BÖLÜM 14 - Yanlış Yer Yanlış Zaman

13.6K 222 69
                                    

VEEEEE, SÜRPRİZ! Herkes bana ateşler püskürdü efendim yok neden bırakmışın diye! Çokta haklısınız. Fakülte bahanem değildi yahu. Yazmak için olan ilhamım gitmişti, sanki çok vardı ya zaten -.- Neyse, sizin için bu hikayeyi sonuna kadar yazıcam. DEĞERİNİZİ BİLİN BAK! Sizleri çok seviyorum, yarım bırakmak çok yanlıştı haklısınız. Bana yanlışlarımı söyleyin, hikayede olmasını istediğiniz her şeyi bana yazın, birlikte şekillendirelim! ^^ Bu bölüm biraz durgun ve kısa oldu ama böylece başlamış olalım tekrardan. Hoşbuldum Wattpad! <3


-OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN, E Mİ? ^^ -

----------

Defne'nin bakış açısından;

-Mert'e bakakalmıştım. Eski can düşmanımın yanında hatta ve hatta tüm herkesin ortasında birlikte olduğumuzu açıkla dile getirmişti. NEDEN?

Mert bana dönerek gülümsemesini sürdürdü. Melek şaşkın ama bir o kadar da süzen gözlerle beni sonra Mert'i süzdü. O da beklememişti bu çıkışı. Cenk'e döndüğümde göz göze geldik, yere bakışları kaydı. Hüzünle doldu sanki yüzü, anlayamadığım bir ifadeye büründü, neden? Sorularla kafamı meşgul ettikten sonra, araya giren Melek olmuştu, her zamanki gibi.

"Siz nasıl birliktesiniz, okuldaki hocayla mı kırıştırmaya başladın şekerim! Baya bir değişmişsin sen bende seni küçük masum bir şey sanırdım yahu!" deyip imalı ve bir o kadarda sinsi bakışlarıyla delip geçti beni. Sinirlerim alt üst olmuştu. Kim sanıyordu kendini, ayrıca Mert'in hoca olduğunu nereden biliyordu bu sürtük? Cenk bana baktı, bir Mert'e baktı. Mert Cenk'i hışımla kesiyordu gözleriyle resmen. Cenk "İzninizle" diyip, Mert'e sertçe omuz atarak ortamdan ayrıldı. Şaşkın bir şekilde ortada kalmıştım.

Melek'e cevabını vermek üzere ağzımı açtığımda, Mert konuşmaya başladı; "İlk öncelikle, merhaba tekrardan. Birincisi yanımda duran kadın hayatımda en değer verdiğim varlıklardan bir tanesi, konuşurken ses tonunuza, laflarınıza ve davranışlarınıza lütfen dikkat edin. İkincisi, bu kadın hiçkimsenin olamayacağı kadar masum. Ve son olarak, ben burada hoca değilim; ARTIK. Şimdi bizde izninizle..." dediğinde şaşkınlıktan melek'in suratı dumur olmuştu ama renk vermemeye çalışarak "Yanlış anladınız" demeye başladı o sırada Mert benim kolumu hafifçe tutup arkamı döndürdü ve kantinden çıktık. Arkamızdan çok bozulmuş olan Melek'in suratına rahatçana bakamamıştım bile.

Okuldan çıktığımızda zorla durup Mert'in kolundan tuttum. Bu kadar şey olmuştu ama hala anlamamıştım. Ona konuşmadan soran gözlerle baktım. Beni anladığını varsayarak konuşmaya başladı "Ben, biliyorum çok karışık oldu ama sana sürpriz yapmak istemiştim." dedi. Neden Cenk'in yanında peki? Neyin gövde gösterisiydi bu? Ve neden çalışmıyordu artık... Derken ağzıma gelen ilk soruyu sordum.

"Artık burada çalışmayacak mısın yani? Neler oluyor lanet olsun aban da anlatmayı düşünüyor musun?" derken sinirlenmeye başlamıştım artık. Mert endişeli gözlerle beni süzdü, gözlerini devirdi ve bana itina ile cevap verdi, "Anlatacağım, her şeyi. Sadece şimdilik burada çalışmayacağımı bil." dedi. Sinirli gözlerle onun gözlerine baktım, bu adama sinirlenemiyordum. Neden?

"Bir dahaki sefere anlatmayı dene. Sürprizlerden hoşlanmıyorum" diye trip atarak göz dağı verdim ve kollarımı bağladım. Bana bakarak gülümsedi, hafifçe bana yaklaştı ve yanağıma uzun ve anlamlı bir öpücük bıraktı. "Şimdi benim gitmem lazım, akşam buluşalım sana her şeyi anlatacağım, söz" dedi içtenlikte bana bakarken, sinirli olsamda kıyamıyordum. Usulca gülümsemesine karşılık verdim "tamam, akşama görüşürüz. Bende okulda bir işimi halledip döneceğim" dedim gözlerimi okula döndürerek, bana bir 10 saniye baktı, bende ne anlamında kafamı salladım. "İyi bakalım öyle olsun, görüşürüz" dedi yavaşça dudaklarıma yöneldiğinde onu durdurdum. "Saçmalama Mert, etrafta insanlar var!" dedim endişe ile ondan uzaklaşmaya çalışarak. "Umurumda mı peki?" dedi gözleri dudaklarıma bakıyordu. Kolundan tutup iterek onu yoluna doğru dürükledim "hadi efendim işinize lütfen akşam konuşuruz" dedim acele ile. Bana gözlerini kısıp baktıktan sonra, "akşama görüşücez küçük hanım" dedi ve vedalaştıktan sonra yoluna döndü.

Yasak TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin