen Aras'a baktım. "Off ne kadar ağırsın ya çekil" diye sızlandığımda beni takmadı. Saniyeler sonra yakasından tutulup geriye çekildiğinde karşımda ayakta dikilen Cenk'i buldum. "Sen kimsin lan amın oğlu !" Aras'ı tekrar yakasından tutup çekiştirince üst üste yutkunup arkama yaslandım. Aras ne olduğu hakkında bir fikri yokmuş gibi etrafa bakınıp Cenk'e döndü. "Asıl sen kimsin birader ya ? Bıraksana yakamı" Cenk öfkeyle gözlerini kapattı, Aras'ı tekrar oturduğu yere savuşturup bana döndü. 

"Sen niye açmıyorsun telefonlarımı ?" Sesini öfkeli tutmaya çalışıyordu, öfkeliydi de fakat sesinde ki ton öfke değil, endişeydi. 

Ağzımı açmadım, konuşmak istemiyordum. 

"Kim bu piç ? Neden üzerine doğru eğil- " sustu, gözlerini kapatıp açtı "Allahım sen sabır ver bana" diye mırıldandı kendi kendine. Kolumdan tuttu, tutuşu acıtmıştı fakat tepki vermedim. "Yürü evimize gidiyoruz" Göz göze geldik, istemiyordum bunu biliyordu fakat görmezden geliyordu. "Bora bu adam seni rahatsız mı ediyor ?" Biz hala bakışırken Aras'ın sorduğu soruyla patlamasına ramak kalmış Cenk öfkeyle gözlerini Aras'a çevirdi. "Sen ne konuşuyorsun lan YAVŞAK !" 

Oturduğum yerde sıçramıştım, öfkeli sesi bütün mahalleyi inletmişti sanki. Aras'ın ise umrunda değil gibiydi, "Bora yürü gidelim, gece gece uğraşmayalım şununla" Aras korkusuzca konuşmaya devam ederken Cenk onu yakasından tutup çekiştirdi. "Sen siktir olup gidiyorsun, Bora benim, benimle." dişlerinin arasından tıslayarak konuşuyordu, öyle ki sinirden çenesi kasılmıştı. Aras sonunda nasıl bir durum içinde olduğunu algılamış gibi ilk yakasında duran ellere baktı daha sonra elini kaldırıp Cenk'e vurmaya yeltendi. Cenk havaya kalkan eli tutup aşağı indirdi, yüzüne bir yumruk geçirince Aras kaldırıma düşmüştü.