Alfa'nın Küçüğü

33. Bölüm

Artık Wilton'u yapışık ikiz gibi gezmememiz konusunda ikna etmiştim çünkü korkularımı yenmiştim
Zaten bana karşı koyabilecek hiç bir kurt yoktu kurdum canavara dönüşmüştü acemi bile olsam normal bir kurt adamı rahatlıkla etkisiz hale getirebilirdim

Evden çıkıp sürü içinde gezmeye başladım artık tüm sürü benim luna olduğumu biliyordu
Bir akşam yemeğinde Wilton beni lunası ilan etmişti
Sürü biraz tereddütte olsa da büyük bir coşkuyla beni kabul etmişlerdi

Artık kendimi sevdirmek benim elimdeydi bu sürü önce Wilton'a ardından bana emanetti
İkimiz bu sürüyü koruyacaktık
İlerde çocuklar topluluğu görünce gülümsedim ve onlara doğru yürümeye başladım

Sesler işitince kaşlarım çatıldı

"Senin yüzünde çillerin var hemde yanağında yara izi var sen çirkin bir kız olacaksın"

Diğer çocuklar konuşan çocuğu onaylayıp gülmeye başladılar
Bazen çocukların içinde ki kötülüğü anlamak mümkün olmuyordu
O çocukla dalga geçebilecek kini nefreti kalplerine kim aşılıyordu

Hızla ortada ki çocuğun yanına giderek çocuğun saçını okşadım 8 yaşlarında vardı
Diğer çocuklara ters bakış atıp elimle gitmelerini işaret ettim
Hepsi korkuyla bana bakıp saygılarını sunarak yanımızdan ayrıldı

Alfa ve Luna'ya saygıyı bebeklikten çıktıktan hemen sonra öğrenmeye başlıyorduk çünkü sürünün asıl koruyucuları onlardı ikisi ne kadar güçlüyse sürü de o kadar güçlü oluyordu

Onlar gittikten sonra çocuğa dönüp yere çöktüm elimle gözyaşlarını silip ona gülümsedim
Yüzünün kenarında bir yara vardı ama tazeydi yani iyileşecekti

Yüzünde ve burnunda çilleri vardı benim de çillerim vardı ama burnum ve yanaklarımda seyrek şekildeydi
Kızın yüzünde benden çok çil vardı

Parmağımı nazikçe yüzünde tutup elimi kendi yüzüme götürüp çillerimi gösterdim
Kız hafif tebessüm ederek

"Senin de çillerin var luna"

Başımı sallayıp ona gülümsedim elini elimin içine alarak yüzüme getirdim ve yüzümde gezdirmesi için teşvik ettim minik elleriyle bir süre yüzümü okşadı ve sevgiyle gözlerime baktı elini çekince ayağa kalktım

Kızın elini tutup onunla sürü evine doğru yürümeye başladım
Wilton'un çalışma odasının önüne gelince kapıyı çaldım

"Gel bebeğim"

Geldiğimi tabiki anlamıştı artık onun kokusunu bende alabiliyordum
Kapıyı açıp içeriye girince Wilton bana baktı ardından havayı kokladı

"Yanımda küçük bir misafir var aşkım çocuklar onu sıkıştırmış dalga geçiyordu bende onu alıp buraya getirdim işin yoksa onu sakinleştirmeni istiyorum"

Wilton'un kaşları çatıldı
Dudaklarını hiç oynatmadan

"Bunun bana göre olduğunu sanmıyorum bebeğim"

"Bence tam sana göre aşkım hadi"

Arkamda saklanan güzel kızı öne çıkarıp Wilton'a baktım Wilton komik bir gülümseme takınıp

"Hoşgeldin güzel kız"

Kızın kalp atışları kulağıma dolunca stres ve heyecan yaptığını anladım her gün hayatınızda bir Alfa göremezdiniz bide luna olunca tam heyecan sebebi oluyordu

"Hoş-hoşbuldum Al-alfa"

Wilton boğazını temizleyip
Yumuşak sesiyle

"İsmin nedir güzel kız"

"Lilly efendim"

"Çok güzel bir ismin var"

"Te-teşekkür ederim Alfa"

Wilton ne söyleyeceğini bilemediği için bana baktı
Lilly'nin elinden tutup onu ikili koltuğa doğru götürdüm birlikte oturduk elime kalem kağıt alıp yazmaya başladım

Leya'nın yazdığı yazı

'Okuma yazma biliyor musun'

Kız heyecanla başını yukarı aşağı sallayıp beni onayladı

'Sen çok güzel bir kız olacaksın buna yüzde yüz eminim.

Biliyor musun çocukluğum da benimde yüzümde ki her yerde çillerim vardı.

Sonradan çoğu kayboldu yüzümdekiler kaldı.

Ve yara izin bir kaç güne geçecek.

Çocukların sana zorbalık yapmasına sakın izin verme onlar sürü için neyse sende osun'

Çocuğun gözleri doldu ve başını yukarı aşağı salladı benden değil ama Wilton dan çekiniyordu

Tekrar kalemi alıp yazmaya başladım

'Ne zaman bir sorunun olursa beni bulabilirsin ben Alfa'nın eşiyim evini kime sorsan gösterir ben hep ordayım"

Kız kağıdı bir süre okuyup bana döndü

"Tamam luna"

Bir süre daha kağıt yoluyla konuştuk ve kızı yolcu ettim arkamdan belime sarılan kollarla irkildim Wilton boynuma bir öpücük bırakıp kokumu içine çekti

"Gördüğüm en güzel ve en Özel luna benim lunam"

Gülümsememe engel olamayarak Wilton'a doğru dönüp ellerimi ensesinde bağladım dudaklarına bir öpücük kondurup

"Dünya'nın en yakışıklı ve iyi Alfa'sına da ben sahibim"

"Evet elbette benim sahibim sensin" diyerek sırıttı

Dudaklarıma uzun bir öpücük bırakıp beni kucağına çekti birlikte koltuğa oturup bir süre oynaştık
Bu adamın her şeyine aşık'tım

Sizce Ruby'nin cezası ne olmalı yorum lütfen