28. Bölüm

9.8K 412 17
                                    

Leya'dan

Gözlerimi açıp tavanı izlemeye başladım ama tanıdık değildi
Stresle ağrıyan başımı tutup doğrulmaya çalıştım

"Acele etme bebeğim"

Duymayı en son istediğim sesi duyunca kalbim hızla atmaya başladı bakışları mı yan gülümsemesi ile bana bakan Alex'e çevirdim

"Seni çok özledim"

Yüzümü buruşturup ona sert bir bakış yolladım
Oturur pozisyona gelince Alex ayağa kalktı
Yanıma gelmeye başlayınca korkuyla ondan uzağa kaçmaya çalıştım

Alex yatağa dizini bastırıp

"Benden kaçmayacağını hâlâ anlayamadın mı? Wilton her yerde seni arıyordur o gelmeden şu işi halledelim, benimle yattığını ona söylemezsen sıkıntı yaşamazsın eşinle olmaya devam edersin"

Her konuştuğu cümle de biraz daha tiksindim
Yavaş yavaş bana yaklaşmaya başlayınca ona tekme atmaya çalıştım beni ayak bileklerimden yakalayıp altına aldı tepinerek onu üstümden atmaya çalıştım ama kıpırdamadı
Bacak arasına tekme atmaya çalıştım ama kendini korudu

"O bir kere olur güzelim hem az sonra sana lazım olacak ona zarar verme" diyerek gülümsedi

Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatarak her yerime dağılmaya başladı
Alex bana yaklaşmaya başlayınca kurdum yüzeye çıkmaya başladı Alex üzerimden kalkıp

"Lanet olsun illa beni uğraştıracaksınız"

Kurdum yüzeye çıkınca Alex'e hırladı Alex sinirli bakışlarını bize yönlendirip

"Derhal dönüş Leya kurdunu incitmek istemiyorum"

Kurdum daha fazla hırlamaya başladı oda geniş olduğu için rahatça yürüyordum
Alex sinirle odadan çıktı kapıyı kilitledi

Nerdesin Wilton

Odada kısılıp kalmıştık insana dönüşürsem şansım hiç yoktu o yüzden kurduma güvenmek zorundaydım böylece Wilton beni bulabilirdi

Bir süre sonra kapı kilidi sesi duyunca o tarafa baktım odanın tam ortasındaydım Alex başını içeri sokup bana baktı ona son gücümle hırladım

Alex kapıyı açık bıraktı ve gözden kayboldu kurdum o kapıdan sığmazdı o yüzden bir süre etrafa göz gezdirip yatağın başlığını kırdım ahşap parçasını kırıp küçülttüm ardından dönüştüm

Çırılçıplak olmak şu anda umrumda değildi ama kendimi korumak için ahşap parçasını elime aldım ve yavaşça kulübe gibi evin içinden çıktım Alex ortalarda görünmüyordu

Tekrar dönüşüp koşmaya başladım Alex'in koskoca kurdu beni uçurum kenarına kadar kovaladı benim gidecek yerim kalmayınca dönüştü yan gülümsemesiyle bana baktı

O gülümsemeyi yok etmek için hızla üzerine atıldım Alex hamlem den sıyrıldı yere düşünce arkama döndüm Alex eliyle gel işareti yapıyordu sinirle tekrar üzerine doğru atladım ve acıyla yere savruldum arka patime bıçak sokmuştu

Bir süre dirensemde sonunda dönüştüm bıçakta ki gümüş suyu kurdumu etkisiz hale getirmişti
Başka hiç bir şey kurdumu etkisiz hale getiremezdi o yüzden gümüş kullandığını biliyordum

Alex tepemde dikilerek beni süzdü bacağımda ki yara giderek açılıyordu normalde kapanan yaralar gümüş suyu ile sadece yayılıp sonunda o kurdu sahibiyle öldürüyordu

"Beni neler yapmak zorunda bıraktın Leya değer miydi"

Bacağımda ki acıya rağmen oturur pozisyona geldim acıyla dudaklarımdan inlemeler dökülse de umursamadım

"Yine de ölmene müsaade etmeyeceğim kulübe de panzehir var eğer beni kabul edersen sana onu vereceğim Wilton seni işaretlememiş seni işaretlememe izin verirsen yaşamana izin vereceğim"

Alex'e sinirle bakıp bir hamleyle ucunda gümüş olan bıçağı elime aldım ve hızla kalbimin üzerine batırdım

Wilton'a eşime doymamıştım ama başkasıyla olmayı da kaldıramazdım Alex bir şeyler söylesede ne dediğini anlamadım başım geriye doğru düşüp yaşlı gözlerim sonsuzluğa kapandı
Zehir tüm vücuduma yayılırken son düşündüğüm şey Wilton ile geçirdiğim mutlu günlerim oldu

Alfa'nın Küçüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin