17. Bölüm

14K 606 48
                                    

"Benim evimde bulunmanızın özel bir amacı var mıydı Alex bey"

Gözlerimi hiç kırpmadan önümde korkuyla oturan Alfa'nın oğluna bakıyordum onu gebertmemek için kendimi zor tutuyordum
Leya'yı kovalamanın bedelini ödeyecekti

"Leya bizim eski hizmetçimiz o yüzden görmeye gitmiştir" diyen babasına sert bir bakış attım

"Ben size sormadım Henry bey oğlunuz cevap versin"

Henry denen adam sandalyesine yerleşip bakışlarını benden çekti

"Leya'yı geri istiyorum onun yerine size iki hizmetçi verebiliriz"

Kanımın kaynadığını kurdumun yer değiştirmek için beni tırmaladığını hissedebiliyordum ama buna müsaade edemezdim eğer çıkarsa oda epey bir kan gölüne dönerdi

"Leya'yı neden istiyorsun"

Alex bakışlarını benden kaçırıp babasına baktı
Sonra tekrar bana döndü

"O benim sevgilimdi onun buraya geleceğinden haberim yoktu"

Artık kalbimin sinirden saniye de kaç kez attığını bilmiyordum
Ayağa kalkıp sinirle masaya vurdum baba oğul korkuyla oturdukları yere sindi

"Seni Leya ile yüzleştireceğim eğer yalan söylüyorsan kimse seni elimden alamaz"

Bir insanın yalan söylediğini kalbinin ritminden anlayabilirdim ve Alex kesinlikle yalan söylüyordu
Alex boğazını temizleyip konuşacağı sırada babası elini dizine koyup onu susturdu

"Kusura bakmayın Alfa Wilton oğlum o kızdan hoşlandığı için öyle söyledi biz iznininle gidelim"

Sakinleşmek için bakışlarımı onlardan çekip pencereye doğru yürüdüm
Derin nefes alarak dışarıyı seyretmeye başladım

"Oğlunuzu bir daha sürümün etrafında görürsem onu öldüreceğimden emin olabilirsiniz Alfa Henry. Leya konusuna gelecek olursak o benim ruh eşim yani o benim ve bunu oğlunuzun aklına iyice kazıyın tehditlerimin boş olmadığını herkes bilir eminim sizde biliyorsunuz şimdi oğlunuzu alın ve sürüden derhal ayrılın"

Arkamdan ses gelince kalktıklarını anladım sinirli soluk alışverişi duyunca gözlerimi kapattım sanırım Alex'i bugün gebertecektim
Kapı açılıp kapanınca gittiklerini anladım ama sinir tüm hücrelerimde geziyor nefesimi hızlandırıyordu

Böyle sakinleşemeyeceğimi anlayınca sürü evinden ayrılıp evime doğru yürümeye başladım
Derin bir nefes alıp eve girdim
Mutfaktan kokular geliyordu hızla mutfağın kapısına yaslandım

Leya geldiğimi anlasa da dönüp bakmadı işine devam etti
Bu da bir şeydir diye düşünerek kokusunu içime çekmeye çalıştım
Leya kahvaltıyı hazırlayıp masayı tek kişilik hazırladı

"Neden tek kişilik hazırladın masayı"

Leya elinde ki çayı masaya koyup bana bakmadan yanımdan geçmeye çalıştı ama onu kolundan yakaladım

"Benimle ye"

Leya başını sağa sola sallayıp beni reddetti derin bir nefes alarak

"Sakinleşmek için kokuna ihtiyacım var eğer gidersen birilerinin felaketi olabilirsin"

Leya bakışlarını yüzüme çevirdi ve elini kurtarmaya çalıştı
Kolunu daha sıkı kavrayıp masaya doğru onu yürüttüm sandalyeye oturup onu kucağıma çektim ellerimi beline indirip sıkıca ona sarıldım

Leya bir süre debelenip kurtulmaya çalışsa da sonunda pes etmişti elimi hafif çözerek açıkta kalan boynunda burnumu dolaştırdım onun kokusu tüm sinirimi yatıştırmaya yetiyordu kokusu sanki büyülüydü

Yemek ve ter kokusu biraz olsada beni rahatsız etmiyordu ve epeyce bir terlemişti teni ıslaktı
Leya kendini biraz sıkıyordu bu beni rahatsız ediyordu

"Kendini kasma sadece beş dakika daha otur"

Şu an ona olan muhtaçlığım o kadar fazlaydı ki
Keşke beni anlayabilseydi
Çenemi omuzuna koyup bir süre öyle kokusunu soludum leya'nın kalbi şu an çok hızlıydı

Bu hız ya korkudan olurdu yada heyecandan
Şu an korkacak bir şeyi olmadığına göre kesinlikle benim temasım onu heyecanlandırıyordu

Aklımı biraz toparladıktan sonra her şeyimi ona anlatacak ve kararı ona bırakacaktım
Bu onun için yapabileceğim son şeydi beni istemezse onu güvenli bir yere götürüp arada uzaktan izlerdim

Ellerimi gevşetip belinden çekince Leya kucağımdan inerek bana hiç bakmadan hızla uzaklaştı
Bu beklediğim bir şey olsada üzülmüştüm

Alfa'nın Küçüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin