Fulya heyecandan yerinde duramıyordu. Sağ ayağının üzerine basabiliyor olsa şu an dans ederdi. Önce üzerindeki kıyafetlerden kurtulmaya odaklandı. Odasına gidip üzerini değiştirdi. Ardından öutfağa gidip bileğine koymak için buz aldı. Sonra salondaki koltuğa yayıldı ve onu defalarca arayan Beril'in telefonunu sonunda cevapladı.
"Fulya! Ne demek ayağımın üzerine basamıyorum. Ah bebeğim benim ya n'oldu sabah sabah?"
"Bileğimi boşver Beril." Dedi Fulya. "Ben aşık olmuş olabilirim."
Barış'la olan her şeyi anlattı. Anlatırken kendisi de inanamıyordu. Böyle biri olabilir miydi gerçekten? Resmen beyaz atlı prensi olmuştu bugün. Beril'in bütün olanları dinledikten sonraki ilk sorusu tabii ki de sosyal medyasıydı. Fulya henüz bakma fırsatı bulamamıştı. Sporcu olduğunu öğrenip hangi sporla uğraştığını öğrenememesi nedeniyşe azar yemişti Beril'den.
"Balım, mesela basketçiler 10/10 bence ama çok çapkın oluyorlar. Futbolculardan olmaz bunu artık bilmeyen yok. Yüzücü ise sana wow derim çünkü fizikleri muhteşem." Diye sıraladı Beril.
Barış'ın boyu uzundu ama basketbolcu olmama ihtimali yüksekti. Fulya daha önce arkadaşları ve ağabeyiyle basketbol maçlarına gitmişti. Basketbol ve voleybol ona futboldan daha eğlenceli gelmişti hep. Ağabeyinin futbolcu olmasına karşın elbette onun maçlarına da gidiyordu. Ama genelde top yan ağlara gidince gol diye seviniyor, ofsaytın ne zaman başladığını anlamıyor, futbolcuların her teması sarı kart gerektiriyor gibi geliyordu.
"Basketbolcu ya da voleybolcu olsa bence tanırdım Beril ya." Dedi Fulya. "Takımını bile sormadım of."
"Evet sen de... bu çocuğu tanımak istediğine emin misin? Umarım biraz cilve yapmışsındır put gibi durmamışsındır." Dedi Beril ve gülüştüler.
Fulya sosyal medyasını bulabileceğine inandı. Elinde telefon numarası vardı. Telefonuna gelen numarayı hemen kaydetti. "Barış" yazdı sadece. Sonra sosyal medyaya girdi. Instagram'da telefoj rehberini sekronize etmişti. Bu yolla sosyal medya hesabını bulmayı umdu. Zor olmamıştı.
barisalperyilmaz
Hesaba girdiğinde şok oldu.
Bir buçuk milyon takipçisi vardı. Biyografisine de iki tane hesap etiketlemişti.@galatasaray / @millitakimlar
Futbolcu olduğu için Beril'in onaylamayacağını biliyordu. Ama daha büyük bir sorun vardı ki Fenerbahçe'de oynayan ağabeyi Ferdi Kadıoğlu'nun ezeli rakibi olan takımın oyuncusuydu. Koskoca İstanbul'da galatasaraylı topçuyu nerden bulmuştu? Bu nasıl bir şanstı?
"Beril... adı Barış demiştim ya. Tam adı Barış Alper Yılmaz."
"Kuzum şaka değil mi?" Dediğinde ses çkartmadı. Beril ciddi olduğunu anlamıştı. "Oha Fulya nasıl tanımadın? Yani tamam hemen tanımayabilirsin ama gözün de mi ısırmadı bir yerlerden?"
"Sen tanıyor musun?"
"Ayda yaşamıyorum, tanıyorum tabi ki." Dedi Beril alayla. "Ya maç da izliyorsun sen üstelik."
"Of ne bileyim Beril? Ben anlıyor muyum ne izlediğimi? Abimi izliyorum ben." Dedi Fulya omuz silkerek. "Çaktırmadan abime soracağım ne düşündüğünü. Milli takımda da varmış. Yanı kesin tanışıyorlardır."
"Abinle de sık kıyaslanıyor bu arada." Dedi Beril araya girerek. "Ligin en değerli oyuncuları. Vay be... Ferdi Kadıoğlu'nun kız kardeşi rakibi Barış Alper Yılmaz'la sevgili."
"Öncekikle sevgili değiliz." Dedi Fulya. Henüz diye geçirdi içinden. "İkinci olarak da, neden olmasın? Ağabeyim centilmen bir sporcu. Herkesle iyi anlaşır. Galatasaraylı diye birinden hoşlanmamazlık etmez. Yani fair play kapsamında rekabet eder." Dedi Fulya ama daha çok kendisini ikna etmeye çalışıyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever | Barış Alper Yılmaz
FanfictionBarış Alper Yılmaz x Fulya Kadıoğlu