"Zordur sevmeyenin seveni
Olmak..."
*******
Güzel bir gündü. Güzel ve sıcak bir Ankara günü. Küçük kız köyünü hâlâ özlese'de buraya yavaş yavaş alışmaya başlamıştı.
Alışmak zorundaydı.
Buraya geleli üç ay gibi bir süre olmuştu. Babasından hâlâ haber yoktu. Ama bir şey olmazdı çünkü babası ona daha güzel kıyafetler ve ayakkabılar almak için çalışıyordu. Böyle söylemişti babası.
Balca koluna doldurduğu abur cuburları sıkı sıkı tutarken oldukça mutluydu. Tombul yanakları güneşten dolayı kızarmış çakır gözleri parıl parıl parlıyordu. Annesi ona beş TL vermişti tam beş TL! ve O'nun ilk işi koşarak bakkala gitmek olmuştu.
Aldığı abur cuburlar koluna zar zor sığıyordu. Özellikle mısırların hava dolu olması işi zorlaştırıyordu. Ama sorun değildi onları yemek daha zevkli olucaktı.
Balca küçük adımlarla müstakil evlerine doğru ilerlerken sıcaktan dolayı saçları terleyerek ensesine yapışmıştı. Cidden çok sıcaktı. Ama bu Balca'nın umurunda değil'di tek umurunda olan şey aldığı abur cuburları nereye saklayacağıydı. Eğer bunları saklamasaydı Yiğit'le paylaşmak zorunda kalacaktı, vermek istemezse bile Yiğit zorla alırdı on'dan. Allah'tan Akif Yiğit gibi yaramaz değildi de en azından onunla uğraşmak zorunda kalmıyordu.
Balca salına salına ilerlerken birden duraksamak zorunda kaldı. Evlerinin sokak kapısının önünde ip atlayan burcu ve arkadaşı vardı. Burcu çok kötü bir kızdı ve Balca on'dan biraz korkuyor olabilirdi. Burcu onların kapı komşusuydu. Annesi çok iyi bir kadındı, sürekli onlara börekler ve yaptığı yemeklerden getirirdi. Ama Burcu öyle değildi.
Balca başını önüne eğerek onlara fark ettirmeden geçmeyi diledi, ve yavaş adımlarla evine doğru ilerledi. Bu sırada kolundaki abur cumurları sıkı sıkı tutuyordu.
"Bak sen mahallenin bücürü de burdaymış!" Diye bağran kişi Burcu olmuştu.
Kendisinin de bücür olduğundan pek haberi yoktu.
Burcu ve arkadaşı şule ellerindeki ipi yere atıp Balca'ya doğru koştular. Küçük kız korkuyla yutkunurken kolundaki abur cuburları sıkıca kavradı. Umarım onları almazlardı.
Burcu Balca'nın dibine girdiğinde gözleri direkt kızın kucağında ki abur cuburları isabet etti.
"Oha! Bize yokmu Balca?" Diyen Burcu gözlerini Balca'nın elindekilerine dikmişti.
Balca kucağında ki abur cuburlara bir bakış atarken sakince yutkundu. Onlara niye versindi ki? Paylaşmayı hiç sevmezdi.
"Bunlar benim ama..." Diye mırıldandı.
Bu sırada demir kapının yanında onlara bakan Akif elinde bir çubukla yeri eşeliyordu. Moreli bir hayli bozuktu. Girdiği hayat bilgisi sınavından oldukça düşük bir not almıştı.
"Ne oluyor lan orda?" Diye homurdanırken güneşten dolayı gözleri kısılmıştı.
Bu sırada Burcu." Ver bana onları. Zaten bir avuçsun onlar fazla sana." Dediğinde küçük kızın kaşları çatıldı.
