Yazarın anlatımından:
Erva sabaha kadar oturup abisini beklemişti ama gelen giden olmamıştı.Ne kadar üzülmemeye çalışsa da abisinin bu kadar acı çekmesi onu kahrediyordu.
Baştan beri Adel'e olan saf sevgisi fark edilmeyecek gibi değildi fakat Adel bunu hiçbir zaman görememişti.
İçten içe ona kızmaya engel olamıyordu.
Evet,herkes birbirini sevmek zorunda değildi ama ikisini o kadar yakıştırıyordu ki buna engel olamıyordu kafasında.Adel mutlu muydu mutsuz muydu bir türlü anlamıyordu Erva,Miraç ile ikisinin ilişkisini bir türlü çözemiyordu.
Bu düşünceler kafasını meşgul ederken aşağıdan gelen kapı sesiyle hemen yerinden kalkıp yavaş ama sessiz bir şekilde aşağı indi.
Cihangir'i gördüğünde ağzı açık kalmıştı.
Çünkü Cihangir sarhoş bir şekilde eve gelmişti.
Yanına yaklaşıp kolunun altına girdi."Abi" dedi üzgün bir şekilde.
"Korkma Erva sarhoşum sadece." dedi Cihangir bomboş bir sesle.
Yapabildiği kadar destek çıkıp abisini odasına bıraktı ve hemen mutfağa geçti.Kahve yaparak ayılması için yardımcı olmak istiyordu.
Odaya girdiğinde Cihangir'in yerinden kıpırdamadığını fark etti.
"Kahve yaptım." diyerek yanına oturdu.
Cihangir ikiletmedim kahveyi alıp içmeye başladı.
Belki biraz olsun kafam dağılır demişti içerken ama her şey karman çorman olmuştu şimdi."Birgün bu haberin geleceğini biliyordum ama bu kadar erken geleceğini bilmiyordum." dedi Cihangir.
"Yapma abi ne olursun.
Biliyorum çok zor ama artık Adel bir yola giriyor abi.
Ben istiyorum ki sende mutlu ol artık,yetmez mi bu kadar yıl kendini harap ettiğin?" dedim elini tutarak."Artık öyle olması gerekiyor Erva.
Adel gerçekten yolunu çizmiş bundan sonra benimde kendimi toparlamam gerekiyor." diyen Cihangir ile Erva sevinçle abisine sardı kollarını.Eskiden olan o umutsuz halinin gittiğine çok sevinmişti.Bundan sonra abisinin de kendini düşünmesini istiyordu.
"Begüm hala etrafında mı?" dedi Erva yerine gelen neşesiyle.
Cihangir koca bir iç çekerek kafasını salladı."Daha bugün akşam yanıma geldi ama kafam bozuk olduğu için çok konuşmadık." diyince Erva kafasını salladı.
"Abi sen nasıl Adel'i seviyorsan o da seni çok seviyor.
Bunu sende görebiliyorsun değil mi?""Biliyorum ama sende biliyorsun ki bir şans verseydim ona yanlış yapmış olurdum.
O da bildiği için dile getirmiyor artık." dedi Cihangir kafası karışık bir şekilde.Erva tereddütle abisinin yüzüne baktı.
Söyleyeceği şeyden korksa da bu sefer söylemek istiyordu."Abi acaba diyorum Begüm'le kendine bir şans versen olmaz mı?
Tama kalk evlen demiyorum tabi ki ama belki biraz kafan dağılır,hem bakarsın gerçekten birbirinize ısınırsınız?" diyerek dudağını dişledi.Eskiden bunu söylese abisi bağırıp çağırırdı ama şimdi sadece düşünceli bir şekilde karşıya bakıyordu.
"Bilmiyorum abicim bu konuları konuşmak için kafam gerçekten çok dolu.
Sonra konuşsak olur mu?" diyince Erva hemen kafasını salladı.Şimdi kendini biraz da olsun ilerlemiş hissediyordu.
Abisinin yanağından öperek iyi geceler dileyerek odasına çıktı.Bu gecelik konuşma yeter de artardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
Romance"bu koku...bu ten... O kadar bekledim ki sana kavuşmayı."dedi elleri yanaklarımda öylece duruyordu.Benim kırılmamdan korkar gibiydi,zaten o hep böyleydi. "Ama o adam bugün sana dokundu,benim bir kere sana yaklaşmama izin vermezken..."derken sözünü...