30. Bölüm

14.1K 586 45
                                        

Saatlerdir Leya'yı takip ediyordum beni gerisinde bilse bile durmadan koşuyor arada dinlenip tekrar koşuyordu
Ne yapacağını bilemez haldeydi

Kurdu yine beyaz ama iki ayak üzerinde koşuyor yada o şekilde dinleniyordu benim kurdumun dişi versiyonuydu

Acıktığını bildiğim için ona bir tavşan yakaladım
Yanına yaklaşırken bana dişlerini göstererek hırladı tavşanı olduğum yere bırakıp geriye çekildim

Bir süre hareketlerini izledim kurt gelip tavşanı yiyince sevinçle hafif sesle uludum
Kurt bana bakıp tekrar yerine geçti ve dinlenmeye devam etti

Sabahın ilk ışıklarına kadar aynı döngü devam etti zihin bağlantısı ile Paul'e sürüyü idare etmesini ve bu bölgeden uzak durmasını söylemiştim Leya'nın kurdu vahşileşmişti ve ne yapacağı belli olmazdı

Sabaha doğru bir mağara bulup içine girdi bende mağaraya girdim Leya kurt formunda kalmıştı Leya'yı hiç görmemiştim açıkçası merak ediyordum
Mağaranın içine doğru girip uzandı

Gözleri sürekli üzerimdeydi eşi olduğumu biliyordu ama tereddüt ediyordu yine de her hangi bir saldırı da bulunmamıştı

3 gün sonra

3 günden fazladır buradaydık geceleri geziyor gündüz mağaranın içinde yatıyorduk her gün onun için avlanıyor karnını doyuruyordum bana alışmıştı

Yine geziyordu birden durup dönüşmeye başladı dönüşümü tamamlanınca hızla onu kucağıma aldım ve hızla evimize götürdüm (kurt lanetli olduğu için insan gibi iki ayak üzerinde duruyor o şekilde koşuyor) Leya baygındı hemen Paul'e haber verip eve doktor istedim

Doktor gelip Leya'yı muayene edince bana döndü

"Durumu iyi sadece bedeni yorgun düşmüş o sizin eşiniz olduğu için yanından bir süre ayrılmayın size ihtiyacı var bir aksilik olunca beni çağırabilirsiniz"

Başımı sallayıp onu onayladım doktor gittikten sonra sıcak su ayarlayıp kirlenen bedenini temizledim bende duş alıp yanına girdim sürekli ona temas ederek manevi desteğimi verdim

Gece sürekli uyanıp onu kontrol ettim sabah erken uyanıp gözlerimi açtım yeşilin en güzel tonunda ki gözleriyle bana bakıyordu heyecanla doğruldum

"İyi misin bebeğim"

Leya doğrulmaya çalışınca yatak başlığına yaslanıp onu çıplak göğsüme çektim

"İyi misin Leya beni çok korkuttun"

Leya başını yukarı aşağı salladı ardından ağlamaya başladı omuzlarının titremesinden bunu anlamak zor değildi
Sinirim yine yükselse de kendimi sakinleştirdim Leya'nın ağlaması durunca yataktan indim

Küveti sıcak su doldurup Leya'yı kucağıma aldım ve birlikte sıcak suyun içine girdik nazikçe her yerini yıkadım uzun saçlarını yıkamak epey zamanı mı aldı ama sevgiyle yıkadım Saçının her telini bile özlemiştim

Leya'yı durulayınca havluya sardım ve odaya döndük gerçekten gücü emilmiş gibiydi ayakta zor duruyordu büyük ihtimalle işaretimi taşımak ona ağır geliyordu
Saçına bir havlu sarıp iç çamaşırlarını giydirdim

Ardından düğmeli pijama takımı giydirip onu yatağa yönlendirdim yatağa uzanınca bende giyinip odadan ayrıldım sürü aşçına özel hazırlattığım çorbayı kaseye koyup iki dilim ekmekle tepsiye yerleştirdim ve hemen üst kata çıktım

Tepsiyi komodinin üzerine koyup Leya'yı dikleştirdim ardından tepsiyi alıp kucağıma yerleştirdim ve kaşığa çorba doldurup Leya'ya uzattım Leya zorla da olsa ağzını açıp çorbayı içti dört beş lokma çorba içince daha istemedi

Onu zorlamayıp çorbanın geri kalanını ben içtim çünkü uzun zamandır bende yememiştim
Leya beni izliyordu ama yüzünde pek mimik oynamıyordu yavaş yavaş düzelecekti inanıyordum o benim Leya'mdı benim lunamdı düzelmek zorundaydı

Tepsiyi mutfağa indirip eşimin yanına yattım güzel gözlerini seyredip saatlerce yatakta onunla yattım o yataktan çıkana kadar onu yanlız bırakmayacaktım hatta peşinden hiç ayrılmayacaktım

Ve Ruby Leya'nın kaçırıldığı gün bu evde kokusunun olmasının sebebini bana açıklamak zorunda kalacaktı hele bir Leya iyi olsunda

Alfa'nın Küçüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin