Tesadüfen/ Yarı Texting

** Cinsiyet partisi **

" Herkes hazır mı!?" Diye bağıran Bulut ile gözlerimi devirdim.
" İki dakika önce aynısını sormadı sanki." Dedi Defne son şeyleri de bavuluna koyarak.

" He ya kendisi erkenden hazırlandı şimdi de bizi acele ettirmeye çalışıyor." Dedim.
En sonunda biz de hazır olunca dışarı çıktık.

" İlk başta ki gibi olsun her arabada üçer kişi." Dedi Bulut.
Herkes onu onayladı.
" Ama ben Mert ve Yiğit ile gitmem." Dedi Bulut.
Defne ve ben Güldük.
" Hiç gülmeyin efendim, çok ciddiyim." Dedi Bulut.

" Pekala sen söyle kim kiminle gideceğini." Dedi Defne.
Bulut gülümseyip başını salladı.
" Tabi Büyük bir zevkle yaparım." Diyip bize baktı.

" Hımm. Ben Defne ve Eren." Dedi birden.
" Allah korusun hemen sözünü geri al." Dedi Defne. Bunun üstüne güldük.
" Asla olmaz." Diye ekledi Defne.
" Olur olur." Dedi Bulut.

" Anıl, Melek ve Yiğit olsun." Dedi ve hemen ekledi. " Kuzey, Ateş ve Mert de birlikte." Dedi.
Üçü de bulut'a baktı.

" Ne var be?" Dedi bulut.
" Bir şey yok." Dedi Mert.
Birde arkadan tanıdık bir ses geldi.
" Gidiyor musunuz?" Oraya baktığımızda Çilek ve diğerleri geldiğini gördüm.

" Evet gidiyoruz." Dedi Defne.
" Hmm iyi o zaman bir ara yine gelin." Dedi Asiye.
" Neden olmasın." Dedi Defne.
" E iyi o zaman tutmayalım sizi gidin." Dedi Ediz.
" Evet numaralarınızı da aldık ara sıra yazın." Dedi Anıl.
Ardından vedalaşıp arabalara bindik.

Yiğit kendi arabası yoktu. Motor'u var.
Ben Amerika'ya gittiğim sıralar kendine motor almış. Fakat Motoru almamıştı araba ile gelmiştik.
O yüzden şimdi Mert'in arabasını o sürecekti.

En önde Ben, Anıl ve yiğit yola çıkmıştık.
Arkamızda Defne,Bulut ve Eren geliyordu.
En arkada ise Ateş, Mert ve Kuzey olmalı.

.
.
Yaklaşık bir buçuk saat dir yoldaydık.
Yiğit arabayı sürüyordu, Anıl yolcu koltuğuna oturmuştu ve ben yine arkadaydım.
Yola çıktığımızda yaklaşık yarım saat uyumuştum ama sonra uyanıp film açmıştım.

" Çok susadım su falan yok mu?" Diye sordu Yiğit. " Yok yaw benim de Cola'm Kuzey'de kalmış." Dedim.
" Benim suyum var da... İçtim şişeden." Dedi Anıl.  " Suyun varsa neden söylemiyorsun oğlum boğazım kurudu yaw." Dedi yiğit.
" İçtim şişeden iğrenirsin di-." Derken yiğit lafını kesti.

" Ne diyon oğlum aç şu şişeyi de içmek istiyorum." Dedi yiğit.
" Peki." Diyip şişeyi açtı ve yiğit'e uzattı.
Yiğit de direkt şişedeki tüm suyu bitirdi.

Ardından boş şişeyi Anıl'a geri uzattı.
Acaba Anıl da Kendini yalnız hissediyor mudur.
Daha önce Defne için endişe etmiştim ama peki ya Anıl.
Evet Bulut ile çok yakındı fakat gerçekten iyi miydi.
Hele Erhan, Emir ve Tayfun gittiğinden beri daha da sessizleşti.

Eskiden Bulut ile sürekli şakalaşıyordu fakat onlar gittiğinden beri bulut ile bile doğru düzgün konuştuğunu görmedim.
Pekala bunu kafamın bir köşesine yazdım.
Sonra onunla kesinlikle konuşmam gerek.

Bulut

" Evet kesinlikle emindim." Dedim gülerek.
Defne gözlerini devirdi.
Eren arabayı sürüyor ve yolcu koltuğunda oturan Defne ile kavga etmeden duramıyordu, ve bende eğleniyordum.

" Ya niye anlamıyorsun kulaklık ile rahat değilim Diyorum." Dedi Defne hafif sinirli bir sesle.
" Bende Bu saçma sesleri duymak istemiyorum." Dedi Eren.
Defne film izlemek istiyordu fakat kulaklık takmadığı için her şeyi duyabiliyorduk.