BÖLÜM 9 - Bitmeyen Gece

41.2K 331 45
                                    

Sadece sizin istekleriniz üzerine yorumlarınızla yazmaya devam ediyorum, yorum atmayı unutmayın, lütfen. Tek desteğim sizin yorumlarınız. Eksik etmeyin bunu benden! Şimdiden teşekkürler okuduğunuz için!

------------

             Arkamı dönmemle karşımda bulduğum kişi beni bir hayli şaşırtmıştı. Cenk'ti. Ne arıyordu ki burada? Bir süre beni tanımaya çalışıyormuşcasına baktı, bende ona baktım ancak 10 saniye sonra sessliğimizi bozan da ben olmuştum, "Cenk..?" dedim sorarcasına. Lakin ondan bir onay bekliyordum, ya da herhangi bir cevap bir ses. Ne olmuştu? 

Yavaşça bana yaklaşmaya başladığında kafamda uyarı çanları çalmaya başlamıştı. Neden böyle hissediyordum bilmiyorum ancak bildiğim tek şey bu konuşmanın iyi başlamayacağıydı. Bana yaklaşıp durdu, aramızda bir mesafe vardı yeterince. Gözleri bendeydi "Defne" dedi. Yutkundum istemsizce "evet? Sen iyi misin? Cenk ne oldu?" dedim telaşlanarak.Bunu dediğim anda bana doğru hemen yaklaşıp kolumu tuttu, "korkma ben iyiyim, sadece konuşmak istiyorum seninle" dedi usulca. Elinin kolumda olduğunu hala hissettiğimden koluma baktım, o anda Cenk elini çekti. "Özür dilerim" gözlerini kaçırarak söylemişti bu kelimeleri.

"Neden?" diye sordum göslerinin içine şaşkınlıkla bakarak. Neden özür diliyordu? Bunları düşünürken konuşmasıyla kafamdaki düşüncelerden sıyrıldım. "Defne, o gece o kadar içmemeliydim ben..." derken hemen araya girip ona doğru yaklaştım ve kolunu tuttum. "Saçmalama Cenk, asıl benim seni aramam gerekiyordu, ve arayamadım. Yani bazı işlerim vardı..." derken gülümsememeye çalışıyordum. Mert'i düşününce içim bir hoş oluyordu. 

Cenk bana sert bir bakış attı ve beni böldü "Ben.. Sadece bunu demek istedim. Özür dilerim. Ama dikkat et Defne, çevrendeki insanları iyi tanı." dediğinde kafamda şimşekler çaktı. Cenk Mert'i mi kast ediyordu. Yüzümü hiç bozmadan konuşmaya devam ettim. "Neyden bahsediyorsun?" dedim usulca ve yanıtı ardından hemen geldi. "MERTTEN."

BEN ŞOK, BEN WEFAD. Mert mi? NE, NASIL? YOKSA...? "Bardaki adam sen miydin?" dedim telaşla karışık bir edayla. Cenk yüzünü asıp yere baktı, "evet, sen beni fark etmeden de gittim. Yanlış anlamanı istemezdim. Mertten uzak durman gerek, senin tanıdığın gibi masum biri değil." dedi kendinden gayet emin bir şekilde.

"Mert'le aramızda bir şey yok" dedim gizlemeye çalışarak. Kimsenin bilmemesi gerekirdi. KİMSENİN. Ancak gene kendinden emin bir tavırla gözlerini gözlerime dikti ve konuşmaya başladı, "o gece seni benim yanımdan alan da oydu. Hatırlıyorum az çok o kadar salak değilim. Sana bakışını ve korumacı tavırını da gördüm. Uzak dur ondan, aranızda bir şey var ki böyle davrandı. Sana zarar vermesini istemiyorum." Bir anda gözlerim dolar gibi oldu. Hayatımda çok fazla kişi beni umursamazdı. Ancak Cenk beni uyarıp yara almamamı istiyordu. Bunu ondan saklayamazdım. "Evet bizim aramızda bir şeyler olabilir.." dediğimde yüzünde ani bir şok izi gördüm. Nasıl ya? Zaten bana bunu söylemek için gelmedi mi? Biliyorum derken nedir bu kadar şaşılacak şey. Yalan mı bekliyordu?

"Defne" dedi ve bana yaklaştı. FAZLA YAKLAŞTI. "Sana çok değer veriyorum. Kimsenin seni üzmesine izin vermiycem, asla" dedi. Yakınlığı beni rahatsız etsede kendimi o fark edemeyecek şekilde geriledim. "Teşekkürler ancak buna ihtiyacım yok" dedim. Mert her ne kadar "çapkın ve yakışıklı hoca" olarak adlandırılsada, içi öyle değildi. Ya da bana henüz göstermemişti. Şu an onunla olmaktan mutluydum. "Lütfen bir daha konusu açılmasın Cenk, kimsenin ağzında dolaşsın istemiyorum. Tamam mı? Lütfen..." dediğimde bana bakan iki gözdeki hüznü gördüm.

Biraz sessizlikten sonra bana birden sarıldı. Sımsıkı şekilde. Şaşırmıştım. Ne yapacağımı bilemedim. Daha bir şey anlayamadan birden Cenk'in benden ani uzaklaşmasıyla sarsıldım ve bu gece karşımda gördüğüm kişiyle gene şoka girdim. Mert?

Yasak TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin