Bağ Evi

27 2 0
                                    

OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM.

YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.


"Gerçekten sahiplenmek için sadece tutku yetmez. Sevgini, öfkeni ve karanlığını da adamalısın." – Viktor Volkov

Bağ evine varmamızla birlikte kapıda bizi Mischa karşıladı. Saçlarına düşen aklar, geçmiş yılların izlerini taşıyordu.

"Viktor, oğlum hoş geldin," dedi ve beni sımsıkı kucakladı. Sesindeki titreme, özlemin yankısı gibiydi. Vera'ya baktığını fark ettiğimde elini sıkıca tuttum ve onu kendime çektim.

"Yoksa gelinimizi mi getirdin?" dedi, Vera'yı baştan aşağı süzerken.

Vera'nın şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Omuzları gerildi ama gerginliği benden kaçmazdı. Sesi bu kez daha yumuşak, ama hala güçlü bir notayla cevap verdim.

"O kadar şanslı mıyım emin değilim, Mischa. Vera, bu Mischa. Değerli bir dost ve aile üyemizdir."

"Ondan daha iyi bir adam bulamazsın, dochka (kızım)," dedi Mischa, gözlerini Vera'ya dikmişti. "Tanıştığıma memnun oldum."

"Ben de efendim," diye mırıldandı Vera ve yanakları hafifçe pembeleşti. Yüzüme baktığında, içimde bir yerler çatırdadı. Gözlerindeki o bakış... bana olan sevgisi hala oradaydı. Onun bu bakışı, karanlığımı yontmaya çalışan bir alev gibi parlıyordu.

Ancak bu tutku... Bu tutku beni mahvedebilirdi. Tek yapmam gereken mesafeyi kapatmak ve her şey değişirdi. Ama buna hazır mıydı?

"Vera... kahvaltı ettiniz mi?" diye sordu Mischa, düşüncelerimi bölerken.

"Hayır, Mischa."

Tam o sırada Mira kapıdan çıktı, gülümseyen gözlerle bana sarıldı.

"Seni özledik Viktor."

"Ben de sizi özledim Mira," diye yanıtladım ve Vera'ya döndüğümde bakışlarının yumuşamış olduğunu gördüm. Ancak o keskin inceleme hala üzerimdeydi.

"Gelinimiz Vera," dedi Mischa araya girerek.

"Bu gerçek mi Viktor?" diye sordu Mira, gözleri hafifçe dolarken.

İçimde bir yerler sıkıştı. Bu insanlar benim için aile gibiydi. Vera, başını öne eğdi. Düşüncelerinde kaybolmuş gibiydi. Mischa ve Mira, durumu fark ederek konuyu uzatmadılar.

"Kahvaltı masasını yeni hazırlıyordum. Hadi gelin," dedi Mira.

İçeri girdiğimizde Vera, etrafa dikkatle bakıyordu. Bakışlarındaki merak, evin her köşesini inceleyişi beni memnun etti. Bağ evi... Her şeyimi paylaştığım bu yer, onun için de bir anlam ifade eder miydi?

"Beğendin mi?" diye sordum alçak bir sesle.

"Yuva gibi hissettiriyor," dedi hafif bir gülümsemeyle. Ancak gözlerindeki belirsizlik beni rahatsız ediyordu.

Mischa ve Mira mutfakta hazırlık yaparken, Vera'nın montuna uzandım. Ama bugün hırçındı. Elini hızla geri çekti, beni kendinden uzak tutmaya çalışırken.

"Yapma böyle, malysh," dedim. Elimi beline doladım ve onu kendime çektim.

Alnımı onun alnına yasladım. Gözlerimin derinlerine baktı, yüzüme gölgesi düşen karanlıkla. "Benden uzaklaştığında nefes alamıyorum," diye fısıldadım, gözlerimi onunkilere kilitlerken. Bu yakınlık, içimdeki karanlığı bile yatıştırıyordu.

"Benden uzak duran ve bu mesafeye neden olan sensin, Viktor," dedi inatla. Gözlerindeki sitem, kalbimi sıkıştırdı. Bakışları, içimdeki kaosu yansıtan bir ateş gibiydi. O haklıydı, ama itiraf etmeye niyetim yoktu. Yüzünü tek elimle kavradım, belini daha da sıkıca kendime çektim. Benden uzaklaşamazdı, gerekirse ördüğü duvarları parçalardım.

"Bu mesafeyi ellerimle yok edeceğim," dedim hiddetle.

Bağırmak istiyordu, direnmek... ama yapamadı. Bu kez, kaçmasına izin vermedim. Dudaklarımdan adını duyar duymaz bir anlık duraksadı. Onu yavaşça kendime çekip, başını avuçlarımın arasında tutarken gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Kalp atışlarının hızlandığını hissediyordum; damarlarında yankılanan o ritim, tenimde yankı buldu.

Eğilip dudaklarına yaklaştım, nefesim nefesine karışırken dudaklarımızın arasındaki mesafe neredeyse yok oldu. Ama bir anlık inatla başını çevirdi. Boynunun ince çizgisi önümde belirdi. Gözlerimi kapayıp boynuna bir öpücük bıraktım; hafif, ama yıkıcı bir dokunuşla. Bir an, nefesi kesildi ve parmak uçlarının bedenimde gezindiğini hissettim.

"Vera..." diye fısıldadım, adını sanki bir dua gibi dudaklarımdan dökerken. Onun bu kadar yakın, ama ulaşılmaz olması beni çıldırtıyordu. Teni, buğulu bir rüya gibi yanımdaydı, ama o mesafe... O mesafeyi kapatmak istiyordum. Her şeyi yıkıp geçmek, sadece ona dokunmak için.

"Viktor," diye inledi hafifçe, sesi ne kadar itiraz dolu olursa olsun, içindeki arzuyu saklayamıyordu.

Onun boynunun ince kıvrımına bir öpücük daha bıraktım, bu kez daha yavaş, daha sahiplenici. Yüzünü tekrar bana çevirdiğinde, gözlerindeki karmaşayı gördüm. İnat, öfke, aşk... Hepsi bir aradaydı. Ona delicesine bir arzu ve şefkatle bakarken, kalbimdeki fırtınayı dindirecek tek şeyin yine Vera olduğunu biliyordum. Bunlara rağmen onu daha fazla zorlamadım.

"Kahvaltıdan sonra konuşacağız," diye fısıldadım.

"İyi," diye mırıldandı ve gözlerini kaçırdı. Öfkeli tavrı... O inatçı ruhu... Ona daha da bağımlı hale geliyordum.

Mischa ve Mira'nın ayak seslerini duyduğumda geriye çekildim ve beraber masaya geçtik. Sohbet daha çok Vera'nın etrafında dönüyordu. Her zamanki gibi tatlı ve içten davrandıkları için Vera da rahattı. Hatta bir ara, gülümseyip durumu aydınlattı.

Mischa bakışlarımı yakaladığında, gözlerindeki onay, yüzüne yayılan memnuniyet ifadesine dönüştü. Kahvaltıma döndüm, içime yayılan huzuru yudumladım.

"Bugün kalacak mısınız oğlum?" diye sordu Mischa.

"Aslında iyi olur Mischa."

"Eşyalarım yok," diye itiraz etti Vera hemen.

"Lütfen kalın kızım. Viktor'u uzun zamandır görmedik," diye ısrar etti Mira ve Vera'nın elini tuttu. Onun o tatlı kalbi... Kimseyi incitemezdi. Bunu biliyor, ona daha da sahiplenici bir şekilde bakıyordum.

"Olur," dedi nihayet Vera. Bu basit kelime bile içimde kıvılcımlar yarattı.

"Harika. Akşam senin için medovik yapacağım," dedi Mira ve Vera'ya döndü.

"Küçükken en sevdiği tatlıydı," diye ekledi gülümseyerek.

Onlar yanımızdan ayrılırken Vera'nın elini tuttum ve gözlerinin derinliğinde kayboldum.

"Kütüphaneye gidelim," dedim, sesi titreyen bir emir gibi.

Peki."

Bu kez itiraz etmedi.

"Onunla aramda kapanmayacak bir mesafe vardı. Ama bu mesafeyi kendim yaratmıştım. Şimdi... geri kazanmak için her şeyi yakabilirdim." – Viktor Volkov

Tutku ve Dans: VeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin