evtt arkadaslarr şükür kavusturanaa
okulum açıldı ve tus dershanem de açıldı o yüzden günde 3 saat filan boş vaktim var ki o sürelerde de ders çalışmam beklendiği için antalyayı artık sadece otobüste gidip gelirken yazıyorum o yüzden bundan sonra bölümler... seyrek olacak diyelim..... (zaten cok da sık olmuyodu da napalım olur öle)herhalde şu ana kadar bu hikaye için yazdığım enn güzel bölüm olabilir bu bölüm zaten sonlara doğru gelince sebebini de anlayacaksınız NGPMWPEG
yine beta read yapmadım vaktim yok masmaalesef:((
keyfini çıkarın ve LÜTTTFEN bolca yorum yapın çünkü tüm hafta boyunca serotoninimi burdan karşılıyorum öpüldünüz 😘😘
-
dünyadaki her şey ihtimaller üzerine kuruluydu. keyifle uyandığınız o sabah yağmur yağmasa gideceğiniz yere daha mutlu giderdiniz, uzun süredir aramadığınız arkadaşınızı bir kez çaldırsanız dibe batan ilişkinizi kurtarmanın ilk adımını atardınız. yeni doğan çocuğunuz inci gibi bir kız çocuğu değil de paşalar gibi bir erkek çocuğu olsa çok daha kolay bir hayat yaşardı, insanlık olarak hep daha fazlasını istemesek savaşlar olmazdı. hayat bu tür ihtimaller ve bu ihtimallerin değişmesi üzerine kuruluydu işte; o adımı atıp o yemeği yediğinde, o yere girip o şeyi yaptığında değişen ihtimaller şekillendiriyordu insanın tüm hayatını. mesela seda abla mert hakan abi'ye o lafları etmeseydi mert hakan abi dermanını şişelerin dibinde aramazdı, mert hakan abi dermanını şişelerin dibinde aramasaydı ismail o gece tiyatro'ya gitmez ve yıldızları görmezdi. hepsi birbirine bağlı bir zincirdi, birilerinin mutluluğu diğerlerinin derdiyle sıkı sıkıya bağlıydı, hayat da aynen buydu zaten.
çağlar gecenin bir köründe onu aradığında yatağında uzanmış, barış alper'le görüntülü konuşuyordu ismail. barış alper'in bu sene onlarla birlikte olması en çok ismail'in mutluluğunu etkilemişti doğrusu çünkü her şeye rağmen, beyninde sürekli dönen çarklara ve son zamanlarda üst üste gelen tüm olaylara rağmen barış alper onu çok mutlu ediyordu. sanki onunla olunca, onu düşününce kafasındaki diğer tüm düşüncelerin üstü bir örtüyle örtülüyordu da dertsiz tasasız, yüksüz biri oluyordu. sanki daha önce hiçbir derdi olmamış gibi yüzü gülüyordu.
çağlar'ın aramasıyla barış alper'in ekrandaki yüzü ve o gün gördüğü bir tweet hakkında konuşan sesi kesilince ismail çağlar'ın telefonunu açmamayı yalnızca bir saniyeliğine düşündü. saat epeyce geç olmuştu, kavganın da üzerinden sadece iki gün geçmişti. birine bir şey olmuş olabileceğini düşününce telefonu açıp hemen kulağına dayadı ismail, barış alper'e birazdan açıklardı.
çağlar'ın hafif çakırkeyif olduğu sesinden belliydi, arka plandaki uğultudan dolayı da tiyatro'da olduğunu hemen anladı ismail. zaten az sonra çağlar da ondan diğer çocukları da toplayıp tiyatro'ya gelmesini rica etti kırgın bir sesle, ismail onu öyle duyunca zaten gitmeyi hemen kafasına koymuştu ama çağlar üstüne bir de "abim çok kötü lan." dedi, sanki ömründen ömür gidiyordu.
ismail çağlar'a hemen onay verip barış alper'le olan konuşmasına döndü tekrardan, onunla ufacık bir planlama yaptıktan sonra hazırlanıp çıkmak için kapattılar telefonu. whatsapp gruplarına barış alper'le yaptıkları planı kısaca izah edip irfan can'ı aradı ismail; ellerinde iki araba olduğu için bazılarını irfan can alacaktı, bazıları da kerem'in arabasıyla gelecekti. tabi kerem kendisi gelir miydi onu bilmiyorlardı ama gelmediği durumda da barış alper arabayı alacaktı ondan, plan kısaca buydu.
üstünü başını giyinip anne ve babasına haber verdikten sonra dışarı çıktı ismail, kapıyı açtığı gibi sıcak hava yüzüne çarptı. son birkaç gündür zaten sıcaktı ama herhalde o yazın en sıcak gecelerinden birini falan yaşıyor olmalılardı o gece, ismail'in üstündeki incecik tişört bile bu sıcakta inanılmaz büyük bir fazlalık gibiydi. nefesini tişörtünün içine doğru üfleyerek evin dışındaki bahçe salıncağına oturdu ismail, irfan can geldiğini bildirir şekilde kornasını öttürene kadar mahallesini, karşıdaki evin demir parmaklarından dışarı taşan mor çiçekleri, kendi ellerini izledi ismail hafif hafif sallanarak. gece her şey normalde olduğundan biraz daha güzel görünüyordu sanki, öyle geliyordu ismail'e.
![](https://img.wattpad.com/cover/374737762-288-k218018.jpg)