Cihan Karacahan,
Önümdeki ihale dosyasına boş gözlerle baktığımı fark ederek kapatıp ileri sürdüm. Zelal'in planına uyup bir yola çıkmıştım ama içime sinmeyen çok nokta vardı. İlki Şilan'ın bana ilgisi, benim ona hiç bir duygum yokken o bu evlilik için fazlaca hevesliydi. Belki ilgisini çeken benden çok Karacahan gelini olmaktı, inşallah öyledir yoksa benden kocalık beklemek hayatının hatası olur.
Huysuz, sinirli, çabuk parlayan çekilmez herifin tekiyim. Kim ne yapsın beni? Evlendipim kadına kendini prenses gibi hissettirecek incelikler bilmem mesela...
Bekir abimin de ben gibi olduğunu düşünürdüm ama Hesna ile oldukça mutlu görünüyorlar. Zelal'in yıldızı barışmasa da abimin eşinin yanlış bir hareketini görmedim. Kız kardeşim Bekir abiminden beklediği ilgi ve sevgiyi hiç bir zaman göremediği için eşine olan sevgi ve sahiplenmesi kıskanıyor. Her zaman ki Zelal işte, huyu öyle kötülüğünden değil. Biraz şımarıklık biraz da sevgi arsızı...
Biz öz kardeş olmasak da hiç ayrım etmeden büyütüldük. Zamanla babamla Bekir abimin arasında ipler iyice koptu. Annesinin ölümünü aklı erdikçe babama bağladı ki haklı yerleri yok diyemem.
Tıklatılan kapı ile daldığım düşüncelerden sıyrıldım. İçeri giren ikili ise başımın daha çok ağrıyacağına delil gibiydi.
Zelal ve Şilan kol kola...
Zelal yanıma gelip boynuma sarıldı, yanağıma sağlam bir öpücük kondurdu,
"Abilerin en yakışıklısına sürpriz yapalım dedik." diyerek sebebi ziyaretlerini açıkladı.
"Hoş geldiniz." dedim gönülsüz çıkan sesime tezat olarak.
Şilan soğuk karşılanmasından memnuniyetsiz olsa da belli etmedi.
"Sana çok güzel haberlerimiz var." dedi tiz sesiyle kendince süzülerek.
Ama bu kadar neşeli olması normal değildi, gerçekten güzel bir haberi vardı belki de, kaşlarım hafifçe havalandı,
"Öyle mi?" dedim düz bir sesle.
Zelal Şilan'ın bu hallerinden haz etmediğimi bildiği için araya girdi,
"Ama hemen söylenir mi? Şilan sen de aşk olsun." deyip arkadaşını da alıp karşımda ki koltuklara yerleşti.
"Şimdi şöyle ki abicim, Boran Ağa'nın karısı Derya hanım kocasını da, konağı da terk edip gitmiş." dedi büyük bir keyifle.
Bu kez merakla sordum, o kadın kolay kolay Boran'ı bırakıp gidecek gibi değildi. Aileyle bağları da oldukça kuvvetliyken ne olmuş da gitmiş olabilirdi?
"Neden gitmiş? Yemeğe gittiğimiz akşam hem Boranla, hemde aileyle fazlaca iyi görmüştüm." dedim aklımdakini kendime saklamayarak.
Şilan beklediği soruyu bulmuş oldu,
"Ne oldu bilmiyorum ama Boran abim bulundu bulunalı Derya'ya soğuk davranıyordu. Dün gece de şirkette Devran ile Boran abim birbirine girmişler, yumruk yumruğa hemde." derken konunun gittiği yer hoşuma gitmemişti,
"Yani? Derya hanım ile alakası ne?" dedim.
Bu kez Zelal araya girdi,
"Ay abi anlasana Derya hanım için birbirine girmişler. Devran'ın karısı boşuna öldürecek gibi bakmıyormuş avukat hanıma." dedi söylediğinden hiç şüphe duymaz bir netlikte.
"Zelal, Devran kardeşinin karısına yan gözle bakmaz. Oldu ki baktı diyelim, Boran'ın karısı öyle bir kadın değil. Gözünden belli aşık kocasına." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'sa Herşeye Değer... (Hesna'm)
Ficción GeneralMuhtemel Aşk'ta yarım kalan aşkların hikâyesi... Baklavanın kalanı nerede? Bekir çok severmiş birkaç dilim koy bir tabağa hadi." dedi. Elimdeki işi bırakıp kilere geçtim tepsiyi alıp geri dönüyordum ki Yaren'in "Bende baklava istiyorum" deyip te...