Başlama tarihi. 01.09.2024
Arkadaşını kurtarmak için polisle anlaşarak evlendi. Fakat arkadaşının peşinde Savaş Karakurt denilen mafya lideri vardı. Böylelikle Savaş Karakurt onun işlerine çomak sokan Defne Yıldız Aksoy'un da peşine düşmüş oldu. Pol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Beğendin mi burayı?"
"Bir dakika! Ben yanlış mı anlıyorum şu an?! Sen beni dağ evine mi getirdin?" Şok olmuş gözlerle ona bakarken sırıtıyordu. Neye sırıttığını anlamamıştım. Karşımda kolları kıvrılmış beyaz gömleğiyle durarak sırıtıyordu.
"Sen düğün çabuk olsun demedin mi?"
"Evet, ama beni dağ evine getir demedim." Arkamı sinirle dönüp olayı anlamaya çalışırken yaşadığım aydınlanmayla kaskatı kesilerek yerimde durdum.
Aman tanrım!
"Sen bana-"
"Evet, tam üstüne bastın."
Aniden beni duvara yaslayarak eliyle ağzımı kapattı. Bağırmaya çalıştım fakat olmadı. Eliyle ağzımı sıkıca kapatmıştı. Benim tüm gücümle bağırışlarım, inlemelerim ise kısık sesle çıkıyordu. Kollarının arasında yaralı bir kuş gibi çırpınırken korkudan az daha kalbim duracaktı.
Hayır, bana dokunmasına izin veremezdim. Kurtulmalıydım. Kaçmalıydım...
"Sus be! Sana dokunmayacağım korkma!" Durdum. Şaşkın bakışlarla gözlerine baktım. Elini ağzımdan çekince derin bir nefes almıştım.
Öyleyse neden buradayız? Bir dağ ayısıyla neden dağ evindeydim?
"Bizimkiler düğün hakkında babanla konuşmuş. Baban bir yıl sonra evleneceğimizi söylemiş. Ben o kadar seninle uğraşamam."
Ben sana bayılıyorum zaten.
Bıkkınlıkla nefes vererek benden uzaklaştığında ben hala şok içindeydim.
"Nasıl yani?"
Fakat olayı anlamamıştım.
Arkasını dönünce şok içinde duvardan ayrıldım. "Annem düğün bu ay sonu olsun demiş, baban ise karşı çıkmış. Önümüzdeki yıl demiş. Ne de olsa ortada çocuk falan yok. Ne bu acele falan demiş..."
Adam haklı da kızının acelesi var. Ben acilen Sarp'la evlenmem gerek. Yoksa asla Savaş'ın elinden kurtulamam. Hele ki son yaptıklarımdan sonra...
Kaşlarımı çatarak dikkatlice Sarp'ı dinliyordum. "Bende seninle buraya geldim." Arkasını öfkeyle dönerek bıkkınlıkla nefes verdi. "Yani bir şey olmuş gibi düşünsünler belki düğünü hızlandırırlar diye."
Ne olmuş gibi? Anlamadım. Bir dakika! Ne?!
"Manyak mısın sen?!" Üzerine bir hışımla giderek göğsünden ittirdim. "Ruh hastası! Bana dokunmayı aklından bile geçirme!"
"Aptal mısın sen?! Kafan almıyor mu?! Seninle birlikte olmayacağım zaten. Ama bunu sadece ikimiz bileceğiz. Diğerleri birlikte olduğumuzu düşünecek."
