33. Bölüm (Kandırmak)

426 50 17
                                    

SELAMM🫶🫶

Geçen bölüm 400 okur'a ulaşmış ama bir türlü 40 oy olamadı. Yani okuyanların onda biri anca oylamış. Gerçekten şu okuyup oylamama kafasını anlamıyorum. Şu yıldıza basmak o kadarda zor değil. İnsan kırılıyor ister istemez.

Oy sınırı: 45⭐️

Fazla gelebilir ama cidden bıktım artık okuyup oylamayanlardan😔

İyi okumalarrr❤️

...

Sabah kalktığımda her içtiğimde olduğu gibi başımda inanılmaz bir ağrı vardı.

Bu gün uzun bir gün olacaktı ve kendime gelmem gerekiyordu acilen.

Aklıma dünkü anılar gelince yüzümü buruşturdum. Barış mı gelmişti yoksa ben mi hayal görmüştüm?

Korkuyla adımlarımı mutfağa yönelttim. İçimden sayısız dua okudum içerdekinin Barış olmaması için.

Serkandı. Derin bir nefes verdim rahatlıkla. Aferin kız ilk defa Barışı çağırmadın.

E bu Serkansa? Ben dün ona Barış muamelesi mi yaptım?

Evet.

İyi bok yedin Deniz. Kim bilir nasıl ayıp olmuştur çocuğa ya!

Unutmuş gibi mi yapsam acaba. Hiç olmamış gibi felan. Evet evet en iyisi unutmuş gibi yapmak.

"Günaydın" dedim mutfaktaki masada oturmuş telefonuyla uğraşan Serkana. Barış olsaydı bana kahvaltı hazırlamıştı. Saçmalama Barışı bu melekle karşılaştıramazsın.

"Günaydın. Daha iyisin değil mi?" Dedi sakince gözlerini bana çevirerek.

"Evet pek bir şey hatırlamıyorum ama. Dün ortalığı dağıtmadım umarım?" Dedim yalan söyleyerek. Gayette iyi hatırlıyordum dün ne olduğunu. Normalde hatırlamazdım orası ayrı.

"Yok ya, bana sarılarak uyudun o kadar" dediğinde ağzım açıldı. Neden açıldı bende bilmiyorum çünkü dediklerini yaptığımı biliyordum ama benim hatırladığıma göre gayet açıkça onu Barış zannettiğimi göstermiştim. Neden bu detayı atlamıştı ki?

"Ayy özür dilerim" dedim rolden bir utançla. Güldü.

"Bir sakıncası yok, zaten bende sayende çok huzurlu bir uyku uyudum."

Dediği şeye ne cevap vereceğimi bilmediğimden tebessüm ettim sadece. Kendimi suçlu hissediyordum çünkü bilmeden ona ümit veriyordum.

Ümit verdiğim şeylerin olmasını aslında mantıken bende çok istiyordum fakat aptal kalbim hâlâ ona aitti. Barışa.

Hızlı bir kahvaltı yapıp Serkanla birlikte tesislere sürdük.

Serkanlada vedalaştıktan sonra işime koyuldum.
Kapımın çalınmasıyla gözlerimi işten çekebildim.

"Gir" dediğimde içeri bir çalışan girmişti.

"Oyuncuların kontrolleri yapılacakmış yirmi dakikaya hepsi teker teker gelir" dediğinde içimi bir gerginlik kaplamıştı. Oyunculardan biri Barıştı çünkü.

İlk gelen kişi Keremdi. Güle oynaya sohbet ede ede yapmıştım kontrollerini. Kerem beni birazda olsa sakinleştirmişti.

"Özür dilerim Deniz" dediğinde anlamaz gözlerle ona baktım.

ANLAŞMA /BARIŞ ALPER YILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin