*4

195 25 35
                                    


Hande, İlkin'in alaycı bakışları ve imaları karşısında yüzünü kızarmış hissetse de soğukkanlılığını korumaya çalıştı. İlkin'in arkasından bakarken, Saliha'nın tuvaletten çıkmasını bekliyordu. Saliha da birkaç dakika sonra, hâlâ biraz telaşlı ve utanmış bir ifadeyle dışarı adım attı. Göz göze geldiklerinde, her ikisinin de yüzünde anlık bir sessizlik hâkim oldu.

Saliha, başını hafifçe önüne eğdi, yüzünde bir gülümseme belirdi. Hande ise ona yaklaşarak, sessizce elini tuttu. Kimse fark etmesin diye ellerini hafifçe sıkarak, Saliha'nın kulağına eğildi ve usulca fısıldadı:

"İyi misin?"

"Evet, ama... biraz kafa karışıklığı yaşıyorum."

Hande, Saliha'ya güven verici bir bakış attı.

"Ne olursa olsun, burada seninleyim. Hiçbir şey için acele etmiyoruz. Hissettiğin her neyse, benimle paylaşabilirsin."

Bu sözler, Saliha'nın içinde biraz daha rahatlamasına yol açtı. Onu içtenlikle seven Hande'nin varlığı, karmaşık hislerini daha anlaşılır hale getiriyordu. Saliha, derin bir nefes aldıktan sonra Hande'ye tekrar baktı.

"Hande... belki de buradan gitsek iyi olur,"

Hande bir an duraksadı, ama ardından anlayışla başını salladı.

"Tamam, bu geceyi burada bitirelim."

İkisi de birbirlerine kısa bir süre daha baktılar ve sessizce dışarı doğru ilerlediler.

"Ben İlkine haber verip gidelim olur mu? Sen çık dışarı ben geliyorum"

--

Hande, Saliha'nın yanına geldiğinde ona bakıp hafifçe gülümsedi.

"Beklettim mi?"

"Yok, hayır,"

İçinde hala bir tür kararsızlık vardı, ama Hande'nin yanında hissettiği rahatlık bu gerginliği bir nebze hafifletiyordu.

Hande, birkaç saniye Saliha'nın gözlerinde bir şeyler arar gibi baktıktan sonra.

"Peki, nereye gidelim?"

Saliha derin bir nefes aldı, başını biraz yana eğip gözlerini kaçırarak nazikçe.

"Eğer sorun olmazsa... senin eve gidelim,"

Bu sözler ağzından döküldüğünde, içinden bir rahatlama hissetti ama aynı zamanda Hande'nin tepkisini merak ediyordu. Ardından hafifçe gülümseyerek ekledi.

"Zaten daha vaktimiz var, acelemiz yok."

Hande, Saliha'nın bu sözlerine biraz şaşırsa da yüzündeki sakin gülümseme değişmedi. Onun bu cesur çıkışı karşısında içinden bir sıcaklık hissetti.

"Tamam, sorun değil,"

Arabanın kapısını açıp direksiyonun başına geçti. Saliha da sessizce yanına oturdu. Hande arabayı çalıştırdı, göz ucuyla Saliha'ya bir kez daha bakıp gülümsedi ve sonra arabayı yavaşça hareket ettirdi.

Yol boyunca aralarındaki sessizlik rahatlatıcıydı. İkisi de birbirinin varlığını hissederek huzurlu bir şekilde ilerliyordu. Hande, ara sıra Saliha'ya kısa bir bakış atıyordu, ama Saliha, camdan dışarıyı izleyerek düşüncelere dalmış gibiydi. İçinde bir karışıklık vardı, ama aynı zamanda Hande'yle geçirdiği zaman ona iyi geliyordu.

Bir süre sonra Hande, sakin bir sesle konuştu.

"Evde rahat olursun diye düşünüyorum. Hem zaten... dediğin gibi, daha vaktimiz var."

KözHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin