BÖLÜM ON ÜÇ

3.8K 167 41
                                    


Merhabalar. Bir hafta aradan sonra tekrardan birlikteyiz. Bölüm günlerimizi Perşembe olarak değiştirmeye karar verdim, artık her Perşembe birlikteyiz.💖 Sizden ufak bir ricam olacak. Yorum yapıp, eleştirmeniz benim için çok önemli. Ve on üç bölüm boyunca hikayede olan yorum sayısı yok denecek kadar az. Her hafta bölüm atıyorum, bunun karşılığında yorumlarınızı ve eleştirilerinizi görmek beni çok mutlu eder. Lütfen benden bunları esirgemeyin. 💖İyi okumalar!

 💖İyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İlk defa birine bir şeyler hissettiğimde ya da hissettim zannettiğimde yaşım 23'dü. Hayatımın aşkını bulduğunu zannediyor, yüzümde gülücükler saçarak etrafta dolaşıyordum. İçimde dolaşan bu garip duyguya kendimce aşk adını vermiştim. Emre, 25 yaşındaydı. Onunla ilk görev yerimde tanışmıştık. O havacıydı. Bana olan ilgisi başlarda hoşuma gidiyordu ama bir yerden sonra toksitleşmeye başladığımız için bu ilişkinin yürümeyeceğini anlamıştım. İnsan belli bir yaştan sonra kendisine yük değil, destek olacak birini arıyordu. Tek ilişkim o zaman olmuş ve birkaç ay sürüp bitmişti. Onatla tanıştığımdan beri, ona hissettiğim duyguları anlamaya başladığımdan beri birine karşı böyle şeyler hissetmediğime emindim. Onunla aramızdaki çekim bile başkaydı. Bir insanı ilk gördüğünde bile senin için nasıl bir yere sahip olacağını anlardın. Ya da ben anlamıştım. Alperen'in sesiyle bakışlarımız ona döndüğünde alkolün de verdiği etkiyle birden saçmalamaya başladı.

"Hayır şu an hayal görüyorum. Onat yüzbaşım, Birce komutanımı kucaklayacak değil ya amınakoduğumun salağı? Gördüğün hayale bak." gözlerini kapattı, beş saniye sonra tekrar açtı. Biz hala aynı pozisyondaydık. Önce bize baktı, sonra dua edercesine kafasını yukarı kaldırdı.

"Allah'ım bana bunu beden yapıyorsun?"

"İçeri geç Alperen." Onat'ın sesiyle irkildi ve gördüklerinin gerçek olduğunu anladı.

"Ben bir şey görmedim komutanım. Emredersiniz." asker selamı verip, marş adımlarıyla içeri doğru ilerledi.

"Aptal." Onat'ın bakışları tekrar beni buldu. Dakikalardır beni taşıyordu ama hiç yorulmuşa benziyordu. Alnıma usulca bir öpücük kondurduktan sonra beni yere indirdi.

"Biraz daha içeri geçmezsek, kafalarında bin bir türlü senaryo üretecekler." kafamı salladıktan sonra bir şey demeden içeri ilerledim. Terasa yaklaştıkça içeriden gelen sesler yoğunlaşıyordu.

"Yani sen diyorsun ki içeride cinler var ve sana hayal gördürdüler."  terasa adım attığım an herkesin bakışları bana kaydı.

"Birce, sen içeride bir şey gördün mü?" Sinem'in sorusuyla bakışlarım Alperen'e döndü. Muhtemelen buraya geldiğinde beti benzi attığı için böyle bir yalan söylemişti.

''Yoo. Ne göreceğim. Ne içirdiniz siz bu çocuğa halis de görmeye başlamış.'' Alperen bana ters ters bakınca ona sinir bozucu şekilde gülümsedim.

ERTUNGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin