1. Bölüm

700 26 19
                                    

2023 Ağustos

Barış Belgrad Ormanlarında koşmayı severdi. Evine yakın değildi, buraya gelmek için girdiği trafik bir hayli zahmetliydi ama yine de buradan vazgeçemiyordu. Gökyüzüne uzanan ağaçlar ona İstanbul dışında bir yerdeymiş gibi hissettiriyordu. İçten içe Rize'ye en yakın olduğu andı. Çoğu zaman sabah trafiğine girmemek için çok erken saatte yola çıkardı. Bugün de o günlerden biriydi. Kimsenin olmadığı yollarda sadece kulaklıklarında ona eşlik eden müzikle özgürce koştu. Yer yer karşısına çıkan sincapları izleyebilmek için temposunu yavaşlattı.

Son zamanlarda buraya her gün geliyordu.
İstanbul'da tanıdığı herkes tatildeydi. Kamp henüz başlamamıştı. Altyapı ve yedekler antrenmanlara devam etse de Barış tesise gitmek istemiyordu. Normalde böyle anlarda Rize'ye kaçardı ama biraz kendini dinlemeye ihtiyacı olduğunu hissetti. İstanbul'da geçirdiği bu günlerde elbette kondisyonunu korumak için sabahları koştuktan sonra gün içinde spor salonuna gidiyor bireysel antrenmanlara devam ediyordu.

Yavaş yavaş insanlar artmaya başladı. Barış kimseye aldırmadan koşmaya devam etti. Dikkat çekmemek için şapkasını biraz daha indirdi. Kulağında bangır bangır çalan rap müziğin sonlara doğru kısılmasıyla birlikte dışarıdan gelen bir sesle irkildi. Kulaklığını indirip etrafa baktı.

"Yardım eder misiniz? Pardon!"

Sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı.

"Buradayım!"

Yolun biraz ilerisinde, yokuşun hemen başında yerde oturan bir kadın vardı. Yere düştüğü belliydi. Kalkamıyor gibi görünüyordu. Hemen yanına koştu.

"İyi misiniz?" Diye sordu endişeyle.

"Hayır, düştüm ve bileğimi burktum. Üzerine basamıyorum. Çok canım acıyor." Dedi genç kadın. Yüzünden acı çektiği belliydi. Sağ bileğini tutuyordu. Barış hemen sağ ayak bileğine doğru yöneldi.

"Dokunabilir miyim?" Diye sordu temkinle yaklaşarak. Genç kadın acıdan yüzünü bururştururken başını salladı. Barış hafifçe dokunduğunda genç kadın inledi, elini hemen geri çekti. "Bileğini çevirebiliyor musun? Bir denesene."

"Oluyor." Dedi genç kadın yavaşöa bileğini kaldırıp çevirirken. "Ama çok acıyor." Dedi pes ederek.

"Nasıl oldu?"

"Kozalağa bastım ve bileğim ters döndü." Dedi genç kadın. "Daha önce burktuğum bileğimdi, sanırsam yer etti." Dediğinde Barış ciddi olabileceğini fark etti.

"Ayakkabını çıkartıp bakabilir miyim?" Diye sordu Barış.

Kadın şaşırmıştı. Barış merakla başını kaldırdı. O an ilk defa gözlerine bakmıştı. Ela gözlüydü. Fındık burunluydu. Boncuk boncuk terleri şakaklarına akıyordu. Tepeden topuz şeklinde topladığı kıvırcık saçların bazıları topuzundan dışarı fırlamıştı. Gözlerini kırpıştırdığında bir damla yaş yanaklarına süzüldü. Sonra dudaklarına indi. Barış'ın da gözleri dudaklarına ulaştı. Dolgun dudakları yumuşacık duruyordu. Genç kadın gergince dudakladını ıslatıp ısırdı. Barış ise bakışlarını tekrar gözlerine çıkarttı. Kadın başını salladığında özenle bağcıklarını çözdğ ve ayakkabısını çıkarttı. Ayağında pembe ve mor renklerinde puantiyeli bir babet çorap vardı. Mor taytı ve sporcu sutyeni ile uyumluydu. Ayağının tabanına dokundu.

"Burada acı var mı?" Diye sordu Barış.

"Biraz." Bu esnada Barış kadının bileğini ileri geri ve sağa sola çevirdi. Bazı anlarda inlemeleri artmıştı. Canını çok yakmadı, onu pek zorlamadı.

Aşk Tesadüfleri Sever | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin