"İnsan hiç dokunmadığı
Bir tene meftun olur mu?"********
7. Yıl önce
İstanbul.
Gerçek dostluk öyle bir şeydir ki kimi zaman aileden önce bile gelirdi. Kan bağı bazen ihanet, nefret, hırs bağlarına dönebilir'di. Lakin gerçek dostluklar kan bağından bile kuvvetli olabilirdi.Ve şu an Akif Alpay kan ter içindeyken en yakın dostunu kaybetmenin korkusunu iliklerine kadar yaşıyordu.
Tetikteki parmağı bir kere daha hareket ederek gemilerin arkasına saklanan bedeni delip geçerken birbirine kenetlediği dişleri nerdeyse kırılmak üzereydi.
"K- kardeşim," duyduğu sesle usulca omuzunun üstünden arkasına baktı.
Yerde kanlar içinde yatan ekip arkadaşı, aynı zamanda can dostu olan Bora nefes almakta güçlük çekiyordu.
Aylardır bu operasyon için hazırlık yapıyordu ekibi. Akif henüz ekipte yeni ve oldukça toy olmasına rağmen oldukça başarılı olduğu için o'da katılmıştı bu operasyona.
Ve kendisiyle birlikte en yakın dostunu'da operasyona katılmasını sağlamıştı.
Pişmandı.
Akif elindeki silahı indirirken hızla arkadaşının yanına giderek diz çöktü ve başını dizine koydu."buradayım kardeşim."
Derin bir nefes almaya çalıştı Bora. Kurşun kalbine çok yakın bir noktaya isabet etmişti. Yaşama şansı bir hayli düşüktü. Farkındaydı.
Dudaklarını aralamaya çalıştı Bora." Kendini yorma."diyen Akif'in sesi titrek ve güçsüzdü.
O sebep olmuştu arkadaşının bu halde olmasına. Bu O'nun omuzuna büyük bir yük yüklemişti. Yiğit nasıl kardeşse O'nun için Bora'da aynıydı. İstanbul'a geldiği günden beri Bora ona yol olmuş, koruyup kollamıştı.
Havadaki kurşun seslerini duymuyordu sanki ikisi de."Akif, sana Bir şey söylemem lazım." Güç toplamak adına yutkundu. Çok vakti kalmamıştı. Bunu hissediyordu.
Akif başını hızlı hızlı salladı."söyle." Dedi hızla."söyle kardeşim."
"Sana hep bahsettiğim bir kadın vardı." Derken gözlerinden şakaklarına doğru iki büyük yaş damlası kayıp gitmişti.
Akif'in yüreği burkulurken ağlamamak için çenesini sıktı."evet."dedi devam etmesini isteyerek.
"Onu sana emanet ediyorum." Derken bile sesi titremişti. Sevda ne'de zor şeydi, ölürken bile aklında sevdası, Ayçası vardı. Ona ne olacaktı. Görevden döndüğümde gelip isteyecem seni o babandan demişti. Hayalleri yarım bir yaşanmamışlık olarak kalacaktı. Ne kadar acı.
"Sen'den çok şey istemiyorum. Sadece O'nun iyi olduğundan emin ol yeter." Kesik kesik solurken gözlerini sıkıca kapattı." Üzülmesin. Sakın üzülmesin." Diyen sesi fısıltısan ibaretti artık.
Akif dolan gözlerini sıkıca kapatırken." Lütfen, lütfen biraz daha dayan ambulans yolda lütfen." Boş bir yakarış olduğunu o'da biliyordu.
Bora'nın gözleri kapanırken son bir kez daha."üzülmesin. O üzülmesin."
Akif teleşa kapılırken hızla başını kaldırdı."yardım edin!" Diye adeta gürledi." Yardım edin amına koyayım! O ölüyor kardeşim ölüyor!"