27. Bölüm (Gerçekler)

456 47 8
                                    

SELAMMMM🫶🫶

MAÇI İZLEDİĞİM İÇİN BİRAZ GECİKTİ🙏🙏

NEYSE BU SEFER YENİ BİR ŞEY DENİYORUM VE ŞÖYLE DİYORUM Kİ:

OY SINIRI: 32⭐️

YORUM SINRI: 3💬

Biraz korkuyorum dolmayacak diye ama hadi bakalımmmm😝

Neyse çok uzattım iyi okumlarrr🫶🫶

...

Maç başlamıştı ve Barış durmadan karşı tarafın oyuncularıyla atışıyordu. Maçlarda agresif olduğunu zaten biliyordum ama bu hareketleri benide tedirginleştiriyordu.

En sonunda bir oyuncun yaptığı faul sonucu Barış yerde acı içinde kıvranırken artık bizim olaya müdahale etmemiz gerekiyordu.

Koşarak endişeyle Barışın yanına geldiğimde beni görmesiyle adımı sayıklamaya başlamıştı.

"Deniz" dedi. Acı çektiği sesinden belliydi

"Barış burdayım. Böyle yapınca acıyor mu?" Dedim vücuduna dokunurken.

"Evet" dediğinde maçta oynayamayacağına karar verdim.

"Alalım oyuncuyu" dememle Barışı sahadan çıkartmıştık. Barış oynayamadığı için dahada çok sinirlenirken onu sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Barış hareket etmez misin?" Dedim sinirle. Zaten yaralanarak beni iyice strese sokmuştu. Birde kendine hiç dikkat etmiyor oluşu sinirimi bozuyordu.

"İyiyim ben bırakın oynayayım işte!" Dedi Barış hırsla. Çömeldiğim yerden kalkıp ayak bileğini yavaşça yere bıraktım. Yüzünü ellerim arasına alıp konuştum.

"Bana bak! Saçmalama! Oynada gör ananınkini dimi?" Dedim sinirle. Şaşırmıştı dediklerime.

"Oha Deniz! Anamı beden karıştırıyorsun?" Dediklerim için içimden Emine anneye özür diledim.

"Bak Barış sen benim nasıl çalıştığımı bilmiyor olabilirsin ama ben işimde ciddiyim ve eğer bacağına bir müdahale yapmazsam değil bu maçta önümüzdeki hiç bir maçta oynayamazsın" dedim sertçe. Aslında içim yanıyordu canı yandığı için ama sinirliydim de. Bu kadar dikkatsiz olmasına çok öfkeliydim.

"Tamam demedim bir şey" dedi elleriyle ağzının önündeki hayali fermuarlı kapatır gibi yaparak.

İşim bittiğinde Barışın yanına oturdum bankta.

"Acıyor mu?" Dedim tüm merhametimle. İşim bittiğinde göre artık onu merak edip endişelene bilirdim.

"Çok. Amına koduğumun çocuğu! Göstericem ben ona" diye kükredi sinirle. Elimi terlemiş bacağına koyup konuştum.

"Saçmalama Barış. Alt tarafı bir maç" dediğimde karamış elaları bana döndü. Bu temas hiç iyi olmamıştı belli ki.

"Bırak Deniz ya. Ben senin taraftarlığını bilmiyorum sanki. Az önce onlara küfür etmemiş gibi konuşma" dedi. Kahretsin ki haklıydı. Bende maç izlerken kendimden geçiyordum ama birini dövecek değildim yani.

"Olabilir ama ben taraftarım. Hem ben kimseyi dövmüyorum Barış" dediğimde haklı olduğumu bildiğinden sustu.

...

Maç bitmiş biz kazanmıştık. Herkes otobüste yerini almıştı. Bende bu sefer kendi isteğimle geldiğimizde oturduğum yere oturdum.

Barışta gelip yanımdaki yerini almıştı. Bana gelirken sendelediğini görünce kalbim sızlamıştı.

ANLAŞMA /BARIŞ ALPER YILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin