Sessizliğin sesi

27 8 6
                                    

Dur da bir bak arkana kim var sağında solunda, senden başka söyle şimdi? Kim var yanında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dur da bir bak arkana kim var sağında solunda, senden başka söyle şimdi? Kim var yanında..

İyi gününde gülüp eğlendiklerin neredeler şimdi? Nerede o kahkahalar cıvıltılı sesler.. söyle

Hangi sessizliğin altında yatıyor o güzel sesler.

Yalnızsın herşeyden herkesten o kadar yalnızsın ki artık hayat bile istemiyor seni, bir yere sığdıramıyor. Orayı düzelttim derken biyer yerden dökülmüyormu taşlar?

O duvarları ördüğüm gibi aşmasını da bilirim derken, daha da yapışıp sağlam olmamışmıydı...

Ya da sağlam durmaya çalışırken tek bir nefeste yerle bir olmamışmıydı o güçlü durmam gerek diye ördüğün duvarlar.

Bak çevrene senden başka kim var söyle, susma konuş. Söyle kim var, bir nefesin kada yakınken bir yol kadar uzak olan kim var ?

"Ben varım"

***

Soğuk ve karanlık bir odanın içinde bir ben, kucağımda üşümekten titreyen yavru bir kedi vardı.

Yolumu kaybetmiştim, yolum varmıydı onu da bilmiyordum.

Şarjım yoktu telefonum sırılsıklam üzerimden yağmur suları akıyordu, kucağımda üşmekten titreyen bir de kedi vardı..

Hüzünle baktım ona onun kaderini de değiştirmiştim..
Onu da kendi yalnızlığımın içine dahil etmiştim.

Terk edilmiş duvarlarında sprey boyalarla yazılar yazılan bir yerin içindeydim.

Ne kadar zaman önce buraya geldim, yağmur ne zaman kesilicek.. hiç bir fikrim yoktu.

Oturduğum yerden kalkıp kediyi çantamın içine koydum.

Gözlerimle duvarlarda ki yazıların ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama boyları akıp, yıpranmış.
Birbirine kargacık kurgacık yazılardan anlamamıştım.

Pas ve demir kokusu miğdemi bulandırdığında öğürmeye başladım. Yağmurun durmasını beklerken epey bir zaman geçmiş olmalıydı, telefonumun şarjı olmadığı için önümü tam anlamıyla göremiyordum.

Hava şartlarından dolayı,.yavaş yavaş kararmaya başlamıştı gökyüzü. Saat kaçtı?

Adımlarımı güçlükle ve dikkatle atarken bir başka odaya daha girdim. Yerde ters bir şekilde düşmüş bir sandalye ve kırık bir masa vardı.

Masanın olduğu yere doğru yürüdüğümde, üzerindeki tozu parmağımla sildim.

Çok eskiydi.

Bir adım daha attığımda, ayağımın altından kırılma sesi gelince geriye bir adım attım.

Bastığım yere yani cam kırıklarına çevirdim bakışlarımı, cam kırıkları çok fazlaydı etrafa parçalanmış ve altındaki zemin yosun tutmuştu.

KANLI MONTAJ:KatliamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin