15/ kıyamam

737 60 40
                                    


Merhabaa🌻
Uzun bir bölümle sizlerleyim.  Yorum yapmayı unutmazsanız, yazarınızı birazcık motive etmiş olursunuz... ah ne güzel olur ♥️

⭐️Yıldıza basmayı unutmayınnn⭐️

"Gerçeğin açtığı yarayı, ancak sevgi iyileştirebilir." 🥀

Emir gitmişti.
Arkasına bile bakmadan, rüzgara meydan okur gibi... beni görmeye tahammülü yoktu belli ki...

Ağlıyordum evet, hem onu üzdüğüme, hem beni hiç dinlemeden gidişine, ve Kaana inanmasına kızıyordum. Anlatacaktım, saklamamıştım da. Sadece Kaanın onu kışkırtmasına müsaade etmesine inanamıyordum. Zihnimde yankılanan tek bir soru vardı... Bana bu kadar az mı güveniyordu?

O gitti ama ben arkasından öylece baktım. Ne kadar öyle kaldım, bilmiyorum. Vücudum da öyle bir yorgunluk hissediyorum ki, ayakta duracak bir dayanağa ihtiyacım vardı. Kimse gelmedi. Kimse bakmadı neredeyim diye... nasılım diye...

Kaana karşı öyle bir duygu vardı ki içimde, nefretten bile öteydi. O zamanlar ona yapamadığım, söyleyemediğim şeyleri söylemeden rahat edemeyeceğimi farkındaydım. Artık açılan, dökülen, gizlenen her şey buradaydı işte.

Gözyaşlarımı silip, koşarak ambarın önüne geldim.
Abimler Kaanı oturturmuş, eline de kanayan burnuna tutması için bir bez vermişlerdi. Yüzünden akan kanları kimse umursamıyordu.

Durmayıp, onun suratına her şeyin hıncını alan bir tokat patlattığımda, "Ne yapıyorsun Kızım?" diye yükselerek ayağa kalktı. Bana doğru bir adım atacaktı ki, Kerem abim ikimizin arasına girip, tek eliyle Kaanı durdurdu.

"Hareketlerine dikkat et!" dedi buz gibi sesiyle. "Seni yaka paça atmadıysam, tek sebebi, bu çocukça davranışların sebebini öğrenmek."

"Bak Abi..." diye devam etmek istedi Kaan, ama abim onu umursamayarak bana döndü.

"Senden dinlemek istiyorum Bade. En baştan anlat bana. Biz yokken ne oldu? Kaan Emire ne dedi de, ağzıyla burnu yer değiştirdi... Senin Kaanla ne alakan var?"

Son cümleyi tahammülsüz bir halde söylemişti. Duyduklarından hiç hoşlanmayacağını biliyordum.

"En baştan anlatacağım ve bir daha bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Bir daha Kaanı görmek, adını dahi duymak istemiyorum."

"Anlat!" dedi Abim Soğuk bir halde.

"Sadece ergendim abi. Kaanla büyümüş, onunla yarışarak hayata gözümü açmışken, daha 14 yaşındayken, Kaanın bana bir mektup yazmasıyla başladı her şey... onlar bizim mahalleden taşındılar ama, biz Kaanla sadece bir kaç kere daha görüşebilmiştik... bunların hiç biri hoşlantıdan fazlası değildi benim için... Adını koyamıyordum, ve ona aşık olduğumu sanıyordum."

Kaan dan gürültülü bir nefes verme sesi geldiğinde,
"Sanmıyordun, bana aşıktın!" dedi.

Abim arkasında kalan Kaana döndüğünde,
"Bir daha ağzını açma Kaan." dedi. "Gerçekten sabrım taşıyor."

"Bir kaç kere mektuplaştık sadece. Kaanın telefonu yoktu. Sonra bir gün, tamamen iletişimimiz kesildi. Kaanın sosyal medya hesaplarının hepsi kapandı, numarası yoktu. Hiç bir şekilde ona ulaşamadım. Bana veda bile etmeden iletişimi kesmesi o kadar zoruma gitmişti ki, kendimi çok kötü hissetmiştim. Buraya Babannemin yanına geldim, üzüldüm ağladım, bir şekilde atlatmaya çalıştım o zamanları. Sonra bir gün, bir fotoğraf düştü önüme. Üniversiteye yeni başladığımız zamanlar da, Annem gösterdi hayranlıkla resimde ki çifte bakarken... "Bak Bade... Kaanın sevgilisiymiş, ne kadar güzel kız değil mi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zamanın Kalbindeki SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin