Ertesi sabah, Saliha elinde taze simitlerle Hande'nin evine geldi. Kapının önünde birkaç saniye durup derin bir nefes aldı. Bir önceki gece Hande'nin yaşadığı duygusal çöküntü hâlâ aklındaydı, ama bugün ona destek olmak istiyordu. Elindeki simit torbasını sıkıca kavrayarak kapıyı çaldı.
Biraz bekledikten sonra kapı aralandı. Hande, hala uykulu gözlerle Saliha'ya baktı, ama yüzünde bir rahatlama ifadesi vardı. Saliha'nın ona gülümsediğini görünce istemsizce o da gülümsedi.
"Merhaba, güzelim. Sana kahvaltılık simitler getirdim,"
Hande, Saliha'yı içeri davet ederken hafif bir utangaçlıkla, "Özür dilerim, dün gece seni zor durumda bıraktım. Biraz fazla tepki verdim,"
Saliha, Hande'nin elini tutarak, "Özür dilemen gerekmiyor, Hande. Hepimizin zor anları olur. Senin yanındayım, her ne olursa olsun,"
İkisi birlikte mutfağa doğru ilerlediler. Saliha simitleri masaya yerleştirirken, Hande kahvaltı hazırlıklarına başladı. Birkaç dakika içinde masayı peynir, zeytin, domates ve çayla donattılar. Güneş ışıkları pencereden içeri süzülüyor, mutfakta sıcak bir atmosfer yaratıyordu.
Kahvaltı sırasında Hande'nin yüzü giderek rahatladı, hatta arada gülümsemeye başladı. Saliha bir süre sohbet ettikten sonra hafifçe eğilerek,
"Sana bir sürprizim var,"
Hande, kaşığını elinden bırakıp şaşkın bir ifadeyle ona baktı.
"Gerçekten mi? Ne sürprizi? Söyle hadi!"
Saliha, keyifle gülerek, "Sürpriz olduğu için söyleyemem tabii. Ama emin ol, çok seveceksin,"
Hande'nin gözleri heyecanla parladı, ama aynı zamanda sabırsızlanıyordu.
"Ama lütfen biraz ipucu ver! Meraktan çatlayacağım."
Saliha başını iki yana sallayarak, "Hiçbir şey söylemeyeceğim. Sadece beklemen gerekecek. Yakında öğrenirsin,"
Hande, hafif bir serzenişle, "Peki tamam, dayanacağım ama zor olacak!" dedi ve kahvaltıya devam ettiler. Saliha'nın gizemli tavrı Hande'nin yüzünde gülümsemeler yaratıyor, günün geri kalanı için ona enerji veriyordu.
Kahvaltı bittikten sonra Saliha, Hande'ye dönerek.
"Hadi biraz dışarı çıkalım, hem hava da çok güzel,"
"Nereye gidiyoruz?"
"Sabırlı ol, göreceksin,"
Birlikte arabaya binip yola çıktılar. Hande, yol boyunca merakını saklayamıyordu.
"Sürprizini öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Nerede bu sürpriz?"
Saliha sadece gülümseyip cevap vermedi, ama Hande'nin heyecanı arttıkça, Saliha'nın keyfi daha da yerine geliyordu. Şehir içinde dolambaçlı yollardan geçtikten sonra bir süre sonra tanıdık bir mahalleye geldiler. Hande, etrafına bakarken fark etti: Saliha'nın evinin olduğu yere gelmişlerdi.
Arabayı park ettiklerinde Hande kaşlarını çattı ve şaşkın bir ifadeyle.
"Neden senin evine geldik? Sürpriz senin evinde mi?"
Saliha, Hande'nin elini tutarak ona göz kırptı. "Sadece benim evimde değil," dedi, gizemli bir sesle.
Hande, iyice şaşkın ve merak içinde, "Ne demek bu şimdi?" diye sordu ama Saliha onu yanıtlamadı. Sadece elini sıkıca tutarak Hande'yi yukarı çıkmaya yönlendirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köz
Fanfiction...Parmakları istemsizce deklanşöre basmış, gözleri o ana kilitlenmişti. İçinde bir çığlık yükseliyor, dudaklarından dökülmüyordu. Sanki boğazında bir yumru vardı ne bağırabiliyor ne de harekete geçebiliyordu.
